Orakoğlu: Suç İşleyen Birileri Varsa Cezasını Çekmeli
Ergenekon davasında tanık olarak iki gün boyunca ifadesine başvurulan Bülent Orakoğlu, geç saatlerde sorgusunun tamamlanmasından sonra son söz olarak kimseyi suçlamadığını, ancak ortada bir suçlu varsa da cezasını çekmesi gerektiğini söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon davasının duruşmasında tanık Bülent Orakoğlu'na sanıklardan sonra avukatlar tarafından bazı sorular yöneltildi. Avukat Zeynep Küçük, "Savcılığa ifade vermeye gittiğinizde delil olarak beraberinizde götürdüğünüz bir gazete küpüründe 'Turgut Özal'ı Kontr-Gerilla öldürdü' şeklinde ifadeniz yer alıyor. Bu konuda bilginizi açıklar mısınız? diye sordu. Tanık Bülent Orakoğlu bu röportajında Turgut Özal'ın kongrede yaralandığını söyledim ama bu haberi yapan gazeteci işgüzarlık yapıp böyle yazmış." dedi.
Başkan Hasan Hüseyin Özese ise Turgut Özal'ın Kontr-Gerilla tarafından öldürüldüğüne ilişkin net bir bilgisi olup olmadığını sordu. Orakoğlu ise "Ailesi tarafından, zehirlenerek öldürüldüğü şeklinde bir iddiada bulunuldu. Ankara özel yetkili savcılık konuyu araştırdı ama birşey çıkmadı. Benim de bahsettiğiniz konu ile alakalı bir bilgim yok." cevabını verdi.Daha sonra da avukat Demet Rençber söz alarak "İki gündür sizi dinliyoruz ve iddialarınızın kendi analiziniz olduğunu söylediniz. Bu durumda aslında dinlenmeniz bile doğru değil ama size bazı sorularım olacak." dedi.
Rençber'in bu sözleri üzerine Başkan Özese, "Lütfen avukat hanım, bu şekilde konuşamazsınız." diye uyarıda bulundu. Özese ve Rençber arasında kısa süreli bir tartışma yaşandığı gözlendi. Rençber daha sonra da Başkan Özese'ye "Benimle tartışmayın" şeklinde hitap etti. Bunun üzerine Başkan Özese ise "Benimle siz tartışıyorsunuz. Sorunuz varsa sorun." şeklinde ikazda bulundu. Rençber'in soru soracağını söylemesi üzerine tanık Orakoğlu, "İki gündür yaptığım tanıklığı kabul etmediğinizi söylüyor, sözlerimin sadece analizden ibaret olduğu için değersiz olduğunu söylüyorsunuz. Bu nedenle sizin sorularınıza cevap vermeyeceğim." dedi.
Rençber buna rağmen tanığı bazı sorular yöneltti. Mahkeme Başkanı Özese, bu soruların görüş sorma anlamına geldiği için soruları kabul etmediğini söyledi.
Avukat Rençber'in sorularını tamamlamasının ardından da Başkan Özese, tanık Orakoğlu'na, ifadesine eklemek istediği bir konu olup olmadığını sordu. Orakoğlu ise "Yargılanan hiç kimse ile bir meselem yok. İfadelerime, analiz olduğu için çok karşı çıkıldı ama bunlar, uzun yıllar emniyette hizmet veren bir kişinin analizleridir. Kimseyi suçlamayı amaçlamıyorum ama suç işleyen birileri varsa da cezasını çekmeli." diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Özese, tanık Orakoğlu'nun sorgusu tamamlandıktan sonra jandarma görevlileri tarafından tutulan bir tutanağı okudu. Özese, "Öğleden sonra tutuklu sanık Serdar Öztürk'le alakalı olarak, 'Mahkeme başkanının uyarısına rağmen oturduğu yerden bağırarak konuştuğu, bu nedenle de başkanın talimatı ile duruşma salonundan çıkarıldığı, ancak salondan çıkartılırken tanık Bülent Orakoğlu'na hitaben (Şerefsiz) diye bağırdığı gözlenmiştir.' şeklinde tutanak tutulmuş." dedikten sonra duruşmaya kısa bir süre ara verdiklerini açıkladı.
Duruşma sonunda tutuklu sanıklardan Serdar Öztürk ve Durmuş Ali Özoğlu'na, duruşma düzenini bozucu, mahkemenin saygınlığını zedeleyici tavır ve davranışlarından dolayı esas hakkındaki savunmalarını yapana kadar duruşmalara girmelerine yasak getirildi.
