Bakan Çağlayan: Başbakan boşuna 3 çocuk demiyor

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Sayın Başbakanımız 3 çocuk derken boşuna demiyor. Çünkü Türkiye'yi ayakta tutacak olan, genç nüfusumuz. Genç nüfusumuz olmazsa, yatırımcı alamazsınız'' dedi.

Bakan Çağlayan: Başbakan boşuna 3 çocuk demiyor
Çağlayan, Mersin'deki sanayici ve işadamlarıyla yeni teşvik sistemiyle ilgili HiltonSA Otelinde toplantı yaptı. Çağlayan, buradaki konuşmasında, 51 senelik hayatında yaptığı ziyaretlerin 3 katından fazlasını son 3 yılda yaptığını belirterek, iş hayatında bu kadar çalışmış olsaydı, 1 değil 11 fabrikasının olacağını söyledi.

Çağlayan, ''Bana bir ara gazeteci arkadaşlar, 'Ay'a gitmiş kadar oldunuz galiba-' demişlerdi. Şimdi baktığımız zaman ne Ay'a gitmesi, Mars'a gittik. 1 milyon kilometre yol yaptım. Eğer bu seyahatleri yapmamış olsaydık, bu ihracat rekorlarını kıramazdık. Türkiye 88 yılın rekorunu kırmış olduğu dönemde, Avrupa'nın birçok ülkesi biliyorsunuz, yoğun bakım çadırındaydı. Önceden onlar bize 'hasta adam' diyorlardı. Ama şimdi durum değişti. Allah onlara acil şifa versin'' diye konuştu.

Türkiye'nin sadece mal ihracatında 102 ülkede, 52 ilin ise kendi içerisinde ihracat rekoru kırdığını ifade eden Çağlayan, şöyle devam etti:

''Türkiye çok önemli mesafeler kaydetti.

Bunları iyi görmemiz lazım. Türkiye'ye yabancı yatırımcılar da boşuna gelmedi, kara kaşımıza kara gözümüze de gelmedi. Evelallah kara kaşımız da, gözümüz de var. Ama insanlar Türkiye'ye genç nüfusa ve başarıya geldiler. Türkiye 29 yaş ortalamasıyla herkesin dikkatini çekiyor. Bakın genç iş adamları derneklerine, çocuklarımıza işimizi devrediyoruz. Sayın Başbakanımız 3 çocuk derken boşuna demiyor. Çünkü Türkiye'yi ayakta tutacak olan, genç nüfusumuz. Genç nüfusumuz olmazsa, yatırımcı alamazsınız. 1 Milyon 600 bin şirket Avrupa'da niye kapanacak- İşi teslim edecek genci olmadığı için.

Önceden Avrupalı'nın elinde Türkiye ile ilgili ucuza kapatılacak şirketlerin listesi vardı. Şimdi ise bize 'gelin bizim şirketimizi alın' diyorlar. Bir yabancı şirketle ortak olacak veya şirketi alacak işadamlarımız için tüm araştırmalar için 200 bin dolara kadar hibe destek veriyoruz. Ananızın ak sütü gibi helal olsun. Avrupalılar, 'ismimizi getirip, Türkiye'de üretim yapalım' diyorlar. Avrupa tıkandı arkadaşlar. Avrupa'nın bazı ülkelerinde çalışma saati oldukça farklı. Mesela haftalık çalışma saati Fransa'da 35, Türkiye'de 45. Aradaki farka bakın, maliyete bakın. Fiat'ın o kadar fabrikası var. Ama bakın en verimli çalışan yer, Bursa'daki fabrika.''

-Yerli otomobil çağrısı-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yerli otomobil üretimi ile ilgili çağrısını hatırlatan Çağlayan, şunları kaydetti:

''Sayın başbakanımız 'yerli otomobil istiyorum, bunun için babayiğit arıyorum' dedi.

