İçişleri Bakanı Güler, Mardin'de

İçişleri Bakanı Muammer Güler, "Elbette bu normalleşme ortamının kabul edilebilir bir çerçevede sürmesi hepimizin görevidir. Ancak kanunsuz hareketler hiçbir zaman müsamaha görmez. Türkiye bir hukuk devletidir. Suç işleyen bunun karşılığında uğrayacağı bütün yaptırımlara da razı olur" dedi.


Kurban Bayramı dolayısıyla Mardin'de bulunan Güler, eşi Neval Güler ile Musa Cihaner Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme yurdunu ziyaret ederek yurtta kalan çocuklarla bayramlaştı. Güler ve eşi, annesi, babası ve bir kardeşini Suriye'de yaşanan olaylarda kaybeden 7 yaşındaki Hamut İşbeketi ile yakından ilgilendi. Yurtta kalan çocuklar ise yaptıkları yemekleri Güler'e ikram etti.

Daha sonra Özel Harekat ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünü ziyaret eden Güler, Mardin Emniyet Müdürü Derviş Kara'dan bilgi aldı.

Güvenlik görevlilerinin bayramını kutlayan Güler, sağlık ve huzurun tesisinde güvenlik görevlilerinin çok büyük gayretlerinin olduğunu belirterek, şöyle dedi:

"Özellikle bu bölgede emniyet ve asayişin sağlaması, Türkiye'nin normalleşmesi, sizin yapacağınız fedakarlığa bağlı. Emniyet teşkilatı olarak bu fedakarlığı yıllardan beri en iyi şekilde yapıyorsunuz. Terörle mücadeledeki başarılarınız ve fedakarlığınız her türlü takdirin üzerinde. Görevinizi yaparken bu bölgeye has şartlara da uyum sağlama alanındaki gayretlerinizi sadece sizlerin değil ailelerinizin ve çocuklarınızın bu konudaki gayretlerini yakından biliyoruz. Elbette ki takdir ediyoruz. Sizlere güveniyor ve inanıyoruz. Bölge halkının sizlere çok büyük bir teveccühü vardır."

- Çözüm süreci

Güler, Türkiye'de çözüm süreci ile devam eden normalleşme ortamının kabul edilebilir bir çerçevede sürdürülmesinin herkesin görevi olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Güler, şunları söyledi:

"Çözüm süreci içerinde Türkiye'nin hem demokratikleşmesi hem özgürlük alanlarının genişletilmesi ama etkin bir önleyici kolluk güçlerimiz, ülkenin hukukunun da sağlam temeller üzerine kurulması hususunda hükümetimizin önemli gayretleri var. Elbette bu normalleşme ortamının kabul edilebilir bir çerçevede sürmesi hepimizin görevidir. Ancak kanunsuz hareketler hiçbir zaman müsamaha görmez. Türkiye bir hukuk devletidir. Suç işleyen bunun karşılığında uğrayacağı bütün yaptırımlara da razı olur. Veya en azından onlar ile muhatap olur. Emniyet teşkilatı yıllar içerisinde çok büyük gelişmeler gösterdi. Özellikle hukuk devleti normlarının ve ağırlıklı olarak da insan haklarına verilen değerin öneminin, bu konudaki evrensel hukuk kurallarının uygulanmasındaki hassasiyetimizin ve işkenceye sıfır tolerans diye nitelendirdiğimiz uygulamaların hepsinde emniyet teşkilatı en iyi şekilde yer aldı. Bu standartları en iyi şekilde uyguladı. Hatta yaptığı fedakarlığın karşısında belki de çoğu kez muhataplarından o anlayışı göremedi."

- "Ne demokrasiden, ne özgürlüklerden, ne de güvenlikten vazgeçeriz"

Demokrasiden, özgürlüklerden ve güvenlikten vazgeçemeceklerini vurgulayan Güler, özgürlüklerin sonuna kadar kullanılmasının temel amaçları olduğunu dile getirdi.

Önleyici kolluk olarak tedbirlerin de hem çok çabuk, hem de en etkin şekilde uygulanması gerektiğine değinen Güler, şöyle devam etti:

"Bununla ilgili hangi düzenleme gerekiyorsa eksilikler de varsa düzenlenecek. Bir de işin ötesi elbette ki bizi ilgilendirmeyen ama sonuçları itibari ile en çok etki altında kaldığımız konu, suç işlendikten sonraki başlayan adli süreçte verilen cezaların caydırıcı olabilmesi. İşte bu 3 temel üzerinde Türkiye demokratikleşme ortamını götürecek. Yani ne demokrasiden ne özgürlüklerden ne de güvenlikten vazgeçeriz. Bunların hepsi birbirinin sigortası, birbirine bağlı olan çok önemli konular."

- Emniyet personellerinin haklarının iyileştirilmesi

Güler, emniyet personelinin haklarının iyileştirilmesi için çalışmaların yapılacağını bildirdi.

Emniyet teşkilatının bütün bu fedakar görevi yürütürken elbette ki mali ve sosyal haklarının da kendileri açısından en iyi seviyede yürütülmesi gerektiğini anlatan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu konuda bir gayretin içerisindeyiz. Türkiye'de yürütülen kamu hizmetleri içerisinde en çok fedakarlığı en çok yıpranmayı gerektirenlerin güvenlik hizmeti olduğunu biliyoruz. Bu anlamda inşallah önümüzdeki günlerde yeni düzenlemeler yapmak istiyoruz. Koruma memurunun hayata geçmesiyle polisin asıl görevini yürütmesini arzu ediyoruz. Kişi, tesis ve bina korumalarında ve hassas bölgelerin korunmasındaki hizmetler emniyet teşkilatı içerisinde mevcudun neredeyse onda birini işgal edecek bir boyuta erişmiş. Artık istiyoruz ki karakolun kapısını bile polis beklememeli. Polis kendi işini ihtisas alanındaki asıl ona verdiğimiz hizmetleri yürütsün. O hizmetleri yapabilecek ayrı bir şube oluşturacağız. Bu arkadaşlarımız belki mesleğe alınışta fiziki şartlar itibarı ile biraz daha ayrıcalıklı ama belli bir dönem süresi sonunda polisliğe de geçebilecek nitelikte arkadaşlarımız olacaklar."

Güler, Mardin'de önümüzdeki günlerde bin kişilik bir polis okulunun temelini atacaklarını da sözlerine ekledi.

Kaynak: AA