Sivas Davası'nın seyrini mi değiştirdi
Ergenekon davasının sanıklarından olan Seyfi Oktay'ın, Adalet Bakanı ve HSYK Başkanı olduğu dönemde Sivas Davası'na birebir müdahale ettiği ve davanın seyrini resmen değiştirdiği iddia edildi.
“Ergenekon Terör Örgütü davası ve soruşturmasını etkilemeye teşebbüs” gerekçesiyle açılan davanın sanığı olan Seyfi Oktay'ın, Adalet Bakanı ve HSYK Başkanı olduğu dönemde, Sivas davalarına açıktan yaptığı ikinci müdahalesi gözler önüne serildi.
Seyfi Oktay'ın; Sivas olaylarında Aziz Nesin'in tahrikini gerekçe göstererek cezalarda indirim uygulayan ve 124 sanıktan 26'sına 15'er yıl hapis cezası, 60 sanık hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçundan 3'er yıl hapis cezası, 37 sanığın beraati ve eski Sivas Belediyesi Meclis üyesi Cafer Erçakmak hakkındaki dava dosyasının ayrılmasını kararlaştıran Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Heyeti'ni dağıttığı ortaya çıktı.
ANKARA DGM BAŞKANI KANUNA AYKIRI OLARAK ALINMIŞ
Söz konusu kararı veren Mahkeme Başkanı Muammer Ünsoy, DGM'de en az 4 yıl görevde kalması gerekirken görev yerini değiştirildi ve hukuka aykırı olarak Yargıtay'a atandı. “DGM'lerin Kuruluş ve Yargılama Usülleri Hakkında Kanun”un, 6. maddesi DGM'de örev yapan hakimlerin 4 yıl başka mahkemeye atanmasını yasaklıyordu.
Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), söz konusu madde nedeniyle DGM hakimlerini başka bir yere atayamıyordu. Yargıtay'ın bozma kararının ardından da DGM'de görev yapmaya devam etmesi gereken Muammer Ünsoy, terfi gibi görünen, ama heyeti dağıtma amacı taşıyan bir kararla Yargıtay'a atandı.
ÜYELER DE SÜRÜLDÜ
Ankara 1 No'lu DGM üyesi Yılmaz Çamlıbel ise, eşdeğer mahkeme olan ağır ceza yerine, Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi hakimliğine atandı. Üye hakim Hakim Albay Çetin Güvener ise emekli edildi.
İŞTE O MADDE
2845 sayılı ve 16/06/1983 kabul tarihli “Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usülleri Hakkında Kanun”un, “Atama” başlığını taşıyan 6. maddesinin birinci fıkrasında; “Devlet Güvenlik Mahkemelerinin başkanı, asil ve yedek üyeleri ile cumhuriyet başsavcısı ve cumhuriyet savcıları, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca dört yıl için atanırlar, süresi bitenler yeniden atanabilirler” deniliyor.
Söz konusu maddenin üçüncü fıkrasında; “Devlet Güvenlik Mahkemesi başkanı, asıl ve yedek üyeleri ile cumhuriyet başsavcısı ve cumhuriyet savcıları, dört yıldan önce başka bir yere veya göreve atanamazlar. Ancak, meşru mazeretleri durumunda muvafakatları alınarak veya haklarında yapılacak soruşurma sonunda görev yeri veya görevlerinin değiştirilmesine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca karar verilebilir” deniliyor.
Ankara 1 No'lu DGM Başkanı Muammer Ünsoy, söz konusu maddeye rağmen atandı.
MAHKEME BOŞALTILDIKTAN SONRA KARAR DEĞİŞTİ
Ankara 1 No'lu DGM'nin kararını, dönemin Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral ile müdahil avukatları, sanıkların eyleminin TCK'nın idam cezası öngören “devletin anayasa ve temel nizamlarını bozmaya kalkışmak” hükmünü içeren 146-1. maddesi kapsamına girdiğini belirterek, temyiz ettiler.
