Üniversitede kasıtlı skandal
Faik Hoca'dan muhalefet dersi!
Akademisyen Faik Yüksel İnan, Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencilerine 30 soruluk sınav yaptı. Hoca sorularında da, yanıtlarında da Başbakan Erdoğan'ı hedef aldı
Türkiye'nin göz bebeği eğitim kurumlarından Bilkent Üniversitesi'nde yapılan bir sınav tartışma yarattı. Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde üçüncü sınıflar için zorunlu verilen Uluslararası Organizasyonlar dersinde, akademisyen Faik Yüksel İnan 'mini sınav ' yaptı. Öğrencilerine 30 soru yönelten İnan, daha sonra cevap anahtarını öğrencilerine maille gönderdi ve yanıtlarını kontrol etmelerini istedi. Mailinde, 'Sadece 3 öğrenci 30 sorudan 10 soruyu doğru yanıtladı. Genel kültürünüzü biraz geliştirin ' diyen İnan'ın cevap anahtarında kendi düşüncelerini öğrencilerine akademik doğru olarak dayatması tepki topladı. Öğrencilere cevap anahtarını attığı mailinde 'Sınavlar bilgilerinizi değerlendirmeyi bazen de size bilgi vermeyi amaçlar. Bu sınav her ikisini de amaçlıyor ' diyen İnan'ın soruları ve yanıtlarından bazıları şöyle:
Avrupa'da hangi lider bazı önemli iç meseleleri ya da uluslararası konuları dine ve/veya mezhebe dayandırmaya çalışmaktadır? Uluslararası ilişkiler öğrencileri olarak bu görüşe hak verilebilir mi?
YANIT: Söz konusu lider bizim Başbakanımız Erdoğan'dır. Bu görüşler hiçbir şart altında haklı görülemez. Aynı zamanda insanların düşüncelerini ve görüşlerini hiçe sayar. Basitçe düşük kültürlü insanları suiistimal etme amacı güder.
Türk basınına göre, Başbakan Erdoğan 28 Temmuz 2012'de, Londra'da, 'Şu ana kadar hiçbir Müslüman ülke Olimpiyat Oyunlarını düzenleme şansına erişemedi. Bu sorgulanmalı. Türkiye bunu yapabilir. Çin bile Olimpiyat oyunlarını düzenledi' dedi. Bu diplomatik bir söylem mi ve bu söylem final seçimlerinde Türkiye'nin lehine mi olur?
YANIT: Kimse bunun diplomatik ve kibar bir söylem olduğunu savunamaz. Her şeyi dine ya da mezhebe dayandırmak ayrımcılık yapmaktır ve makul görülemez. Bu final seçimlerinde Türkiye'nin aleyhine rahatlıkla kullanılabilir. Unutmayın, Çin dünyadaki lider ekonomilerden biridir.
Basına göre, Başbakan Erdoğan Gençlik Bakanı Suat Kılıç'a Türkiye cumhuriyetlerden kabiliyetli sporcuları bulması, onlara Türk vatandaşlığı için olanak sağlaması ve bir sonraki olimpiyat oyunlarına Türk takımıyla katılmalarını istemesi için talimat verdi. Bu davranış ahlaki mi? Bu Türk sporuna katkı sunar mı?
YANIT: Hayır. Bu etik dışı bir davranış ve Türk sporuna hiçbir katkısı olmaz. Bunun gibi politikalara sporun bir çok branşında şahit oluyoruz.
Atatürk döneminden, 'modern ve laik eğitim sistemini' kuran üç milli eğitim bakanının ismini yazın.
YANIT: Hasan Ali Yücel, Mustafa Necati, Vasıf Çınar.
Hangi Türk bakanın akademik unvanı 'akademik hırsızlık ' nedeniyle sorgulanmaktadır?
YANIT: Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer.
Olimpiyat oyunları geçiş töreninde gördüğünüz Türk olimpiyat takımından gurur duydunuz mu?
