Türk Kızılayı Genel Başkanı Gaziantep’te
Karkamış’taki çadır kentte incelemelerde bulunan ve çalışmaları yerinde gören Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, incelemelerinin ardından Gaziantep Valisi Erdal Ata’yı makamında ziyaret ederek, çadır kentlerde yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdi.
Vali Ata, "Kızılay Genel Başkanı’na teşekkür ediyorum. Birkaç günden beri bölgemizde çadır kentleri ziyaret ediyorlar. Faaliyetleri yerinde görüp varsa bir noksanlık bunları tespit ediyorlar. Sabahta bizim Karkamış’taki çadır kenti ziyaret etmişler. Şu anda da Valiliğimizi ziyaret ettiler. Birlikte değerlendirme yapıyoruz. Buraya gelen Suriyeli sığınmacıların daha rahat ve huzur içinde hayatlarını idame ettirebilmeleri için alınması gereken tedbirler ve yeni kurulan çadır kentlerle ilgili de eksik ve ihtiyaçlar bizim taleplerimiz neyse onlara ilettik. Zannediyorum Kızılay bu talepleri en kısa sürede yerine getirecek" dedi.
Fransa’da mültecilerin sınır dışı edilmesiyle ilgili soruya Vali Ata, Türk milletinin misafirperver olduğu hatırlatmasını yaptı. Ayrıca bazı mültecilerin kendilerine tahsis edilen barınakları beğenmediğine ilişkin soruya da, "Suriye’den gelen bazı vatandaşlar okulların pansiyonlarında kalıyorlardı. Ama artık okullar açılıyor. Dolayısıyla bu vatandaşları çadır kentlerde misafir etmek zorundayız. Çadır kenti Suriye’de kaldıkları mekanlardan daha rahat bulanlar kalıyor, beğenmeyenler dönüyor. Biz misafirlerimizin rahatı ve huzuru için çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Çadır kent ziyaretlerinin amaçlarını ‘amacımız olayı yerinde görmek’ diyerek belirten Ahmet Lütfi Akar da, şunları söyledi: "Suriyeli misafirlerimizin ağırlandığı bölgeye bir ziyarete çıktık. Önceki gün Şanlıurfa’dan başladık, oradaki kamplarımızı ziyaret ettik. Valimizle görüştük, orada gördüklerimizle alakalı kendisine brifing verdik. Türk Kızılayı olarak devletimizin yanında yardımcı rol oynamaya gayret eden bir kuruluşuz. Tanımlanmış olan görevimiz bu. Dolayısıyla Gaziantep’le ilgili konularda Valimizle birlikte koordineli çalışmak durumundayız. Bu kapsamda Karkamış kampını ziyaret ettik. Orada Kaymakamımızla, ekip arkadaşlarımızla görüştük. Eksikler, aksayan yönler varsa onları tespit ettik. Bunları Valimize arz ettik. Buradan Kilis’e geçeceğiz, Kilis’ten de Hatay’a geçeceğiz. Daha sonra da Osmaniye’ye döneceğiz. Gezimizi bu şekilde sonlandırmış olacağız. Amacımız olayı yerinde görmek. Böyle bir şey son derece faydalı oluyor. Valimize bize göstermiş olduğu toleranstan ötürü teşekkür ediyordum. İnşallah devletimizle omuz omuza bu işin üstesinden geleceğiz."
Sığınmacılara yönelik yapılan çalışmaların Kızılay için farklı çalışmalar olduğunu vurgulayan Başkan Akar, Türk Kızılayı’nın, Türkiye Cumhuriyeti’nin talepleri doğrultusunda çalışacak kapasiteye sahip olduğunu bildirdi. Akar, şöyle devam etti: "Özellikle bir depremde Kızılay, AFAD ile birlikte gerekeni yapar. Ama bu stratejik bir hadisedir. Biz burada kesinlikle devletimizin yönlendirdiği istikamette çalışıyoruz. Sığınmacı işleri için çeşitli operasyon çeşitleri vardır. Şu anda kendi sınırlarımız içerisinde misafirlerimizi ağırlamaya gayret ediyoruz. Eğer sınırlarımızın dışında, ya da sınırlarımızda buna benzer şeyler cereyan ederse, devletimiz ve hükümetimiz ne isterse Türk Kızılayı yapmaya kapasitelidir ve hazır beklemektedir."
"TÜRKİYE BU İŞİ EN İNSANİ VE EN GÜZEL ŞEKİLDE YAPAN DEVLETTİR"
Türkiye’nin sığınmacılara yönelik yaptığı çalışmaları değerlendiren Akar, sığınmacıların huzur ve rahatlığı için hiçbir fedakarlıktan kaçınılmadığını aktararak, "İnsanlar evlerini barklarını terk ederek buralara geldiler. Evinizden hiçbir eşya almadan bir haftalığına, on günlüğüne, bir aylığına ayrıldığınızı düşünün. Mutlaka bazı şikayetleriniz olacaktır. Rahatlık açısından eviniz gibi olmayacaktır. Tuvaleti, duşu kullanmak, ortak kullanma alanlarını başkalarıyla paylaşmak gibi şikayetleriniz olacaktır. Ama bu olağanüstü vaziyettir. Türkiye Cumhuriyeti dünyada bu işi en insani ve en güzel şekilde yapan bir devlettir. Biz bütün dünyayı biliyoruz. Aynı sığınmacılar Ürdün’de de, Lübnan’da da diğer ülkelerde de var. Hiçbirinde bu misafirperverlik ölçeğinde ağırlanmıyorlar. Böyle çadır kentlerinde ihtiyaçları yerine getirilmiyor. Üç öğün yemek verilmiyor. Eğitim ihtiyaçları, psiko-sosyal ihtiyaçları, sağlık ihtiyaçları bizim gibi karşılanmıyor. Bazı ülkelerde dilenme noktasına kadar gelen sığınmacılar var. Hepimiz görüyoruz ki Türkiye hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor. Biz de Kızılay olarak elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. Ama bu operasyon devletimizin operasyonudur. Türk Devleti gibi hiçbir devlet bu şekilde itibar etmiyor ve insanca davranmıyor. Bu herhalde milli geleneğimizden ve dinimizden kaynaklanan bir husus" ifadelerini kullandı.
Akar ayrıca, sığınmacılara sağlanan lojistik destekle birlikte çalışan sayısının da arttığını sözlerine ekledi .