Baktık, çakma babayiğitler çıktı. Otomotiv sektöründe açık vermeye başladık. Otomotiv bizim göz bebeğimiz. 2 milyar dolar açık verdi otomotiv sektörü. Sebebi açık; Türkiye'ye lisans üretimi yapanların başımızın üstünde yeri var. Ama bize, Türkiye'ye hamallık verdiler. Türkiye olarak her yıl 6 milyar dolar otomotiv motoru ithalatı yaptık. Bu yüzden Başbakanımız diyor ki yerli otomobil. Şahinler, Doğanlar, Kartallar, Serçeler vardı. Mesele o değil. Türk mühendisinin yapabileceği tasarlayabileceği şey olsun. Yapar mıyız- Bal gibi yaparız. Başbakanımızın gayesi de bu. Türkiye'de bizim sanayimiz bir otomobilin yüzde 85'ini zaten yapıyor. Şimdi bize lisans verenler, motor üretimini vermemiş. Bizim tasarımcımız son derece zeki. Bunları yapabilir.''

Dünyanın birçok büyük şirketinde Türklerin yönetici olduğunu, ifade eden Çağlayan, ''Dil bilmiyordur belki ama ticaret yapıyordur. Böyle cevval bir millet dünyanın hiçbir yerinde yok. Madem dünyanın güvenini, istikrarını kazanmış bir Türkiye var, bunları fırsata çevirelim. Madem gittiğimiz her yerde 'Türkiye'nin başarısını bize anlatın' diyorlar, bunları fırsata çevirelim. Dünyanın ihracat yapmadığımız tek ülkesi Kiribati idi. Dün haber geldi oraya da un ihracatı yapmışız'' diye konuştu.

-İşsizlik ve terör-

Yeni teşvik sistemi hakkında da bilgi veren Bakan Çağlayan, ''Öyle bir teşvik getirdik ki iş aleminin yüzde 90'ından fazlasının kabul ettiği ve teşekkür ettiği bir sistem'' dedi.

Teşvik sistemiyle ilgili tüm meslek örgütlerinin görüşlerini ve önerilerini aldıklarını dile getiren Çağlayan, şunları kaydetti:

''Bu teşvik sistemi, cumhuriyet tarihinin en sağlam verileriyle hazırlandı. İllerin çalışan nüfusu, kadını, erkeği, bunların Türkiye'ye oranı, kişi başına düşen gelir, demografik göstergeler, alınan göçler, insanların eğitim ve sağlık seviyesi, 61 ayrı parametreyle elekten geçti. İller ve bölgeler buna göre belirlendi. Biz artık istiyoruz ki insanlar doğduğu yerde doysunlar. Ne gelen memnun, ne de gelmesini sağlayan... O yüzden göç unsurunu gözden çıkaramazdık. Dünyanın her yerinde fakir yerden zengin yere göç olur. Bu sefer göç veren ve alan illerde bazı sorunlar ortaya çıkar. Bizim işsizler ordusundan aldığımız her bir genç, terör tuzağından kurtarılması anlamına gelir. İşsiz genç her şeye düşebilir. İşiniz olmadığı için hayat kuramıyorsunuz, kendinizden hesaplayın, kazandığınız bir şey yoksa kaybedeceğiniz de olmaz.''

Nükleer santralle ilgili çalışmalara da değinen Çağlayan, ''Enerji açığımızı kapatmak için uğraşacağız. Bazıları Türkiye'nin enerji açığını bilmediği için nükleere karşı oluyorlar. Ama Türkiye 2 nükleer santralle Akkuyu ve Sinop ile 85 milyar kilovat saat elektrik üretecek. Ardından 3. santrali de yapacağız. Bunu doğalgazla üretirsek, 4,4.5 milyar dolar maliyeti olur. Bunu nükleer santralle 320 milyon dolara üretebileceğiz. Enerji pahalı olduğu için alüminyum, bakır üretememişiz. Türkiye 10 bin kilometreden fazla yeni demiryolu yapacak. Ucuza üretim olmazsa, nasıl yatırım yapılacak'' diye konuştu.

Bakan Çağlayan, program öncesinde bazı sivil toplum örgütü temsilcileriyle basına kapalı toplantıda bir araya geldi .
Kaynak: AA