Doç. Dr. Çelen: Sivrisineklerle etkin mücade olmazsa sıtma görülmeye devam edecek
Dicle Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Kemal Çelen, sıtma hastalığının bulaşıcı olduğunu ve bu nedenle birden çok vakaya aynı bölgede rastlanabildiğini belirterek, ''Son 10 yıllık sürece bakıldığında sıtma vakalarının sıklığında gözle görülür bir düşüş izlendi. Ancak sivrisineklerle etkin mücadele olmadığı müddetçe bölgemizde sıtma vakaları görülmeye devam edilecektir'' dedi.
Doç. Dr. Çelen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sıtma hastalığının ''plasmodium'' isimli protozoon grubu bir paraziter hastalık olduğunu ifade etti.
Türkiye'de en sık görülen formunun Plasmodium vivax olduğunu kaydeden Çelen, ''Dişi anofel türü sivrisinekler aracılığıyla bulaştığı için hastalıkla mücadele konusunda en etkin yöntem bataklık ve açık kanalizasyonla mücadele etmektir. Son 10 yıllık sürece bakıldığında sıtma vakalarının sıklığında gözle görülür bir düşüş izlendi. Ancak sivrisineklerle etkin mücadele olmadığı müddetçe bölgemizde sıtma vakaları görülmeye devam edilecektir. Bu konuda en etkin mücadele batıklık ve kanalizasyonların ıslah edilmesi ile mümkün olacaktır'' diye konuştu.
Belirli aralıklarla oluşan ve titreme ile başlayan ateş ve sonrasında bol terleme ve halsizlikle sonlanan atakların sıtmanın en önemli klinik bulgusu olduğunu dile getiren Çelen, şunları söyledi:
''Bu periyotlar bazen 48-72 saatte bir olurken bazı vakalarda 24 saatte bir meydana gelmektedir. Endemik bölgeye gidecek olanlara koruma amaçlı tedaviler verilmelidir. Klinik bulguları olanlar mutlaka en yakın sağlık merkezinde sıtma açısından taranmalıdır. Sıtma tanısı konulanlara toplamda iki farklı ilaçla 14 günlük bir tedavi uygulanmalı. Tedaviye başladıktan en geç 48 saat içerisinde hastanın klinik tablosu düzelmeye başlar. Ancak çok farklı sistemleri de tutabileceği göz önünde tutulmalıdır. Bu nedenle ağır seyreden vakalar da olabilir. Bulaşıcı hastalık grubunda olduğu unutulmamalı, birden çok vakaya aynı bölgede rastlanabilir. Muhtemel kaynağın kurutulması gerekir. Sıtma her zaman görülen bir hastalık olmasına karşın, son yıllarda görülme sıklığı azalmıştı. Son yıllarda özellikle Afrika kıtasından gelen vatandaşlarımızda bazı vakalar görülmüştü.''
Kaynak: AA
Türkiye'de en sık görülen formunun Plasmodium vivax olduğunu kaydeden Çelen, ''Dişi anofel türü sivrisinekler aracılığıyla bulaştığı için hastalıkla mücadele konusunda en etkin yöntem bataklık ve açık kanalizasyonla mücadele etmektir. Son 10 yıllık sürece bakıldığında sıtma vakalarının sıklığında gözle görülür bir düşüş izlendi. Ancak sivrisineklerle etkin mücadele olmadığı müddetçe bölgemizde sıtma vakaları görülmeye devam edilecektir. Bu konuda en etkin mücadele batıklık ve kanalizasyonların ıslah edilmesi ile mümkün olacaktır'' diye konuştu.
Belirli aralıklarla oluşan ve titreme ile başlayan ateş ve sonrasında bol terleme ve halsizlikle sonlanan atakların sıtmanın en önemli klinik bulgusu olduğunu dile getiren Çelen, şunları söyledi:
''Bu periyotlar bazen 48-72 saatte bir olurken bazı vakalarda 24 saatte bir meydana gelmektedir. Endemik bölgeye gidecek olanlara koruma amaçlı tedaviler verilmelidir. Klinik bulguları olanlar mutlaka en yakın sağlık merkezinde sıtma açısından taranmalıdır. Sıtma tanısı konulanlara toplamda iki farklı ilaçla 14 günlük bir tedavi uygulanmalı. Tedaviye başladıktan en geç 48 saat içerisinde hastanın klinik tablosu düzelmeye başlar. Ancak çok farklı sistemleri de tutabileceği göz önünde tutulmalıdır. Bu nedenle ağır seyreden vakalar da olabilir. Bulaşıcı hastalık grubunda olduğu unutulmamalı, birden çok vakaya aynı bölgede rastlanabilir. Muhtemel kaynağın kurutulması gerekir. Sıtma her zaman görülen bir hastalık olmasına karşın, son yıllarda görülme sıklığı azalmıştı. Son yıllarda özellikle Afrika kıtasından gelen vatandaşlarımızda bazı vakalar görülmüştü.''