Ak Parti Grup Başkanvekili Ünal Açıklaması
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, ''AK Parti, bu milletin temel hak ve özgürlüklerini kimseyle pazarlık malzemesi yapmaz. Biz sadece terörün sonlandırılmasını, kanın durdurulmasını müzakerede ederiz. Bu milletin hak ve hukukunu kimseyle müzakere etmeyiz'' dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, parti grupları, ''anadilde savunmaya'' ve hükümlülerin cezaevinde eşleriyle görüşmesine imkan tanıyan kanun tasarısının tümü üzerinde görüşlerini dile getirdi.
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, bir ülkede yargılama dilinin tartışmaya açılamayacağını, aksi halde egemenliğin tartışmaya açılmış olacağını söyledi.
Tezcan, devletin resmi dilinin ve yargılama dilinin Türkçe olduğunu tartıştıracak herhangi bir pozisyonunun, Türk halkının endişeye düşmesine neden olacağını belirtti.
Türkiye'nin uzun zamandan beri savunma hakkı ihlalleriyle karşı karşıya bulunduğunu savunan Tezcan, bunun tek nedeninin, ''yargının doğrudan doğruya siyasallaşması, siyasetin kontrolü altına girmesi'' olduğunu ileri sürdü.
Türkiye'de gizli tanık terörü bulunduğunu ileri süren Tezcan, buradan adalet değil, hukuk cinayeti çıkacağını söyledi.
Tezcan, savunma hakkı ihlallerini ortadan kaldıracak, savunma hakkını güvence altına alacak uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.
BDP Grubu adına söz alan Adana Milletvekili Murat Bozlak, anadil hakkının, temel, evrensel, yaşam hakkı kadar kutsal bir hak olduğunu söyledi.
''Kürt sorununun Türkiye'nin en temel sorunu olduğunu'' iddia eden Bozlak, ''Bu sorun, siyasi, hukuki ve insani boyutları olan devasa bir sorundur. Çözümü de siyasi ve politik olacaktır, anayasa ve yasal bazda ciddi değişiklikler getirtecektir. Kürtler'in anadilde savunma hakkından bahsettiği için bu değişiklik maddesinde kıyameti koparanlar, Kürt sorununun çözümü masaya yatırıldığında acaba ne yapacaklar-'' diye sordu.
Bozlak, tasarının, Kürt sorununu çözmeye yönelik olmadığını, Hükümet'in de böyle bir iddiasının bulunmadığını belirtti.
Tasarının, anadilde savunmaya ilişkin kalıcı, köklü bir çözüm getirmediğini, eksiklikler barındırdığını, somut bir durumu aşmaya yönelik olduğunu belirten Bozlak, canı gönülden destekledikleri bir tasarı olmadığını söyledi.
-''Anayasa'ya aykırı düzenlemeyi nasıl geçireceksiniz-''-
AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel, devletin resmi dilinin ve yargılama dilinin Türkçe olduğuna dair kimsenin en ufak şüphesinin olmaması gerektiğini kaydetti.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Mahkemelerde Türkçe bilmeyen Kürt vatandaşlarımız, sanki hiç Kürtçe konuşmuyor, savunma yapmıyor, böyle bir şey yok. Bu vatandaşlarımız veya yabancı uyruklular, kendi anadillerinde ifadelerini veriyor, savunma yapıyor, bunlar tercüman vasıtasıyla çevrilip, dosyaya giriyor. Bu düzenlemeyle farklı bir şey mi geliyor- Farklı bir düzenleme gelmiyor. Bir takım yargılamalar, sanıkların ifadesi alınamadığından dolayı kilitlenmiş durumda, sanıklar kendi dillerinde savunma yapacaklarını söylemişlerdir. Mahkemeler, sanıkların bu taleplerinin karşılanmasında şu anki mevzuat anlamında engel olmamasına rağmen maalesef bu talepleri yerine getirmemiş, yargılamalar neredeyse kilitlemiş, ilerleyememiştir. Bunun için bu düzenleme yapılıyor. Düzenlemeyle, yürürlükteki mevzuata göre çözümlenebilecek mesele daha açık ifade kullanılarak kaleme alınmıştır.''
Yargılama dilinin değişmediğini dile getiren Özel, resmi dil ve yargılama dilinin Türkçe olduğunu vurguladı.
Özel, tasarıdaki ''kendini daha iyi ifade edebileceği dil'' ibaresinin, anadilden daha geniş bir çerçeveyi ifade ettiğini kaydetti.
Özel, hiçbir etnik grubu özel hak verilmemesi, bu topraklarda yaşayan herkese temel hak ve özgürlüklerin eksiksiz sağlanması gerektiğini dile getirdi.
CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, kişisel görüşlerini dile getirirken, Hakkari, Mardin, Van'da, bir vatandaşın, mahkemeye, kolluk kuvvetine gittiğinde ''Türkçe bilmiyorum'' demesini halinde derhal tercüman tayin edildiğini söyledi.
''Sorun ne-'' diye soran Dibek, AİHM'de, Türkiye aleyhine adil yargılama hakkının engellendiğine dair bir kararın bulunmadığını belirtti.
Tasarıyı, AK Partililer'in hiçbirinin içine sindiremediğini savunan Dibek, ''Siyasi bir talep, düzenleme. Bunu geçireceksiniz, fütursuzca bir yaklaşım. Anayasa'ya aykırı bu düzenlemeyi nasıl geçireceksiniz-'' diye sordu.
-''Zihin karışıklığı yaşıyorsunuz''-
Tasarı üzerine söz alan AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu'nun, CHP'nin, tasarıyla ilgili kafa karışıklığı yaşadığını söylemesi üzerine, CHP milletvekilleri tepki gösterdi.
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, ''Bu halka gerçeği söyleyemiyorsunuz. 'Söz verdik Oslo'da, söz verdik İmralı'ya' diyemiyorsunuz. Bir süre sonra kamuda anadil hizmeti, ana dilde eğitim, ardından 20 özerk bölgeli Türkiye önerisini kabul edeceğinizi diyemediğiniz için zihin karışıklığı yaşıyorsunuz'' dedi.
Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, AK Parti'nin yalnızca millete verdiği sözleri yerine getirdiğini ifade etti.
Ünal, ''AK Parti, bu milletin temel hak ve özgürlüklerini kimseyle pazarlık malzemesi yapmaz. Devletin Oslo'da, İmralı'da, kanayan yarayı, terör sorununu nihayetlendirmek için yürüttüğü süreci sabote etmeye çalışmakla suçluyorum sizi. Biz sadece terörün sonlandırılmasını, kanın durdurulmasını müzakerede ederiz. Bu milletin hak ve hukukunu kimseyle müzakere etmeyiz'' diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ise ''Oslo'da yüzde 95 anlaşmadan söz edenler sizlerdiniz. Bu halkın zekasıyla alay ediyorsunuz. Bence daha önceki görüşmelerde kimin şerefsiz olduğunu iddia ederken ciddi ciddi düşünmeliydiniz. Çünkü bu süreç inanın sizler için bir turnusol kağıdı'' dedi.
Muhabir: Meltem Yılmaz - Kubilay Çelik
Yayıncı: Kudret Topçu
Kaynak: AA
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, bir ülkede yargılama dilinin tartışmaya açılamayacağını, aksi halde egemenliğin tartışmaya açılmış olacağını söyledi.
Tezcan, devletin resmi dilinin ve yargılama dilinin Türkçe olduğunu tartıştıracak herhangi bir pozisyonunun, Türk halkının endişeye düşmesine neden olacağını belirtti.
Türkiye'nin uzun zamandan beri savunma hakkı ihlalleriyle karşı karşıya bulunduğunu savunan Tezcan, bunun tek nedeninin, ''yargının doğrudan doğruya siyasallaşması, siyasetin kontrolü altına girmesi'' olduğunu ileri sürdü.
Türkiye'de gizli tanık terörü bulunduğunu ileri süren Tezcan, buradan adalet değil, hukuk cinayeti çıkacağını söyledi.
Tezcan, savunma hakkı ihlallerini ortadan kaldıracak, savunma hakkını güvence altına alacak uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.
BDP Grubu adına söz alan Adana Milletvekili Murat Bozlak, anadil hakkının, temel, evrensel, yaşam hakkı kadar kutsal bir hak olduğunu söyledi.
''Kürt sorununun Türkiye'nin en temel sorunu olduğunu'' iddia eden Bozlak, ''Bu sorun, siyasi, hukuki ve insani boyutları olan devasa bir sorundur. Çözümü de siyasi ve politik olacaktır, anayasa ve yasal bazda ciddi değişiklikler getirtecektir. Kürtler'in anadilde savunma hakkından bahsettiği için bu değişiklik maddesinde kıyameti koparanlar, Kürt sorununun çözümü masaya yatırıldığında acaba ne yapacaklar-'' diye sordu.
Bozlak, tasarının, Kürt sorununu çözmeye yönelik olmadığını, Hükümet'in de böyle bir iddiasının bulunmadığını belirtti.
Tasarının, anadilde savunmaya ilişkin kalıcı, köklü bir çözüm getirmediğini, eksiklikler barındırdığını, somut bir durumu aşmaya yönelik olduğunu belirten Bozlak, canı gönülden destekledikleri bir tasarı olmadığını söyledi.
