Halil İbrahim Fırtına'dan Denetimli Serbestlik İması
Balyoz davasının tutuklu sanığı eski Hava Kuvvetleri Komutanı Halil İbrahim Fırtına, savunmasında denetimli serbestlik imasında bulundu.
Fırtına, modern fiziğin ve astronomi ilminin kurucusu olarak bilinen Galileo Galilei'nin dahi papalık makamınca önce ömür boyu hapse mahkum edildiğini, ardından da cezanın göz hapsi şeklinde yumuşatıldığını, yani tarihte ilk kez denetimli serbestlik uygulandığını söyledi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz davasında sanık savunmalarının alınmasına devam ediliyor. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, talepleri kabul edilmediği için duruşmalara girmeyen avukatı ile haberleşmek için süre tanıyan mahkemeye teşekkür ederek sözlerine başladı.
Avukatının duruşma salonu dışındayken kendisinin savunma yapmasını etik bulmadığını belirten Fırtına, avukatının da savunmaya katılmasını istedi.4 ay sonra 72 yaşını bitirmiş olacağını belirten Fırtına “Bu millet beni yetiştirdi, bir yerlere geldim, bir çizgim var. Hiçbir şey uğruna da çizgimden vazgeçmem. İddia edilen suçları ahlaken uygun göremem. Böyle bir şey yapamam.” diye konuştu.
26 Nisan 2011 tarihindeki savunmasından alıntılar yapan Fırtına, mahkemeye sunulan bilirkişi raporlarına dikkat çekerek, "Raporlara göre bizim suçlanmış olduğumuz tarihte 'Balyoz Güvenlik Harekatı' diye bir plan yoktur. 'Suga' diye denizcilerin yaptığı bir plan yoktur. 'Oraj' diye havacıların yaptığı bir plan yoktur. Sakal diye, bıyık diye bir plan yoktur.” dedi.
Ergin Saygun’un ifadesinde 1.Ordu Plan Semineri'yle ilgili sonuç raporunu dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’a kendisinin verdiğini söylediğini hatırlatan Fırtına, “Yalman bunları sadece Genelkurmay Başkanına mı vermiştir? Acaba Başbakana da vermiş midir?” diye sordu.Herkeste giderek artan bir ötekileştirme bulunduğunu belirten Fırtına, "Bunun hiç kimseye faydası olmayacağını düşünüyorum. Hukuk buradaki insanları koruması altında tutmuyor. Burada 365 kişi var. Çoluğunu çocuğunu katarsanız bin, hısım akrabasını da katarsanız 5 bin kişi eder. Bu insanları da soran, seven vardır. Üzüntüler dayanılmaz. Çünkü biz açık yargılanıyoruz ve bizimle ilgili her şey dışarıda. Kimileri bunları istediği gibi kullanıyor. Mahkemeye saygı erdemdir ama bu saygı sadece bizden mi bekleniyor?” ifadesini kullandı.Ankara'nın Kazan ilçesinde uçak fabrikası açıldığı ve kendilerinin de orada görevlendirildiğini hatırlatan Fırtına, "Nüfus artmıştı. Mevcut okullar yetersiz kalmıştı. Bir okul yapılması gerekiyordu. Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından bir okul yaptırıldı. Okula benim adımı vermek istediler. Ben ismimin verilmesini istemedim. Havacılık lisesi olsun dedim. Ancak bana, 25. Hava Kuvvetleri Komutanı olduğumu, benim adımı verince tüm hava kuvvetlerinin ismini temsil edeceğini söyleyerek beni ikna ettiler. Ancak, Kazan Kent konseyi tarafından 4 bin imza toplanarak okulun isminin değiştirilmesi istenmiş. il Milli Eğitim Müdürlüğü de ATO'dan 'Hava Orgeneral İbrahim Fırtına Lisesi adını siz koymuşsunuz.' diyerek ismin değiştirilmesi konusunda izin istemişler. Sonra da boy boy haberler çıktı ve 'Okulun fırtınası gitti' diye manşet attılar. Hepimizin çoluk çocuğu var. Kimin çocuğusun diye sorduklarında falanca Balyoz sanığı diye cevap veriyorlar." şeklinde konuştu.
Fırtına, uzay bilimci ve astronomi ilminin kurucusu olarak bilinen ve teleskopun mucidi olan Galileo Galilei'nin, Katolik Kilisesi olan papalık makamınca ömür boyu hapse mahkum edildiğini belirten Fırtına, en eskstrem sistem olan Katoliklerin, bu cezayı yumuşatarak evde göz hapsine çevirdiğini söyledi.
