DP Genel Başkanı Uysal: “Türkiye Bir Adli ve Hukuki Kıskaç Altındadır”
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Türkiye’de siyasetin alanının her geçen gün daraldığını savunarak, “Türkiye bir adli ve hukuki kıskaç altındadır.
Muhalefet partileri için bu tip operasyonlar yapılırken, kendi belediyeleriyle ilgili mahkemelerden çıkan kararların İçişleri Bakanlığı’nda uygulamaya alınmadığını görmekteyiz” dedi.
Geçen hafta temizlik ihalesi operasyonunda gözaltına alınan ve ardından serbest bırakılan Orhangazi Belediye Başkanı İsmail Tartar'e destek için Bursa’nın Orhangazi ilçesine giderken İnegöl'de mola veren DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, partiye ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yeni bir kongre gerçekleştirdiklerini hatırlatan Uysal, “İnşallah Türkiye'nin beklediği siyaseti, gündemi milletin asli gündemi haline getirecek, milletin önceliklerine siyaset yapacak bir anlayışı hakim kılacağız. Türkiye'de bugün çok farklı noktaların arasında, adeta siyahla beyaz arasında kendi gündemini tartışamayan, deyim yerindeyse iktidar partisinin fiesta siyaseti diyebileceğimiz insanları oyalama, başka mevzuların arkasında götürme adına yaptıkları gündem değiştirmelerle siyasetin ana gündeminden daha ziyade kendi gündemlerini Türkiye'nin gündemi haline getirme niyetlerindeler. Bizim istediğimiz kemale ermiş bir demokrasidir. Tam anlamıyla işleyen, bütün kurum ve kuruluşlarıyla teamülleri işleyen bir demokratik rejimdir. Türkiye'nin bugün deyim yerindeyse işletim sisteminde bir problem vardır. Pek çok önemli meselemiz var. İşsizlikten, terörden ve ona bağlantılı diğer meselelerimiz var ama bütün bu meseleleri çözecek olan da siyasetçilerdir. Bugün maalesef Türkiye'de cari siyasal sistem kendi meselelerini demokratik kanallara aktararak kısa vadede ve milletin aleyhine en az maliyetle çözebilecek mekanizmalara sahip değildir. Meclis’in birinci derecede vazifesi yasama yapmak. İkinci derecede denetleme vazifesidir. Bugün bunları yapamaz durumdadır. Bütün hadiseyi tek parti iktidarına, tek adam tahakkümüne indirgenmiş, bütün kanalları tek adamla dar çerçevede alan bir Türkiye'nin bu meseleleri göğüsleyebilme, sağlıklı bir şekilde yürütebilme şansı yoktur" dedi.
"DP BÜYÜK BİR PARTİDİR" DP olarak Türkiye’de herkesin hukukundan emin olduğu bir memleket oluşturmayı istediklerini belirten Uysal, "Farklı farklı düşünce ve anlayışların gönül rahatlığı içerisinde kendisini ifade edebileceği, hukukun üstün olduğu, birliğini bütünlüğünü kavramış bir siyasetin hakim olmasını amaçlıyoruz. Geçmiş değerlerimiz ve bugün taşıdığımız değerler bizim kılavuzumuzdur. DP büyük bir partidir. Bugün olumlu bir siyasi ortam oluşturup, Türkiye’nin önceliklerinin sağlıklı bir şekilde sıralandırarak netice alma durumundayız. Türkiye bu bölgedeki büyük kırılmalara rağmen hala bölgenin en önemli ülkesidir. Eksiklerini tamamladığında, kendi içindeki bir takım olayları hallettiğinde daha da büyüyecektir. Büyük Türkiye ideali her birimizin yaşatması gereken bir idealdir. Geleneğimiz içerisinde her zaman önemli katkılar sağlamış, önemli belirleyici siyaset adamları yetiştirmiş Bursa’ya da katkı sağlayacağımızı sizlerin huzurunda da bir kez daha ifade etmek istiyorum” diye konuştu