Yargıtay'ın bozma kararının ardından Ankara 1 No'lu DGM'de, davanın yeniden görülmesine başlandı. Ankara 1 No'lu DGM de, üyeler değişmiş olduğu için evvelki kararda direnmeyerek, bozma ilamına büyük oranda uydu. Böylece, Sivas'ta 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların, TCK'nın 146. maddesinde düzenlenen “Devletin anayasa ve temel nizamını bozma” amacı taşıdığı görüşüne varıldı.
Üyeleri; Seyfi Oktay'ın Başkan olduğu HSYK tarafından değiştirilen mahkeme, ikinci kararında, 33 sanığı idam cezasına mahkum ederken, 4 sanığı 20'şer yıl, 1 sanığı 15 yıl, 27 sanığı 7 yıl 6'şar ay, 2 sanığı 5'er yıl ağır, 1 sanığı ise 2 yıl hapis cezasına çarptırdı.
MAHKEME HEYETİ BOŞALTILDI, YERİNE İSTEDİKLERİ KARARLARI VEREBİLECEK HAKİMLER ATANDI
Sivas davası sanıklarının avukatı Cüneyt Toraman, Yargıtay'ın bozma kararından sonra Sivas davasına bakan Ankara DGM Başkanı Muammer Ünsoy'un Yargıtay'a üye seçilmesinin, diğer üyelerin başka görevlere atanmasının, “mahkeme heyetini boşatma”, yerine istedikleri kararları verebilecek hakimleri atama operasyonu olduğunu belirterek, “Yeni oluşturulan heyetin verdiği karar, bunu doğrulamaktadır” dedi.
“SİVAS DAVASININ KARARI, BOZMA KARARININ ARDINDAN YAZILDI”
Mahkemenin yeni başkanı Orhan Karadeniz'in, Danıştay üyelerine silahlı saldırı davasının da hakimi olduğunu hatırlatan Cüneyt Toraman, “Bu davayı da, saldırgan Alparslan Aslan'ın Ergenekon bağlantısını kopararak, 'bireysel' bir saldırıymış gibi alelacele bitirmesi kamuoyunda yoğun tepkilere neden olmuş ve bu mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından bozulmuştu. Mahkeme heyetini belirlemeye yönelik girişimler, bu davada adil bir yargılama yapılmadığını, bu davanın kararının, Yargıtay'ın bozma kararından sonra yazıldığını, formalite icabı yargılama yapıldığını kanıtlamaktadır” diye konuştu.
“OLAYA UYGUN OLMAYAN BİR MADDEYİ BİLE BİLE UYGULADILAR”
Toraman, “Sivas davasının sanıkları için 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan idam kararı veren hakimlerin, somut olayda, böyle bir suçun unsurlarının oluşmadığını bilmemeleri imkansızdır. Olaya uygun olmayan bir maddeyi bile bile uyguladılar ise -en azından- görevlerini kötüye kullanmışlardır. Eğer böyle bir karar vermeleri için kendilerine baskı yapıldı ise, baskı yapanları açıklamak zorundadırlar” şeklinde konuştu.
ANKARA DGM, AZİZ NESİN HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA DA BULUNMUŞTU
Seyfi Oktay tarafından dağıtılan Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Heyeti, Sivas olaylarında “Müslüman halkı haksız şekilde tahrik ettiği, böylece olayların çıkmasının müsebbibi olduğu” gerekçesiyle Aziz Nesin hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Ankara DGM'nin suç duyurunda; “Olayın müştekisi Aziz Nesin'in, Bakanlar Kurulu'nun 24 Ağustos 1989 tarih 1989/14.479 sayılı kararnamesinde yazarı Selman Rüşdi olan 'Şeytan Ayetleri' isimli kitabın Türkiye'ye sokulması ve dağıtılmasını yasakladığı, Türkiye'de bu yasağa rağmen adı geçen kitabı Aydınlık Gazetesi'nde yayınladığı ve bu kitabın içeriği itibarıyla Müslümanların Peygamberi ve eşlerine karşı tahkir ve tezyif edici ibarelerin bulunması sebebiyle tüm Müslüman halkın bu yayından dolayı haksız şekilde tahrik ettiği, böylece olayların çıkmasının müsebbibi bulunduğu anlaşıldığından...” ifadeleri yer alıyor. Suç duyurusunda, Aziz Nesin'in, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 159 ve 175. maddelerini ihlal suçundan 9 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasını istendi.
