Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker İle Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Birand'ın Ailesine Taziye Ziyaretinde Bulundu
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Kanal D Haber Grup Başkanı Mehmet Ali Birand'ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Birand'ın Beykoz'daki evine gelerek, eşi Cemre ve oğlu Umur Ali Birand'a taziyelerini iletti.
Ziyaretin ardından gazetecilere açıklama yapan Mehdi Eker, Mehmet Ali Birand'ın Türkiye'de gerek gazetecilikte gerekse televizyon programcılığında ekol oluşturmuş bir isim olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Duruşu, kişiliği, şahsiyeti, demokratik tutumuyla geçen süre içerisinde yetiştirdiği medyadaki insanlarla gerçekten ekol gibi, kendi başına çalışmış Türkiye için önemli bir değerdi. Allah rahmet eylesin. Ailesini ziyaret ettim. Üzüntülerimizi paylaştım. Böyle zamanlarda söylenecek çok fazla bir şey yok. Sadece sabır diliyoruz. Kalanlara sağlık diliyoruz, afiyet diliyoruz. Kendisine de merhuma da Allah'tan rahmet diliyoruz. Hepinizin başı sağolsun.''
-Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan-
Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan ise gazetecilere yaptığı açıklamada, Mehmet Ali Birand'ın önemli bir isim olduğunu belirterek, ''Benim 35 yıllık arkadaşımdı. Mesleğe ilk girdiğim günden beri beraber olduk'' dedi.
Birand'ın uzun yıllar Milliyet Gazetesi'nin Brüksel temsilciliğini yaptığını anlatan Doğan, şöyle konuştu:
''Birand daha sonra İstanbul'da kısa bir süre Milliyet Gazetesi Genel Müdürlüğü yaptı. Sonra hepinizin bildiği gibi CNN'in kuruluşunda bulundu. Çok başarılı işler yaptı. 2005'ten beri de Kanal D'nin yayın yönetmenliğini yapıyordu. Çok başarılıydı. Haber için yapamayacağı şey yoktu. Mehmet Ali için dünyada bir şey vardı; haber. Ölümü de göze alırdı. Yalnız bir de beraber bir slogan üretmiştik. Duyduğumuzu değil, gördüğümüzü yazacağız. Bu vesileyle sizlere de söylüyorum. Duyduklarınızı değil, gördüklerinizi haber yapın. Mehmet Ali'nin yeri kolay kolay doldurulmaz. Sizin gibi gençlerin hepsinin idolü olacak. Mehmet Ali Birand ekolü olarak yetişmeye çalışacaksınız. Vakitsiz gitti. Benim için yanıyor. Nur içinde yatsın, mekanı cennet olsun.''
Bir gazetecinin ''Birand sizin için ekranlarda hep şunu söylerdi, 'Habercilik noktasında bana bir gün bile müdahale etmedi, şu haberi şöyle yap demedi'. Bu konuda ne söyleyeceksiniz-'' sorusuna Aydın Doğan, şu yanıtı verdi:
''Hayır, gazete patronu, yayın kurulu sahibi, patronu olarak müdahale etmedim. Ama arkadaş olarak çok eleştirdiğim, 'Bak burası iyi değil, burada böyle yapıyorsun. Arada bir tekliyorsun' gibi ben de espriler yapardım. Benim çalışanım olmasının yanında yakın dostumdu, arkadaşımdı. Ailece görüşürdük. Yazın beraber olurduk. Yunan adalarına giderdik beraber. O bakımdan Mehmet Ali mesleğine müdahale etmesini gerektiren bir adam değildi. Bir anektodumu da anlatayım. 1988 yılında Bekaa Vadisi'ne gitti, Apo yani Öcalan'la bir röportaj yaptı, geldi, yayınladı. Gazeteyi toplattılar. O dönemde o üzüldü. Dedim 'Üzülme, bu yayıncılıkta var.' Gazeteyi bayilerden toplattılar, kamyonlardan indirdiler. Böyle şeylerimiz de oldu. Ama haberciliği dürüsttü. Kimse Mehmet Ali'ye 'Dürüst habercilik yapmadı' diyemez. Onun için de müdahale etmemizi gerektiren bir şey yoktu.''