Genel Başkan Uysal, şöyle devam etti: “Türkiye’nin kendi şartları içerisinde o gün değerlendirmeler, yapılar, belirli ölçütler yapılarak bir siyasi coğrafya, iller belirlenmiştir. Bugün Türkiye’nin tekrar değişen nüfus altyapılarıyla, ekonomik altyapılarıyla, değişen coğrafi şartlarıyla bütün bunlar tekrar değerlendirilmelidir. Bütün parametreler işletilerek, insanımızın en iyi şekilde hizmet alabileceği siyasal çerçeve içerisinde tekrar gündemine almak durumundadır. Bizim de talebimiz budur. İnegöl hakikaten Bursa’nın büyük bir ilçesidir. Pek çok ilden daha büyük, coğrafi konumu itibariyle önemi vardır. Tüm bu saydığımız öncelikleri sayarak başta İnegöl gibi diğer ilçelerin de gündeme alınarak konumlarının değerlendirilmesi bizlerin de talebidir. İlçe başkanımız ve STK’ları kutluyorum. Siyasi olarak bizim üzerimize düşenleri de yapmaya hazır olduğumuzu söylüyorum.” Uysal, “Muhalefet partilerinin belediyelerine operasyonların yapılması rastlantı mıdır?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Gönül isterdi ki rastlantı olsun. Ama rastlantı değil. Türkiye’de maalesef siyasetin alanı her geçen gün daralmaktadır. Bundan birkaç gün önce Sami Selçuk’un bir açıklaması vardı. Demokrasi nefes darlığı çekiyor diye. Bugün farklı siyasi anlayışların kendilerine siyaset yapabilme imkanı, fikirlerini gönül rahatlığıyla açıklayabilme imkanı, hizmetlerini yine aynı şekilde gönül rahatlığıyla yapabilme imkanını ortadan kaldırabilmek için bir takım girişimler yapılmaktadır. Türkiye bir adli ve hukuki kıskaç altındadır. Muhalefet partileri için bu tip operasyonlar yapılırken, kendi belediyeleriyle ilgili mahkemelerden çıkan kararların İçişleri Bakanlığı'nda uygulamaya alınmadığını görmekteyiz. Başta Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı örnektir buna. Herkes soruşturulabilir. Hukukun üstünlüğü çerçevesinde hak mahrumiyetine yol açmayacak, insanların itibari soruşturma sürecinde zedelenmeden, özellikle milletin oyuyla seçilmiş insanların bu tür soruşturmalar içerisinde, bir takım tahkikatlara maruz bırakılırken, çok daha nazik bir biçimde gerçekleştirilmesi gerekir. Bütün bunlara rağmen meşru çizgiler içerisinde bir an evvel soruşturmaların gerçekleştirilmesi ve insanlarımızın zihninde soru işaretleri bırakılmamalıdır.”
Kaynak: İHA
Geçen hafta temizlik ihalesi operasyonunda gözaltına alınan ve ardından serbest bırakılan Orhangazi Belediye Başkanı İsmail Tartar'e destek için Bursa’nın Orhangazi ilçesine giderken İnegöl'de mola veren DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, partiye ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yeni bir kongre gerçekleştirdiklerini hatırlatan Uysal, “İnşallah Türkiye'nin beklediği siyaseti, gündemi milletin asli gündemi haline getirecek, milletin önceliklerine siyaset yapacak bir anlayışı hakim kılacağız. Türkiye'de bugün çok farklı noktaların arasında, adeta siyahla beyaz arasında kendi gündemini tartışamayan, deyim yerindeyse iktidar partisinin fiesta siyaseti diyebileceğimiz insanları oyalama, başka mevzuların arkasında götürme adına yaptıkları gündem değiştirmelerle siyasetin ana gündeminden daha ziyade kendi gündemlerini Türkiye'nin gündemi haline getirme niyetlerindeler. Bizim istediğimiz kemale ermiş bir demokrasidir. Tam anlamıyla işleyen, bütün kurum ve kuruluşlarıyla teamülleri işleyen bir demokratik rejimdir. Türkiye'nin bugün deyim yerindeyse işletim sisteminde bir problem vardır. Pek çok önemli meselemiz var. İşsizlikten, terörden ve ona bağlantılı diğer meselelerimiz var ama bütün bu meseleleri çözecek olan da siyasetçilerdir. Bugün maalesef Türkiye'de cari siyasal sistem kendi meselelerini demokratik kanallara aktararak kısa vadede ve milletin aleyhine en az maliyetle çözebilecek mekanizmalara sahip değildir. Meclis’in birinci derecede vazifesi yasama yapmak. İkinci derecede denetleme vazifesidir. Bugün bunları yapamaz durumdadır. Bütün hadiseyi tek parti iktidarına, tek adam tahakkümüne indirgenmiş, bütün kanalları tek adamla dar çerçevede alan bir Türkiye'nin bu meseleleri göğüsleyebilme, sağlıklı bir şekilde yürütebilme şansı yoktur" dedi.