Madımak olaylarının yaşandığı dönemde Adalet Bakanı olan Seyfi Oktay'ın, Sivas ve Kayseri'de görülen 3 dava konusunda başsavcıya talimat verdiğini, 7 savcının “Düşünce Örneği” adı altında hazırladığı andıç sonrası davaların Ankara DGM'de birleştirildiğini, “Sivas andıcı Seyfi Dede'den” başlıklı manşetiyle ortaya çıkmıştı. Seyfi Oktay; Sivas olaylarının ardından açılan Sivas Asliye ve Ağır Ceza mahkemeleri ile Kayseri Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) süren 3 davaya müdahale etmiş, söz konusu 3 dava Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) birleşmişti. Seyfi Oktay'ın çağrısı üzerine 20 Eylül 1993 tarihinde dönemin Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcısı Nusret Demiral, Ankara DGM cumhuriyet savcıları Nuh Mete Yüksel, Talat Şalk, Tevfik Hancılar, Kemal Ayhan, Ülkü Coşkun ve Dilaver Kahveci'nin toplandığı, yargılamanın Ankara DGM'de yapılması yönünde “Düşünce Örneği” adı altında tavsiye kararı aldığı bildirildi. Başsavcı ve 6 savcının tavsiye kararının ardından Sivas'ta ve Kayseri'deki 3 davanın Ankara DGM'de birleştiği, “toplantı ve gösteri yürüyüşü”ne muhalefet ettiği gerekçesiyle yargılanan sanıkların “anayasal düzeni değiştirme”ye yönelik suçlamadan yargılandığı öğrenildi. 7 savcının “Düşünce Örneği” adı altında aldığı karar, Sivas davasının seyrini değiştirdi. Madımak Oteli'nde sadece slogan atan vatandaşlar, Ankara DGM'de, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı cebren tağyir, tebdil ve ilga”dan dolayı Türk Ceza Kanunu'nun 146/1'inci maddesi hükmünce ölüm cezasına çarptırılması talebiyle yargılandı.
Kaynak: Akit
Seyfi Oktay'ın; Sivas olaylarında Aziz Nesin'in tahrikini gerekçe göstererek cezalarda indirim uygulayan ve 124 sanıktan 26'sına 15'er yıl hapis cezası, 60 sanık hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçundan 3'er yıl hapis cezası, 37 sanığın beraati ve eski Sivas Belediyesi Meclis üyesi Cafer Erçakmak hakkındaki dava dosyasının ayrılmasını kararlaştıran Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Heyeti'ni dağıttığı ortaya çıktı.
ANKARA DGM BAŞKANI KANUNA AYKIRI OLARAK ALINMIŞ
Söz konusu kararı veren Mahkeme Başkanı Muammer Ünsoy, DGM'de en az 4 yıl görevde kalması gerekirken görev yerini değiştirildi ve hukuka aykırı olarak Yargıtay'a atandı. “DGM'lerin Kuruluş ve Yargılama Usülleri Hakkında Kanun”un, 6. maddesi DGM'de örev yapan hakimlerin 4 yıl başka mahkemeye atanmasını yasaklıyordu.
Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), söz konusu madde nedeniyle DGM hakimlerini başka bir yere atayamıyordu. Yargıtay'ın bozma kararının ardından da DGM'de görev yapmaya devam etmesi gereken Muammer Ünsoy, terfi gibi görünen, ama heyeti dağıtma amacı taşıyan bir kararla Yargıtay'a atandı.
ÜYELER DE SÜRÜLDÜ
Ankara 1 No'lu DGM üyesi Yılmaz Çamlıbel ise, eşdeğer mahkeme olan ağır ceza yerine, Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi hakimliğine atandı. Üye hakim Hakim Albay Çetin Güvener ise emekli edildi.
