Devletin Zirvesi İzmir’de Expo Çalışma Toplantısına Katıldı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Crowne Plaza’da EXPO 2020 ile ilgili İzmir’de yapılan hazırlık ve çalışmalardan bilgi aldı.

Devletin Zirvesi İzmir’de Expo Çalışma Toplantısına Katıldı
Toplantıda kazanma taktikleri vererek lobiciliğin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, “Bu işi şansa bırakmayın” dedi.

Gül’e kabinenin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay isimleri eşlik ederken, toplantıya MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, siyasi parti İzmir milletvekilleri, rektörler, il müdürleri, oda başkanları ve sivil toplum kuruluş temsilcileri katıldı.

İnciraltı Crowne Plaza’de öğleden sonra gerçekleşen toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül konuşmasında İzmir’i çok çeşitliliği olan güzel ve şirin bir kent olarak tanımlayarak İzmir’in Türk demokrasisinde de en güçlü sesi çıkan bir şehir olduğunu söyledi.

EXPO 2020’nin bir İzmir projesi olmadığını büyük bir Ege Bölgesi ve Türkiye projesi olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, “Bu bir İzmir projesi değil. Birinci adaylığımızda da bunu söylemiştim. Bu büyük bir Ege, büyük bir Türkiye projesidir. Böyle olduğu için zaten Ankara’dan en yüksek seviyede hepimizi bu işi sahipleniyor. Büyük ölçekte hareket ettiğimizde hazırlıklarda en yüksek seviyede yapılacaktır” diye kaydetti.

Adaylık sürecinde temayı ilgilendiren kurum ve kişiler ile irtibata geçilmesi gerektiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, “Seçtiğiniz konu da çok iyi bir konu. Hem devletler birey ve toplumlar için öncelikli bir konu. Dünya kadar servetimiz de olsa iş geliyor sağlığa. Geleceği belirleyen bir konu. Bu konuyu iyi işleyebilmemiz gerekiyor. Çünkü bu konunun ortakları çok. Birincisi Dünya Sağlık Örgütü. Muhakkak bu işin içine sokun. En etkili ve dikkate alınan kurumdur. Onları bu işin içine sokmak için ne gerekiyorsa yapın. Sizin ortağınız gibi hareket etmeleri için yapın. Sağlıkla ilgili büyük şirketleri var. Bütün sağlıkla ilgili cihazları üreten hastaneleri yapın bu kurumları da bu işin içine sokun. Bunları neden söylüyorum Çünkü lobi. Ne kadar lobinin olursa. O kadar etkin olursunuz. Üniversiteleri sokun. Dışarıdaki tıp fakültelerini, doktor derneklilerini bu işin içine sokun. Bunlar görünmez birer lobi kuruluşlarımız olsun. 160 ülke var. Bazılarının kararları çok objektif olmaz süreçlerden geçer. Tüm deneyimlerimi yaşadınız. O deneyimlerden edindiklerinizle noksanların giderilmesi lazım. Ticaret ve sanayi odaları çok önemlidir. İzmir EXPO’sunun en önemli dinamosu da iş dünyasıdır. Onların da çok aktif şekilde bu işin içinde olmalı. Dışişleri Bakanlığımız’da görünen en büyük güçtür. Çok değerli büyük elçilerin tavsiyelerini getirecekleri önerileri dikkate alın” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı olarak kabul ettiği ya da ziyaret ettiği Cumhurbaşkanlarına iki önemli konuyu aksettirdiğini ifade eden Gül, bunlardan birinin BM Güvenlik Konseyi’ne olan adaylık ve EXPO 2020 olduğunu belirtti.

Gül, “Cumhurbaşkanı olarak kabul ettiğim tüm cumhurbaşkanlarına iki şeyli mutlaka söylerim. Birincisi BM Güvenlik Konseyi’ne olan adaylığımızdır diğeri de EXPO2020‘dir. Hepsinden söz alırım. Ayrıca Başbakanlara da iletirim. Onlar da not alırlar. Türkiye’yi ziyaret eden Dışişleri Bakanlarına da destekleme konusunda söylerim. Bunun ötesinde büyükelçilere de notlar yazdırırım” ifadelerini kullandı

EXPO 2015 İzmir’in kaybedilmesinde yeterli birlik ve bütünlüğün sağlanamadığı ve gerekli desteğin görülmediği için kaybedildiği kanısında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül; “Geçen seferin en büyük eksikliği İzmir ve İzmirlilere düşen bazı destekler noksan kalmıştı. İzmirlilerden daha çok iş adamlarından, İzmir’in büyük aileleri, büyük firmaları hangi kurumları varsa ben bunların desteğinin noksan olduğunu fark etmiştim. Şimdi bunlarda giderilsin. Varsa ufak tefek şeyler kendi aranızda bunları halledin ve bu kez bunu kazandıralım.2013 yılına kadar bu işi yakından takip edeceğim. Ne gerekiyorsa bunu yapacağım. Her zaman arkanızdayım” şeklinde konuştu.