"DP BÜYÜK BİR PARTİDİR" DP olarak Türkiye’de herkesin hukukundan emin olduğu bir memleket oluşturmayı istediklerini belirten Uysal, "Farklı farklı düşünce ve anlayışların gönül rahatlığı içerisinde kendisini ifade edebileceği, hukukun üstün olduğu, birliğini bütünlüğünü kavramış bir siyasetin hakim olmasını amaçlıyoruz. Geçmiş değerlerimiz ve bugün taşıdığımız değerler bizim kılavuzumuzdur. DP büyük bir partidir. Bugün olumlu bir siyasi ortam oluşturup, Türkiye’nin önceliklerinin sağlıklı bir şekilde sıralandırarak netice alma durumundayız. Türkiye bu bölgedeki büyük kırılmalara rağmen hala bölgenin en önemli ülkesidir. Eksiklerini tamamladığında, kendi içindeki bir takım olayları hallettiğinde daha da büyüyecektir. Büyük Türkiye ideali her birimizin yaşatması gereken bir idealdir. Geleneğimiz içerisinde her zaman önemli katkılar sağlamış, önemli belirleyici siyaset adamları yetiştirmiş Bursa’ya da katkı sağlayacağımızı sizlerin huzurunda da bir kez daha ifade etmek istiyorum” diye konuştu
Genel Başkan Uysal, şöyle devam etti: “Türkiye’nin kendi şartları içerisinde o gün değerlendirmeler, yapılar, belirli ölçütler yapılarak bir siyasi coğrafya, iller belirlenmiştir. Bugün Türkiye’nin tekrar değişen nüfus altyapılarıyla, ekonomik altyapılarıyla, değişen coğrafi şartlarıyla bütün bunlar tekrar değerlendirilmelidir. Bütün parametreler işletilerek, insanımızın en iyi şekilde hizmet alabileceği siyasal çerçeve içerisinde tekrar gündemine almak durumundadır. Bizim de talebimiz budur. İnegöl hakikaten Bursa’nın büyük bir ilçesidir. Pek çok ilden daha büyük, coğrafi konumu itibariyle önemi vardır. Tüm bu saydığımız öncelikleri sayarak başta İnegöl gibi diğer ilçelerin de gündeme alınarak konumlarının değerlendirilmesi bizlerin de talebidir. İlçe başkanımız ve STK’ları kutluyorum. Siyasi olarak bizim üzerimize düşenleri de yapmaya hazır olduğumuzu söylüyorum.” Uysal, “Muhalefet partilerinin belediyelerine operasyonların yapılması rastlantı mıdır?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Gönül isterdi ki rastlantı olsun. Ama rastlantı değil. Türkiye’de maalesef siyasetin alanı her geçen gün daralmaktadır. Bundan birkaç gün önce Sami Selçuk’un bir açıklaması vardı. Demokrasi nefes darlığı çekiyor diye. Bugün farklı siyasi anlayışların kendilerine siyaset yapabilme imkanı, fikirlerini gönül rahatlığıyla açıklayabilme imkanı, hizmetlerini yine aynı şekilde gönül rahatlığıyla yapabilme imkanını ortadan kaldırabilmek için bir takım girişimler yapılmaktadır. Türkiye bir adli ve hukuki kıskaç altındadır. Muhalefet partileri için bu tip operasyonlar yapılırken, kendi belediyeleriyle ilgili mahkemelerden çıkan kararların İçişleri Bakanlığı'nda uygulamaya alınmadığını görmekteyiz. Başta Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı örnektir buna. Herkes soruşturulabilir. Hukukun üstünlüğü çerçevesinde hak mahrumiyetine yol açmayacak, insanların itibari soruşturma sürecinde zedelenmeden, özellikle milletin oyuyla seçilmiş insanların bu tür soruşturmalar içerisinde, bir takım tahkikatlara maruz bırakılırken, çok daha nazik bir biçimde gerçekleştirilmesi gerekir. Bütün bunlara rağmen meşru çizgiler içerisinde bir an evvel soruşturmaların gerçekleştirilmesi ve insanlarımızın zihninde soru işaretleri bırakılmamalıdır.”