Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik’ten “Birlik” Çağrısı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “Yalnız batıda değil, Güneydoğu’da da vatandaşlarımızın bu birlikteliğin bozulamayacağına dair seslerini yükseltmesinde çok büyük zaruret vardır” dedi.
“DÜNYA LAFTA KALIYOR”
Mezuniyet törenindeki konuşmasına şehitlere ve Neşet Ertaş’a rahmet dileyerek başlayan Bakan Faruk Çelik, “Terörün hedefi insanlık. Tunceli’de patlayan bomba ile dünyanın herhangi bir yerinde patlayan bombanın bir farkının olmadığını artık bütün dünya ülkelerinin görmesi gerek. ‘Filan yerin bombası ile filan yerin teröristi’ gibi bir ayrımı, insan olarak bir ayrıştırmaya tabi tutmak, bu bakış açısını anlamak zorlanıyorum. Hedef insanlık olduğuna göre insanlığın bir ve bütün olarak teröre karşı bir cephe olma zorunluluğu vardır. Bu konuda maalesef dünya lafta kalmaktadır. Halen gerekenin yapılmadığını görmekten büyük üzüntü duyuyorum” dedi.
“GÜNEYDOĞU’DA DA VATANDAŞLARIMIZ SESLERİNİ YÜKSELTMELİ”
Türk insanı arasında bir ayrışma oluşturulmak istendiğinin altını çizen Çelik, “Biz Çanakkale’de doğulusuyla, batılısıyla, Diyarbakırlısı, İzmirlisi, Vanlısı, Bursalısıyla yan yana şehitler verdik. Sarıkamış’ta ve Yemen’de yan yana şehitlerimiz yatıyor. Ama bugün sanki bir ayrılık varmış gibi takdim edilmesi, insanlarımız arasında bir ayrışmanın öteden beri teşvik edilmesi anlaşılır bir şey değil. Bunu ayrıştırmak ne Çanakkale’de ne Sarıkamış’ta ne toprakta ne de yaşarken mümkündür. İçişleri Bakanımız da bunu ifade ediyor; yalnız batıda değil, Güneydoğu’da da vatandaşlarımızın bu birlikteliğin bozulamayacağına dair seslerini yükseltmesinde çok büyük zaruret vardır. İzmirli, Bursalı, Balıkesirli, İstanbullu, Ankaralı sesini yükseltiyor, Anadolu’dan ses geliyor, aynı sesin, ses aynı olduğuna göre Türkiye’nin dört bir tarafından insanlık adına, bu ülkenin birliği adına yükseltilmesinde zaruret var” dedi.
“YILLAR MAALESEF BOŞA GEÇTİ”
Geçmişin olumlu yönlerini sürdürmek, olumsuz yönlerinden ders çıkartmak gerektiğini belirten Bakan Çelik, “Beden gücünün yerine beyin gücünün hızlı bir şekilde yer aldığı, her alanda değişim ve dönüşümün yaşandığı bir çağda yaşıyoruz. Bu dönemde bilgiyi üreten, teknolojiyi üreten, kullanan ve bunu nitelikli insana dönüştüren ülkeler birinci sınıf ülkelerdir. Bizim medeniyetimiz bin yıl önce ‘bilgi ile gökyüzüne yol bulunur’ diyor. Asırlar sonra gökyüzüne yol buldular. Ama bulunabileceğini bizim ecdadımız ifade etmiş. Biz daha yeni yerli uçağı, otomobili konuşuyoruz. Bin yıl önce bunun önemi ve olması gerektiği medeniyetimizin değerlerinde mevcut. Yıllar maalesef boşa geçti. Bugün 2023 vizyonu çerçevesinde projeler yapıyoruz. Kayıp yılları düşünmemiz gerekiyor. ‘Eller aya biz yaya’ meselesi doğru bir tanımdır, aya gidenlerin nelerle, yaya kalanların nelerle meşgul edildiklerini sorgulamamız, geçmişten ders çıkartmamız gerekiyor. Dikkatli olunması gereken bir coğrafyada yaşadığımızı unutmamalıyız. Ne dünya eski dünya ne de Türkiye eski Türkiye. Geçmiş artılarıyla eksileriyle geçmişte kaldı. Geçmişin olumlu yönlerini sürdürmek, olumsuz yönlerinden ders çıkartma zorunluluğumuz vardır. Türkiye önemli değişikliklere imza attı, özellikle son yıllarda mevzuatımız açısından çok önemli değişiklikler gerçekleştirdik. Bunlar sosyal yaşantımıza, kamu idaresindeki niteliğe yansıyor. Değişmesi gereken, ‘ana metin’ diye ifade ettiğimiz anayasa değişikliğinin halen millet tarafından gerçekleştirilememiş olması önemli bir eksiklik. Yol arkadaşını insan iyi seçmeli, devletler için de böyledir. Devletlerin, milletlerin yol arkadaşı mesafesindeki anayasası eğer sağlıklı değilse yolda kalırlar. İstediğiniz mesafeyi almanın yolu yol arkadaşını iyi seçmekten geçer. Bu anlamda olumlu gelişmeler var, şuanda TBMM’de siyasi partilerin katkıları var, umarım milletle paralel bir anayasa gerçekleşir’ şeklinde konuştu.
Törenin sonunda İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, TODAİE’nin yüksek lisans programlarından mezun olan öğrencilerin diplomaları verdi .