“NE GEREKİYORSA YAPACAĞIM, İŞİ ŞANSA BIRAKMAYIN"
Türkiye’nin genel profiline bakıldığında pozitif anlamda yükseldiği bir dönem yaşadığını söyleyen Cumhurbaykanı Abdullah Gül kazanma sürecinde iki önemli ayrım noktasına dikkat çekerek konuşmasını şu sözler ile sürdürdü: “Bu işin devlet eliyle yürütülen kısmı vardır. Bir de bunun ötesinde size düşen işler de çoktur. Bunu burada daha fazla açmak istemiyorum. Her ülkeyi neredeyse zimmetleyeceksiniz üzerine. Avrupa’daki birçok ülkenin süreçleri daha resmidir. Türkiye’nin genel görünümünün yükseldiği bir dönemdeyiz. Türkiye’nin pozitif olarak yükseldiğine şahit oluyor. İstanbul’a gittiğiniz zaman otellerde yer yok. Turizm sezonlarını soruyorm çok iyi sezonlar deniliyor. Tüm bunlar avantajlardır. Bizimde çok sıkıntılı dönemlerimiz olmuştu. Aday oluğumuz çok büyük organizasyonlardan adaylıklarımızı çekmek zorunda kaldık. Şimdi bütün bunları yapabilmek için iyi bir dönemdeyiz, Gün bugündür. Bu sefer işi şansa bırakmayın. Böyle bir proje kazanıldığı zaman çok büyük olarak tekrar İzmir elden geçecektir. Alt yapı yatırımları yapılacaktır. Bunun görünen ve görünmeyen kısımları kazanan şehirlerde mevcuttur. Böyle bir organizasyona ev sahipliği yapacağınız zaman çok bükü bir alt yapı yatırımı demektir. Çok büyük çalımalar yapmamız lazım. Her seferinde ne zaman fırsat çıkarsa bilgiler alıyorum. Hep beraber daha çok motive olalım. Bu mutlaka bu defe koparacağız. Eksiklikler varsa gidereceğiz. Geçen sefer İnciraltı ile ilgili imar yasası çıkmamıştı. Geçen hafta bununla ilgili kanun da çıktı. Hiçbir eksiklik yok. Her türlü devlet desteği arkanızda.”

İzmir’i güleryüzlü, yaşama sımsıkı sarılan modern bir şehir olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da EXPO sürecinde hükümet kanadından destek aldıklarını belirterek duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Başkan Kocaoğlu kentte yapımı devam eden ve yapılması planlanan projelerle ilgili bilgiler vererek, “İzmir’in yerel yönetimi olarak geleceğin modern ketnidi kurarken geleceğin kaynaklarını tüketmemeye özen gösteriyoruz. Sürdürülebilir ve tarihine sahip çıkan bir yerel yönetim anlayışı ile çalışıyoruz. Hedefimizi noktasında yüzülebilir bir körfez projesi var. Bu proje ile gündelik yaşamla insanların denizle olan ilişkisini geliştirmeyi amaçlıyoruz. Ulaşımda raylı sisteme önem vererek yatık tüketimin ve eksoz salınımını azaltmayı amaçlıyoruz. Yürüttüğümüz tüm bu projelerin Herkes için sağlık sloganı ile yola çıkan EXPO ile kentin geleceğini kurgulayacağı için önemsiyoruz. Bu zorlu yolda her zaman yanı başımızda olan destekleri ile güç veren Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza ve bakanlarımıza teşekkür ediyoruz” dedi.

"EN GÜÇLÜ TEMA İZMİR-TÜRKİYE’NİN"
Vali Cahit Kıraç ise EXPO İzmir’in ve Türkiye’nin rüyası olduğunu dile getirerek projeyi önemsediklerini söyledi.

1800’lü yıllarda başlayan EXPO sürecinin Osmanlı Devleti döneminde de devam ettiğini hatırlatan Vali Kıraç, İzmir’in önünde r Brezilya-Sao Paulo, Rusya Eketainburg, Birleşik Arap Emirlikleri -Dubai, Tayland-Ayutthaya’nın rakip olduğunu belirtti.

En güçlü temanın İzmir-Türkiye’nin olduğu yönünde görüşler aldığını belirten Kıraç; “Bizim temamız sağlık. Sağlıkta ki alt yapımızı özellikle son 10 yılda Sağlık Bakanlığının politikalarını kendimize dayanak aldık. Türkiye’de özellikle aile hekimliği. Kampüs uygulaması ve kişyi başına sağlıkta birim maliyetlerinin düşürülmesi geliykete olan ülkelerle geliştiriyoruz. Aday olan 5 ülke var. Temaları da belli. Ama en güçlü temanın İzmir ve Türkiye olduğu yönünde görüşler alıyoruz. BIE Sekreteri de en sonku sunumda bu yönde fikirlerini beyan etti” diye konuştu.

Kıraç daha sonra sunumların tarihi hakkında bilgi vererek, “Üçüncü sunum Kasım ayında, dördüncü sunum da 2013 yılının Haziran ayında son sunum ise 2013 yılının Kasım ayında olacaktır. 2013 yılının Şubat - Mart aylarında da BİE Genel Sekreteri İzmir’e gelecektir” dedi

İletişimin süreç içinde önemine dikkat çeken Kıraç, Türkiye’de özellikle turizmin yoğun olduğu yerlerde adaylığın bilgilendirildiğini afişler ve pankartların mevcut olduğunu söyledi.

Dünyayı 5 bölgeye ayırdıklarını söyleyen Kıraç, “Amerika Bölgesi, ODKA, Sahraaltı, Asya ve Avrasya. Buradaki delegelerle konsoloslar aracılığı ile görüşeceğiz. Ayrıca Dünyada 154 ülkede var olan Türk okullarının da lobicilik anlamında bizim lehimize olacağını düşünüyoruz. ‘İzmir’in güneşi EXPO’nun ışığı ile birleşip Dünya'yı aydınlatacak’ sloganı ile yola çıktık” şeklinde konuştu .
Kaynak: İHA