Samsun Barosu Başkanı Anıl'ın Açıklaması
Samsun Barosu Başkanı Necat Anıl, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 188. maddesinde değişiklik yapılmak suretiyle, 'Mahkemelerin, savunma avukatlarının yokluğunda karar verebilmelerinin' öngörülmesinin, her şeyden önce adil yargılanma hakkını yok saymak olduğunu öne sürdü.
Anıl, yaptığı yazılı açıklamada, avukatın, savunma mesleğini icra ederken özgür, her tür etki ve baskıdan uzak olmasının vazgeçilmez bir durum olduğunu belirtti.
Savunmanın, temel bir insanlık hakkı olduğunu vurgulayan Anıl, şöyle devam etti:
''Ayrıca savunma gerek bireyler gerekse toplumun bütünü için temel ve ortak güvence olmasının yanı sıra yargılama faaliyetini demokratikleştiren, hukuk güvenliğini sağlayan asli bir unsurdur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Anayasamızın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı uyarınca herkes, davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına, savunmasını hazırlamak için yeterli zamana ve kolaylıklara, kendisini bir müdafii aracılığıyla savunmak hakkına da sahiptir. Hal böyleyken, 'Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı' ile getirilmek istenilen değişiklikler arasında Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 188. maddesinde değişiklik yapılmak suretiyle, 'Mahkemelerin, savunma avukatlarının yokluğunda karar verebilmelerinin' öngörülmüş olması her şeyden önce adil yargılanma hakkını yok saymaktır. Bu, savunma ve avukatlık için kabul edilemez.''
CMK'da yapılacak bu değişikliğin, savunma hakkını yok saymakla birlikte adil yargılama hakkına, silahların eşitliği ilkesine, hak arama özgürlüğüne ve hukuk devleti ilkesine de açıkça aykırı olacağını ileri süren Anıl, bu değişikliğin yapılmaması gerektiğini, kamuoyundaki tepkilerin Meclis tarafından dikkate alınacağı inancında olduklarını kaydetti.
Kaynak: AA
Savunmanın, temel bir insanlık hakkı olduğunu vurgulayan Anıl, şöyle devam etti:
''Ayrıca savunma gerek bireyler gerekse toplumun bütünü için temel ve ortak güvence olmasının yanı sıra yargılama faaliyetini demokratikleştiren, hukuk güvenliğini sağlayan asli bir unsurdur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Anayasamızın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı uyarınca herkes, davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına, savunmasını hazırlamak için yeterli zamana ve kolaylıklara, kendisini bir müdafii aracılığıyla savunmak hakkına da sahiptir. Hal böyleyken, 'Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı' ile getirilmek istenilen değişiklikler arasında Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 188. maddesinde değişiklik yapılmak suretiyle, 'Mahkemelerin, savunma avukatlarının yokluğunda karar verebilmelerinin' öngörülmüş olması her şeyden önce adil yargılanma hakkını yok saymaktır. Bu, savunma ve avukatlık için kabul edilemez.''
CMK'da yapılacak bu değişikliğin, savunma hakkını yok saymakla birlikte adil yargılama hakkına, silahların eşitliği ilkesine, hak arama özgürlüğüne ve hukuk devleti ilkesine de açıkça aykırı olacağını ileri süren Anıl, bu değişikliğin yapılmaması gerektiğini, kamuoyundaki tepkilerin Meclis tarafından dikkate alınacağı inancında olduklarını kaydetti.