Kristal İş Sendikası Genel Başkanı Çetintaş:

Kristal İş Sendikası Genel Başkanı Çetintaş, sendika konusunda gerçek anlamda özgürlük ve noter onayının kalkmasını istediklerini dile getirdi.

Kristal İş Sendikası Genel Başkanı Çetintaş:
Çetintaş, konuk olarak katıldığı Lüleburgaz FM’de canlı yayındaki konuşmasında aynı iş alanında tabanları zıt olan sendikalar olduğunu, bundan dolayı birleşmenin kolay olmadığını ifade etti.

Çetintaş, “Oysa ki hem üye kaybı olmaması hem sendikaların daha güçlü olmaları açısından bu sendikaların dayanışma içinde olmaları gerekiyor. Bazen bir sendikanın örgütlü olduğu yere başka bir sendika giriyor. Bu doğru değil. Biz örneğin Çimse- İş’in örgütlü olduğu yerlere girmiyoruz. Çünkü örgütsüz yerler var bunları örgütlemek daha önemlidir” dedi.

Siyasi iktidarın oy çokluğuna güvenerek istediği yasayı çıkardığını öne süren Çetintaş, Başbakan’ın kıdem tazminatı konusunu şimdilik rafa kaldırdığını, bu yüzden mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.

Toplumsal muhalefete ihtiyaçları olduğunu dile getiren Çetintaş, “Daha güçlü hale gelmemiz için konfederasyonlarla güç birliği içinde olmamız lazım. Bizde 800 bini geçik işçi mahkemeyi bekliyor. Burada mahkeme suç işliyor. Bu keyfidir. Çünkü yeni kanun çıkana kadar eski kanun geçerlidir. THY’de 17 aydır yetki verilmedi. Kanunsuzdur. Grev yapıldı 304 kişi işten atıldı. Bazı hosteslerin haberi bile olmadı. Yurt dışından dönüp öğrendiler. Suç bu. Bir kere işten atmak için bildirim yapılması gerekiyor. Hiçbir yasaya uygun değil. THY Genel Müdürü resmen suç işledi. Ben Konpenhak’ta THY işçilerini destekliyoruz diye yazı gördüm. Türkiye’de tam tersi bir kısım medya ‘Bir hostes 30 bin, bir pilot 70 bin kazanıyor. Daha ne istiyor bunlar’ diye söylemde bulunuyor” diye konuştu.

İşçilerin sendikalı oldukları için işten atılmaması gerektiğini ifade eden Çetintaş konuşmasında şunları kaydetti: “Biz Türk-İş’in içinde iktidarın çalışma yaşamıyla ilgili örneğin yasaların değişmesinden kaynaklı sorunlara karşı uyarılarda bulunduk. Biz siyasi iktidara yakın durmamalıyız. Önceliğimiz siyaset değil üyelerimizin haklarını korumak olmalı dedik. Türk-İş’in genel yapısında bir eylemsizlik gördük ve 10 sendika bir araya geldik. Sendikal güç birliği olarak Türk-İş’e bir nebze de olsa hareket getirmek istedik. Bu hükümet işçiyi, çalışanı sevmiyor. İş güvenliği, çalışma yaşamı ile ilgili hep işverenin yanında oluyor. Esnek çalışma, kısa çalışma gibi konularda mesela. Bunlara tavır koyduk ve konfederasyona karşı ekip olarak çıktık. Bu hareketimizle inanıyoruz ki Türk-İş’e bir nebze hareket kattık.İşçi sendikalı olduğu için işten atılamamalı. Bu iki maddenin dışında hükümetten bir şey istemiyoruz. Biz iş yerinde yüzde 51’e ulaşınca yetki başvurusu yapıyoruz. İşveren bunu duyuyor dava açıyor. 3,4,5 ay geçiyor. Bir daha itiraz ediyor ve 1 yılı buluyor. Bu sürede sendikalı işçiler işten çıkarılıyor ve istifaya zorlanıyor. Biz yetki alınca sendikalılar işten çıkarıldığında masaya oturacak sendikalı işçi bulamıyoruz. “
Kaynak: İHA