Savaştan Kaçan Suriyeliler, Salgın Hastalık Tehdidiyle Boğuşuyor

Ülkelerinde yaşanan savaştan dolayı kaçıp Türkiye’ye sığınmak isteyen yaklaşık 6 bin Suriye vatandaşının
Babusselam bölgesindeki bekleyişi 18 gündür sürüyor.

Genellikle Halep ve köylerden çocuklarıyla kaçan aileler, gümrük bölgesinde yaşamlarını zor koşullar altında devam ettirmeye çalışıyor. Suriyeliler, özellikle salgın hastalık riskiyle karşı karşıya. Esselema Sınır Kapısı’nın ele geçiren Özgür Suriye Ordusu askerlerinin gözetimi altında bulunan ve Esed rejimi askerlerinin kendilerini bombalayacağı korkusuyla hala büyük bir paranoya yaşayan Suriyeliler, Türkiye’nin yaptıklarına müteşekkir olduklarını ancak mağduriyetlerinin giderilmesi ve kamplara alınmaları için biraz daha destek istediklerini ifade ediyor. Özellikle çocukların, olumsuz şartlardan dolayı bulaşıcı ve salgın hastalık tehdidiyle karşı karşıya olması da aileleri tedirgin ediyor. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)'ın verdiği resmi rakamlara göre, Türkiye’de 78 bin 431 Suriyeli vatandaş bulunuyor. Bu vatandaşlar da Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta 10 çadırkent ve Kilis’te kurulan konteyner kentte yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Türkiye’ye sığınmak isteyen Suriyelilerin sayısı da gün geçtikçe artıyor. Bu kapsamda, özellikle Halep ve kırsaldaki köylerinden kaçan Suriyeliler, 18 gün önce Babusselam bölgesine geldi. Evlerini bırakmak zorunda kalan Suriyeliler, Esed rejiminin zulmünden kurtulmak için yanlarına alabildikleri kadar eşyayla zor şartlar altında sınırda beklemeye koyuldu. Gümrük alanında çocuklarıyla bekleyişlerini sürdüren Suriyelilerin yaşadıkları içler acısı durum da şartların ne derece ağır olduğunu gözler önüne serdi. Suriyelilerin bir kısmı cami avlusu içerisinde çadır kurarken, bir kısmı da mescit olarak kullanılan bölümlerde çocuklarıyla kalmaya başladı.

Binlerce Suriyeli de gümrük ürünlerine ait antrepoda hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Gezici bir aş evinin yer aldığı bölgeye Türkiye’den daha çok yardım gelmesini beklediklerini kaydeden vatandaşlar, yemeklerini de çevrede buldukları tahta parçalarını yakarak hazırlamaya ve ısıtmaya gayret ediyorlar. Su konusunda da büyük bir sıkıntı yaşayan Suriyeliler, bu nedenle banyo ve tuvalet ihtiyacının giderilmesinde de zor anlar yaşıyor. Anne ve babaların, çocuklarına yanlarına getirdikleri erzaklarla yemek yedirmeye çalıştıkları görülürken, yeni doğan bebeklerin mama ihtiyacı da göze çarpıyor.

"BİZİM İÇİN ÖNCE ALLAH, SONRA TÜRKİYE VAR"

Ayşe isimli Suriyeli kadın, bayramda evlerinin saldırıya uğradığını bu yüzden de Türkiye sınırına geldiklerini kaydediyor. Kendilerine yardım yapıldığını belirten Suriyeli, kamplara alınmayı beklediklerini dile getiriyor. Babusselam’da bekleyen bir başka Suriyeli olan Ali de Türk Kızılay’ına teşekkür ettiklerini ancak biraz daha fazla yardıma ihtiyaçları olduklarını belirtiyor. Ali, şunları söylüyor: "Küçük çocuklarımız bile eve dönmeyi kabul etmiyor. Uçak seslerinden ve bombalardan korkuyorlar. Biz İslam adına yardıma çağırıyoruz." Muhammed Bilal ise kış aylarının yaklaşmasının kendilerini daha da zor durumda bırakacağını anlatıyor. Salgın hastalık tehlikesinin baş gösterdiğini ifade eden Bilal, "Hastalıklar çıkmaya başladı.

Öyle bir duruma geldik ki kirli ortamdan ve soğuktan koruması için buraya sadece çadır istiyoruz." şeklinde konuşuyor. Özgür Suriye Ordusu’nun Babusselam’daki sorumlusu Ebu Ali de insanların 18 gündür beklediğini söyleyerek, şöyle konuşuyor: "Türkiye’den daha çok yardım bekliyoruz. Yemek ve ilacı az olmasından dolayı hastalıklar var. Hanımlar, erkekler ve çocuklar ayrı ayrı yatıyor. Büyük zahmet çekiyorlar. Yemekten de ziyade en büyük ihtiyacımız güven içerisinde olmak. Biz çocuk ve hanımlarımız için korkuyoruz. Hızlı bir şekilde kamplara yerleştirilmelerini istiyoruz. Bizim için önce Allah, sonra Türkiye var. Başka kimse yardım etmez."