Muhabir: Muharrem Aksakallı
Yayıncı: Sibel Ertürk Kurtoğlu
Kaynak: AA
Ziyaretin ardından gazetecilere açıklama yapan Mehdi Eker, Mehmet Ali Birand'ın Türkiye'de gerek gazetecilikte gerekse televizyon programcılığında ekol oluşturmuş bir isim olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Duruşu, kişiliği, şahsiyeti, demokratik tutumuyla geçen süre içerisinde yetiştirdiği medyadaki insanlarla gerçekten ekol gibi, kendi başına çalışmış Türkiye için önemli bir değerdi. Allah rahmet eylesin. Ailesini ziyaret ettim. Üzüntülerimizi paylaştım. Böyle zamanlarda söylenecek çok fazla bir şey yok. Sadece sabır diliyoruz. Kalanlara sağlık diliyoruz, afiyet diliyoruz. Kendisine de merhuma da Allah'tan rahmet diliyoruz. Hepinizin başı sağolsun.''
-Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan-
Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan ise gazetecilere yaptığı açıklamada, Mehmet Ali Birand'ın önemli bir isim olduğunu belirterek, ''Benim 35 yıllık arkadaşımdı. Mesleğe ilk girdiğim günden beri beraber olduk'' dedi.
Birand'ın uzun yıllar Milliyet Gazetesi'nin Brüksel temsilciliğini yaptığını anlatan Doğan, şöyle konuştu:
''Birand daha sonra İstanbul'da kısa bir süre Milliyet Gazetesi Genel Müdürlüğü yaptı. Sonra hepinizin bildiği gibi CNN'in kuruluşunda bulundu. Çok başarılı işler yaptı. 2005'ten beri de Kanal D'nin yayın yönetmenliğini yapıyordu. Çok başarılıydı. Haber için yapamayacağı şey yoktu. Mehmet Ali için dünyada bir şey vardı; haber. Ölümü de göze alırdı. Yalnız bir de beraber bir slogan üretmiştik. Duyduğumuzu değil, gördüğümüzü yazacağız. Bu vesileyle sizlere de söylüyorum. Duyduklarınızı değil, gördüklerinizi haber yapın. Mehmet Ali'nin yeri kolay kolay doldurulmaz. Sizin gibi gençlerin hepsinin idolü olacak. Mehmet Ali Birand ekolü olarak yetişmeye çalışacaksınız. Vakitsiz gitti. Benim için yanıyor. Nur içinde yatsın, mekanı cennet olsun.''
Bir gazetecinin ''Birand sizin için ekranlarda hep şunu söylerdi, 'Habercilik noktasında bana bir gün bile müdahale etmedi, şu haberi şöyle yap demedi'. Bu konuda ne söyleyeceksiniz-'' sorusuna Aydın Doğan, şu yanıtı verdi:
''Hayır, gazete patronu, yayın kurulu sahibi, patronu olarak müdahale etmedim. Ama arkadaş olarak çok eleştirdiğim, 'Bak burası iyi değil, burada böyle yapıyorsun. Arada bir tekliyorsun' gibi ben de espriler yapardım. Benim çalışanım olmasının yanında yakın dostumdu, arkadaşımdı. Ailece görüşürdük. Yazın beraber olurduk. Yunan adalarına giderdik beraber. O bakımdan Mehmet Ali mesleğine müdahale etmesini gerektiren bir adam değildi. Bir anektodumu da anlatayım. 1988 yılında Bekaa Vadisi'ne gitti, Apo yani Öcalan'la bir röportaj yaptı, geldi, yayınladı. Gazeteyi toplattılar. O dönemde o üzüldü. Dedim 'Üzülme, bu yayıncılıkta var.' Gazeteyi bayilerden toplattılar, kamyonlardan indirdiler. Böyle şeylerimiz de oldu. Ama haberciliği dürüsttü. Kimse Mehmet Ali'ye 'Dürüst habercilik yapmadı' diyemez. Onun için de müdahale etmemizi gerektiren bir şey yoktu.''
Muhabir: Muharrem Aksakallı
Yayıncı: Sibel Ertürk Kurtoğlu