Şükran Köyü'nde Arap Baharı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun himayesi ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) desteğiyle, KTO-Karatay Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Uluslararası Türk-Arap Sanatçılar Buluşması” organizasyonunun Sonsuz Şükran Köyü ayağında bir araya gelen Arap ve Türk ressamlar, sanatçıların kerpiç evlerinin bulunduğu yeni mekanında yaptıkları çalışma ve tuvallerine yansıttıkları fırça darbeleriyle dünyaya önemli ve anlamlı mesaj verdiler.

SÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi, Küratör Doç. Dr. Orhan Cebrailoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, projenin nasıl ortaya çıktığı ile ilgili bilgiler verdikten sonra, “Komşularımız Arap toplulukları, demokrasi sürecine geçişte bir süreç yaşıyorlar. Şimdi top tüfekle bir yere kadar geliriz ama bunun yerine eğer siz sanatı, düşünceyi, bilimi getirmezseniz; bu zeminsiz olur. Bir zemin bulunamaz. Toplum, halk, kaosa sürüklenir. Dolayısıyla bu sempozyumun en güzel taraflarından bir tanesi; ortak değerlerimizi tekrar gözden geçirerek 21. yüzyıla nasıl bir mesaj verebiliriz. Bu ülkelere bizim de sanatçılar olarak nasıl bir katkımız olabilir. Enteresan bir olay bunu vurgulamak istiyorum; Arap ressamların hepsinin ortak kanısı Türkiye gibi bir demokratik ülke istiyorlar, Türkiye’deki yaşam, kültürel ve sosyal hayat, Türkiye’deki demokratik modeli kendi ülkelerinde görmek istiyorlar. Biz ressamlar olarak elimizden gelen katkıyı vermeye çalışacağız. Umarım, bu sempozyum, ressamlar buluşmasıdır, bundan sonra da Arap Türk felsefecileri, filozofları, sosyologları ve bilim adamları buluşurlar” dedi

Cebrailoğlu, sanatçıların köyünde ortaya çıkan eserlerin daha sonra bir plan dahilinde Türkiye’nin değişik illerinde de sergileneceğini söyledi.

“ARAP SONBAHARI GİBİ BİR ŞEY” Sonsuz Şükran Köyü Derneği Başkanı Mehmet Taşdiken ise, Türk ve Arap ressamları, sanatçıların köyünde görmekten duyduğu memnuniyeti ifade ederken, son etkinliğin bu yıl içerisinde gerçekleşen 4. etkinlik olduğunu söyledi.

Bu tür etkinlikleri bundan sonra da devam ettireceklerini anlatan Taşdiken, “Bu bir bakıma Arap sonbaharı gibi bir şey. Mevsim sonbahar ve Sonsuz Şükran Köyü’nde Arap ülkelerinden gelen ve Türk ressam arkadaşlarımız var. Ayrıca, Almanya ve başka ülkelerden de arkadaşlarımız var, onların da bir kısmı bizim kadromuzda olan insanlarımız ve buranın, bu toprakların böyle uluslar arası bir sanat malzemesi olması ve aynı zamanda dünyanın her tarafındaki insanların bu birikimleriyle, tecrübeleriyle birlikte bu toprakların hatırasını götürüyor olması heyecan verici bir şey. Bu gerçekten beni duygulandırıyor. Ortaya çıkan resimler, bu toprakların uluslararası layık olduğu yere yavaş adımlarla diyelim ama emin adımlarla hedefe gidiyor olduğunu gösteriyor. Sonsuz Şükran Köyü’nden dünyaya bir mesaj vermek gerekirse, bu anlamda biz tabi barışı öngörüyoruz, bu barışı da kendi kültürümüz ve kendi topraklarımızın referansı ile gönderiyoruz” ifadelerini kullandı.

Arap Türk ressamlar buluşmasının Sonsuz Şükran Köyü ayağında bir araya gelen ressamlar ise, doğayla iç içe ve kerpiç evlerin arasında böylesine bir çalışma ve projenin içerisinde oldukları için oldukça mutlu olduklarını belirttiler .