-''Anayasa'ya aykırı düzenlemeyi nasıl geçireceksiniz-''-
AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel, devletin resmi dilinin ve yargılama dilinin Türkçe olduğuna dair kimsenin en ufak şüphesinin olmaması gerektiğini kaydetti.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Mahkemelerde Türkçe bilmeyen Kürt vatandaşlarımız, sanki hiç Kürtçe konuşmuyor, savunma yapmıyor, böyle bir şey yok. Bu vatandaşlarımız veya yabancı uyruklular, kendi anadillerinde ifadelerini veriyor, savunma yapıyor, bunlar tercüman vasıtasıyla çevrilip, dosyaya giriyor. Bu düzenlemeyle farklı bir şey mi geliyor- Farklı bir düzenleme gelmiyor. Bir takım yargılamalar, sanıkların ifadesi alınamadığından dolayı kilitlenmiş durumda, sanıklar kendi dillerinde savunma yapacaklarını söylemişlerdir. Mahkemeler, sanıkların bu taleplerinin karşılanmasında şu anki mevzuat anlamında engel olmamasına rağmen maalesef bu talepleri yerine getirmemiş, yargılamalar neredeyse kilitlemiş, ilerleyememiştir. Bunun için bu düzenleme yapılıyor. Düzenlemeyle, yürürlükteki mevzuata göre çözümlenebilecek mesele daha açık ifade kullanılarak kaleme alınmıştır.''
Yargılama dilinin değişmediğini dile getiren Özel, resmi dil ve yargılama dilinin Türkçe olduğunu vurguladı.
Özel, tasarıdaki ''kendini daha iyi ifade edebileceği dil'' ibaresinin, anadilden daha geniş bir çerçeveyi ifade ettiğini kaydetti.
Özel, hiçbir etnik grubu özel hak verilmemesi, bu topraklarda yaşayan herkese temel hak ve özgürlüklerin eksiksiz sağlanması gerektiğini dile getirdi.
CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, kişisel görüşlerini dile getirirken, Hakkari, Mardin, Van'da, bir vatandaşın, mahkemeye, kolluk kuvvetine gittiğinde ''Türkçe bilmiyorum'' demesini halinde derhal tercüman tayin edildiğini söyledi.
''Sorun ne-'' diye soran Dibek, AİHM'de, Türkiye aleyhine adil yargılama hakkının engellendiğine dair bir kararın bulunmadığını belirtti.
Tasarıyı, AK Partililer'in hiçbirinin içine sindiremediğini savunan Dibek, ''Siyasi bir talep, düzenleme. Bunu geçireceksiniz, fütursuzca bir yaklaşım. Anayasa'ya aykırı bu düzenlemeyi nasıl geçireceksiniz-'' diye sordu.
-''Zihin karışıklığı yaşıyorsunuz''-
Tasarı üzerine söz alan AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu'nun, CHP'nin, tasarıyla ilgili kafa karışıklığı yaşadığını söylemesi üzerine, CHP milletvekilleri tepki gösterdi.
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, ''Bu halka gerçeği söyleyemiyorsunuz. 'Söz verdik Oslo'da, söz verdik İmralı'ya' diyemiyorsunuz. Bir süre sonra kamuda anadil hizmeti, ana dilde eğitim, ardından 20 özerk bölgeli Türkiye önerisini kabul edeceğinizi diyemediğiniz için zihin karışıklığı yaşıyorsunuz'' dedi.
Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, AK Parti'nin yalnızca millete verdiği sözleri yerine getirdiğini ifade etti.
Ünal, ''AK Parti, bu milletin temel hak ve özgürlüklerini kimseyle pazarlık malzemesi yapmaz. Devletin Oslo'da, İmralı'da, kanayan yarayı, terör sorununu nihayetlendirmek için yürüttüğü süreci sabote etmeye çalışmakla suçluyorum sizi. Biz sadece terörün sonlandırılmasını, kanın durdurulmasını müzakerede ederiz. Bu milletin hak ve hukukunu kimseyle müzakere etmeyiz'' diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ise ''Oslo'da yüzde 95 anlaşmadan söz edenler sizlerdiniz. Bu halkın zekasıyla alay ediyorsunuz. Bence daha önceki görüşmelerde kimin şerefsiz olduğunu iddia ederken ciddi ciddi düşünmeliydiniz. Çünkü bu süreç inanın sizler için bir turnusol kağıdı'' dedi.
Muhabir: Meltem Yılmaz - Kubilay Çelik
Yayıncı: Kudret Topçu