Aynı gerekçelerle davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük hakkında ise sarf ettiği sözler dikkate alınarak 16 duruşmaya katılmasına yasaklama getirildi.
Duruşma, 28 Mayıs 2012 Pazartesi gününe ertelendi. Ergenekon davasında 28 ve 29 Mayıs 2012 tarihli oturumlarda sanıklar ile avukatların taleplerinin alınması bekleniyor .
Başkan Hasan Hüseyin Özese ise Turgut Özal'ın Kontr-Gerilla tarafından öldürüldüğüne ilişkin net bir bilgisi olup olmadığını sordu. Orakoğlu ise "Ailesi tarafından, zehirlenerek öldürüldüğü şeklinde bir iddiada bulunuldu. Ankara özel yetkili savcılık konuyu araştırdı ama birşey çıkmadı. Benim de bahsettiğiniz konu ile alakalı bir bilgim yok." cevabını verdi.Daha sonra da avukat Demet Rençber söz alarak "İki gündür sizi dinliyoruz ve iddialarınızın kendi analiziniz olduğunu söylediniz. Bu durumda aslında dinlenmeniz bile doğru değil ama size bazı sorularım olacak." dedi.
Rençber'in bu sözleri üzerine Başkan Özese, "Lütfen avukat hanım, bu şekilde konuşamazsınız." diye uyarıda bulundu. Özese ve Rençber arasında kısa süreli bir tartışma yaşandığı gözlendi. Rençber daha sonra da Başkan Özese'ye "Benimle tartışmayın" şeklinde hitap etti. Bunun üzerine Başkan Özese ise "Benimle siz tartışıyorsunuz. Sorunuz varsa sorun." şeklinde ikazda bulundu. Rençber'in soru soracağını söylemesi üzerine tanık Orakoğlu, "İki gündür yaptığım tanıklığı kabul etmediğinizi söylüyor, sözlerimin sadece analizden ibaret olduğu için değersiz olduğunu söylüyorsunuz. Bu nedenle sizin sorularınıza cevap vermeyeceğim." dedi.
Rençber buna rağmen tanığı bazı sorular yöneltti. Mahkeme Başkanı Özese, bu soruların görüş sorma anlamına geldiği için soruları kabul etmediğini söyledi.
Avukat Rençber'in sorularını tamamlamasının ardından da Başkan Özese, tanık Orakoğlu'na, ifadesine eklemek istediği bir konu olup olmadığını sordu. Orakoğlu ise "Yargılanan hiç kimse ile bir meselem yok. İfadelerime, analiz olduğu için çok karşı çıkıldı ama bunlar, uzun yıllar emniyette hizmet veren bir kişinin analizleridir. Kimseyi suçlamayı amaçlamıyorum ama suç işleyen birileri varsa da cezasını çekmeli." diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Özese, tanık Orakoğlu'nun sorgusu tamamlandıktan sonra jandarma görevlileri tarafından tutulan bir tutanağı okudu. Özese, "Öğleden sonra tutuklu sanık Serdar Öztürk'le alakalı olarak, 'Mahkeme başkanının uyarısına rağmen oturduğu yerden bağırarak konuştuğu, bu nedenle de başkanın talimatı ile duruşma salonundan çıkarıldığı, ancak salondan çıkartılırken tanık Bülent Orakoğlu'na hitaben (Şerefsiz) diye bağırdığı gözlenmiştir.' şeklinde tutanak tutulmuş." dedikten sonra duruşmaya kısa bir süre ara verdiklerini açıkladı.
Duruşma sonunda tutuklu sanıklardan Serdar Öztürk ve Durmuş Ali Özoğlu'na, duruşma düzenini bozucu, mahkemenin saygınlığını zedeleyici tavır ve davranışlarından dolayı esas hakkındaki savunmalarını yapana kadar duruşmalara girmelerine yasak getirildi.
Aynı gerekçelerle davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük hakkında ise sarf ettiği sözler dikkate alınarak 16 duruşmaya katılmasına yasaklama getirildi.
Duruşma, 28 Mayıs 2012 Pazartesi gününe ertelendi. Ergenekon davasında 28 ve 29 Mayıs 2012 tarihli oturumlarda sanıklar ile avukatların taleplerinin alınması bekleniyor .