YANIT: Evet. Gururlu duruşları, modern ve laik kostüm ve elbiseleri ve kızların güzel görünen makyaj ve saç şekilleri nedeniyle...
Türkiye'nin göz bebeği eğitim kurumlarından Bilkent Üniversitesi'nde yapılan bir sınav tartışma yarattı. Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde üçüncü sınıflar için zorunlu verilen Uluslararası Organizasyonlar dersinde, akademisyen Faik Yüksel İnan 'mini sınav ' yaptı. Öğrencilerine 30 soru yönelten İnan, daha sonra cevap anahtarını öğrencilerine maille gönderdi ve yanıtlarını kontrol etmelerini istedi. Mailinde, 'Sadece 3 öğrenci 30 sorudan 10 soruyu doğru yanıtladı. Genel kültürünüzü biraz geliştirin ' diyen İnan'ın cevap anahtarında kendi düşüncelerini öğrencilerine akademik doğru olarak dayatması tepki topladı. Öğrencilere cevap anahtarını attığı mailinde 'Sınavlar bilgilerinizi değerlendirmeyi bazen de size bilgi vermeyi amaçlar. Bu sınav her ikisini de amaçlıyor ' diyen İnan'ın soruları ve yanıtlarından bazıları şöyle:
Avrupa'da hangi lider bazı önemli iç meseleleri ya da uluslararası konuları dine ve/veya mezhebe dayandırmaya çalışmaktadır? Uluslararası ilişkiler öğrencileri olarak bu görüşe hak verilebilir mi?
YANIT: Söz konusu lider bizim Başbakanımız Erdoğan'dır. Bu görüşler hiçbir şart altında haklı görülemez. Aynı zamanda insanların düşüncelerini ve görüşlerini hiçe sayar. Basitçe düşük kültürlü insanları suiistimal etme amacı güder.
Türk basınına göre, Başbakan Erdoğan 28 Temmuz 2012'de, Londra'da, 'Şu ana kadar hiçbir Müslüman ülke Olimpiyat Oyunlarını düzenleme şansına erişemedi. Bu sorgulanmalı. Türkiye bunu yapabilir. Çin bile Olimpiyat oyunlarını düzenledi' dedi. Bu diplomatik bir söylem mi ve bu söylem final seçimlerinde Türkiye'nin lehine mi olur?
YANIT: Kimse bunun diplomatik ve kibar bir söylem olduğunu savunamaz. Her şeyi dine ya da mezhebe dayandırmak ayrımcılık yapmaktır ve makul görülemez. Bu final seçimlerinde Türkiye'nin aleyhine rahatlıkla kullanılabilir. Unutmayın, Çin dünyadaki lider ekonomilerden biridir.
Basına göre, Başbakan Erdoğan Gençlik Bakanı Suat Kılıç'a Türkiye cumhuriyetlerden kabiliyetli sporcuları bulması, onlara Türk vatandaşlığı için olanak sağlaması ve bir sonraki olimpiyat oyunlarına Türk takımıyla katılmalarını istemesi için talimat verdi. Bu davranış ahlaki mi? Bu Türk sporuna katkı sunar mı?
YANIT: Hayır. Bu etik dışı bir davranış ve Türk sporuna hiçbir katkısı olmaz. Bunun gibi politikalara sporun bir çok branşında şahit oluyoruz.
Atatürk döneminden, 'modern ve laik eğitim sistemini' kuran üç milli eğitim bakanının ismini yazın.
YANIT: Hasan Ali Yücel, Mustafa Necati, Vasıf Çınar.
Hangi Türk bakanın akademik unvanı 'akademik hırsızlık ' nedeniyle sorgulanmaktadır?
YANIT: Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer.
Olimpiyat oyunları geçiş töreninde gördüğünüz Türk olimpiyat takımından gurur duydunuz mu?
YANIT: Evet. Gururlu duruşları, modern ve laik kostüm ve elbiseleri ve kızların güzel görünen makyaj ve saç şekilleri nedeniyle...