Hilmi Özkök: Ayışığı ve Yakamoz Sunum Olarak Önüme Geldi

Ergenekon davasında tanık olarak dinlenilen emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, “Ayışığı ve Yakamoz” darbe planlarının bir sunum olarak önüne geldiğini söyledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Cezaevi Kampusu yanına kurulan duruşma salonunda görülen duruşmada tanık olarak ifade veren Özkök, şahit olduğu konuların askerlik ile ilgili olduğunu belirtti.

Özkök, 2002 Ağustos’ta Genelkurmay Başkanlığı görevine getirildiğini, yeni görevine başlamasından kısa bir süre sonra halen devam eden iktidarın hükümete geldiğini ifade ederek, “28 Şubat yaşanmıştı. Tüm TSK mensupları gibi benimde tedirginliğimiz vardı. Bu kişilerin eski söylemlerine bakıldığı zaman, ‘acaba bir geriye dönüş olur mu?’ diye endişe ettik. Ve bu konuda toplantılar yaptık. TSK’daki toplantılarda herkes görüşlerini özgürce dile getirir, ancak komutanın verdiği emir neyse o uygulanır. Söz konusu toplantılarda da görüşler ifade edildi. Kimi zaman benim görüşlerimle astlarımın görüşleri arasında farklılıklar oldu. Ben bunu normal karşılarım” diye konuştu.

2004 yılının bahar ayında kendisine hangi yollarla ulaştırıldığını bilmediği bir CD geldiğini anlatan Özkök, içerisinde sunum halinde “Ayışığı, Yakamoz” darbe planlarının bulunduğunu dile getirdi. CD’deki belgeleri okuduğunu ifade eden Özkök, “Bu, bilgi kirliliği oluşturmak amacıyla gönderilmiş olabileceği için Genelkurmay Başkanı olarak temkinli olmam gerekiyordu. Böyle durumlarda şüpheli yaklaşmak gerekir. Başlangıçta aslarımla bu konuyu paylaşmadım. Böyle bir şey olabileceğine dair imalarda bulundum. Şaka espri yoluyla bu konulardan bahsettim” dedi.

Özkök, bir komutanın en önemli görevlerinden birisinin de aslarına güven vermesi olduğunu belirterek, “Ben kesin bilgiler olmadan altlarımdan şüphe ettiğim şeklinde bir davranış sergilemedim. Bu yaşımda 10 sene evvel uçağa binmek zorunda kaldım. Bazen yapmak istemediğin şeyleri yapmak zorunda kalıyorsun. Söz konusu belgeler meşru belgeler olmadığı için işlem yaptırmadım” şeklinde konuştu.

Savcılık ifadesi okunduğu sırada araya giren Özkök, “Burada şunu açıklamak istiyorum. Burada dinlenilen bir gazeteci bana muhtıra teklif edildiği yönünde sözler sarf etti. Teklif askeri bir terimdir. Teklif için benim emir verip asların hazırladıkları bir raporu bana sunmaları lazım. Bu şekilde bir şey olmadı. Bunun dışında biz zaman zaman toplanır beyin fırtınası yaparız. Orada kişiler aniden aklına geleni özgürce söyler. Orada da farklı hareket tarzları konuşuldu. Evet orada böyle bir söz (Muhtıra) söylendi. Muhtemel hareket tarzlarından biriydi” diye konuştu.

Eski Genelkurmay Başkanı Özkök, savcılık ifadesinde kendisi ve ailesi hakkında belli mihraklar tarafından yıpratma kampanyası düzenlendiğini söylediği bölüm okunduğunda ise bir düzeltme yapmak için söz istedi. Önemli bir gazetenin tanınmış yazarının kendisi hakkında "18 yıl yurt dışında kaldı ve ülke gerçeklerinden haberdar değil" şeklinde yazı yazdığını anlatan Özkök, bunun üzerine yazarı aradığını ifade ederek, “Söz konusu gazeteci bana haber kaynağının çok sağlam olduğunu, bu bilgilerinin yüksek rütbeli birilerinin verdiği bilgiler olduğunu söyledi" dedi.

“Basında bunun gibi yapılan yıpratma kampanyası beni ve ailemi çok üzdü” diyen Özkök, Bu konunun özelikle altını çizmek istiyorum. Bu gazetecilerin yaptığı bir şey değildi. Hakkımdaki kampanya belli mihraklar tarafından yürütülüyordu. Mahkemenize bunu özellikle arz ediyorum” diye konuştu.

Özkök, savcılık ifadesinde geçen MİT’in Genelkurmay Başkanlığı’na sunduğu “Ergenekon şeması” belgesi ile ilgili ise, “Evet MİT bana böyle bir belge getirdi. MİT’in getirdiği üç tarz evrak olur. Bunun üzerinde imza tarih yoktu. Bende Genelkurmay İstihbarat Dairesi’ne gönderdim. Halen daha üzerinde işlem yapılacak bir evrak değildir. Bunun dışında o evrakla ilgili ne bir şey duydum ne de bir şey gördüm” dedi.

Duruşmada Özkök’e sorular yönelten Mehmet Ali Pekgüzel, “'Ergenekon'' örgütünün varlığı konusunda bilginiz var mı?” şeklinde soru yöneltti. Özkök ise 'Ergenekon' adını ilk kez MİT'in belgesinde gördüğünü ifade ederek, “O zaman tutarsız olarak değerlendirdiğim belge dışında bilgim yok” dedi.

MİT belgesindeki tutarsızlıkla ilgili ise Özkök, “Gerçek olması mümkün değil diye düşündüm. Az kıdemli olan birisi kendisinden fazla kıdeme sahip birisinden daha üst mevkide bulunuyor” ifadelerini kullandı .
Kaynak: İHA