Fırtına, verilen kararın dünya tarihinde verilen ilk denetimli serbestlik kararı olduğunu vurguladı.Fırtına savunmasını, "Gelin siz de adil olan yargılamaya yararlı olabilecek teklifimizi bir kez daha düşünün. Burada avukatımla daha faydalı bir savunma yapabiliriz." sözleri ile bitirdi .
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Balyoz davasında sanık savunmalarının alınmasına devam ediliyor. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, talepleri kabul edilmediği için duruşmalara girmeyen avukatı ile haberleşmek için süre tanıyan mahkemeye teşekkür ederek sözlerine başladı.
Avukatının duruşma salonu dışındayken kendisinin savunma yapmasını etik bulmadığını belirten Fırtına, avukatının da savunmaya katılmasını istedi.4 ay sonra 72 yaşını bitirmiş olacağını belirten Fırtına “Bu millet beni yetiştirdi, bir yerlere geldim, bir çizgim var. Hiçbir şey uğruna da çizgimden vazgeçmem. İddia edilen suçları ahlaken uygun göremem. Böyle bir şey yapamam.” diye konuştu.
26 Nisan 2011 tarihindeki savunmasından alıntılar yapan Fırtına, mahkemeye sunulan bilirkişi raporlarına dikkat çekerek, "Raporlara göre bizim suçlanmış olduğumuz tarihte 'Balyoz Güvenlik Harekatı' diye bir plan yoktur. 'Suga' diye denizcilerin yaptığı bir plan yoktur. 'Oraj' diye havacıların yaptığı bir plan yoktur. Sakal diye, bıyık diye bir plan yoktur.” dedi.
Ergin Saygun’un ifadesinde 1.Ordu Plan Semineri'yle ilgili sonuç raporunu dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’a kendisinin verdiğini söylediğini hatırlatan Fırtına, “Yalman bunları sadece Genelkurmay Başkanına mı vermiştir? Acaba Başbakana da vermiş midir?” diye sordu.Herkeste giderek artan bir ötekileştirme bulunduğunu belirten Fırtına, "Bunun hiç kimseye faydası olmayacağını düşünüyorum. Hukuk buradaki insanları koruması altında tutmuyor. Burada 365 kişi var. Çoluğunu çocuğunu katarsanız bin, hısım akrabasını da katarsanız 5 bin kişi eder. Bu insanları da soran, seven vardır. Üzüntüler dayanılmaz. Çünkü biz açık yargılanıyoruz ve bizimle ilgili her şey dışarıda. Kimileri bunları istediği gibi kullanıyor. Mahkemeye saygı erdemdir ama bu saygı sadece bizden mi bekleniyor?” ifadesini kullandı.Ankara'nın Kazan ilçesinde uçak fabrikası açıldığı ve kendilerinin de orada görevlendirildiğini hatırlatan Fırtına, "Nüfus artmıştı. Mevcut okullar yetersiz kalmıştı. Bir okul yapılması gerekiyordu. Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından bir okul yaptırıldı. Okula benim adımı vermek istediler. Ben ismimin verilmesini istemedim. Havacılık lisesi olsun dedim. Ancak bana, 25. Hava Kuvvetleri Komutanı olduğumu, benim adımı verince tüm hava kuvvetlerinin ismini temsil edeceğini söyleyerek beni ikna ettiler. Ancak, Kazan Kent konseyi tarafından 4 bin imza toplanarak okulun isminin değiştirilmesi istenmiş. il Milli Eğitim Müdürlüğü de ATO'dan 'Hava Orgeneral İbrahim Fırtına Lisesi adını siz koymuşsunuz.' diyerek ismin değiştirilmesi konusunda izin istemişler. Sonra da boy boy haberler çıktı ve 'Okulun fırtınası gitti' diye manşet attılar. Hepimizin çoluk çocuğu var. Kimin çocuğusun diye sorduklarında falanca Balyoz sanığı diye cevap veriyorlar." şeklinde konuştu.
Fırtına, uzay bilimci ve astronomi ilminin kurucusu olarak bilinen ve teleskopun mucidi olan Galileo Galilei'nin, Katolik Kilisesi olan papalık makamınca ömür boyu hapse mahkum edildiğini belirten Fırtına, en eskstrem sistem olan Katoliklerin, bu cezayı yumuşatarak evde göz hapsine çevirdiğini söyledi.
Fırtına, verilen kararın dünya tarihinde verilen ilk denetimli serbestlik kararı olduğunu vurguladı.Fırtına savunmasını, "Gelin siz de adil olan yargılamaya yararlı olabilecek teklifimizi bir kez daha düşünün. Burada avukatımla daha faydalı bir savunma yapabiliriz." sözleri ile bitirdi .