İŞTE O MADDE
2845 sayılı ve 16/06/1983 kabul tarihli “Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usülleri Hakkında Kanun”un, “Atama” başlığını taşıyan 6. maddesinin birinci fıkrasında; “Devlet Güvenlik Mahkemelerinin başkanı, asil ve yedek üyeleri ile cumhuriyet başsavcısı ve cumhuriyet savcıları, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca dört yıl için atanırlar, süresi bitenler yeniden atanabilirler” deniliyor.
Söz konusu maddenin üçüncü fıkrasında; “Devlet Güvenlik Mahkemesi başkanı, asıl ve yedek üyeleri ile cumhuriyet başsavcısı ve cumhuriyet savcıları, dört yıldan önce başka bir yere veya göreve atanamazlar. Ancak, meşru mazeretleri durumunda muvafakatları alınarak veya haklarında yapılacak soruşurma sonunda görev yeri veya görevlerinin değiştirilmesine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca karar verilebilir” deniliyor.
Ankara 1 No'lu DGM Başkanı Muammer Ünsoy, söz konusu maddeye rağmen atandı.
MAHKEME BOŞALTILDIKTAN SONRA KARAR DEĞİŞTİ
Ankara 1 No'lu DGM'nin kararını, dönemin Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral ile müdahil avukatları, sanıkların eyleminin TCK'nın idam cezası öngören “devletin anayasa ve temel nizamlarını bozmaya kalkışmak” hükmünü içeren 146-1. maddesi kapsamına girdiğini belirterek, temyiz ettiler.
Yargıtay'ın bozma kararının ardından Ankara 1 No'lu DGM'de, davanın yeniden görülmesine başlandı. Ankara 1 No'lu DGM de, üyeler değişmiş olduğu için evvelki kararda direnmeyerek, bozma ilamına büyük oranda uydu. Böylece, Sivas'ta 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların, TCK'nın 146. maddesinde düzenlenen “Devletin anayasa ve temel nizamını bozma” amacı taşıdığı görüşüne varıldı.
Üyeleri; Seyfi Oktay'ın Başkan olduğu HSYK tarafından değiştirilen mahkeme, ikinci kararında, 33 sanığı idam cezasına mahkum ederken, 4 sanığı 20'şer yıl, 1 sanığı 15 yıl, 27 sanığı 7 yıl 6'şar ay, 2 sanığı 5'er yıl ağır, 1 sanığı ise 2 yıl hapis cezasına çarptırdı.
MAHKEME HEYETİ BOŞALTILDI, YERİNE İSTEDİKLERİ KARARLARI VEREBİLECEK HAKİMLER ATANDI
Sivas davası sanıklarının avukatı Cüneyt Toraman, Yargıtay'ın bozma kararından sonra Sivas davasına bakan Ankara DGM Başkanı Muammer Ünsoy'un Yargıtay'a üye seçilmesinin, diğer üyelerin başka görevlere atanmasının, “mahkeme heyetini boşatma”, yerine istedikleri kararları verebilecek hakimleri atama operasyonu olduğunu belirterek, “Yeni oluşturulan heyetin verdiği karar, bunu doğrulamaktadır” dedi.
“SİVAS DAVASININ KARARI, BOZMA KARARININ ARDINDAN YAZILDI”
Mahkemenin yeni başkanı Orhan Karadeniz'in, Danıştay üyelerine silahlı saldırı davasının da hakimi olduğunu hatırlatan Cüneyt Toraman, “Bu davayı da, saldırgan Alparslan Aslan'ın Ergenekon bağlantısını kopararak, 'bireysel' bir saldırıymış gibi alelacele bitirmesi kamuoyunda yoğun tepkilere neden olmuş ve bu mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından bozulmuştu. Mahkeme heyetini belirlemeye yönelik girişimler, bu davada adil bir yargılama yapılmadığını, bu davanın kararının, Yargıtay'ın bozma kararından sonra yazıldığını, formalite icabı yargılama yapıldığını kanıtlamaktadır” diye konuştu.
“OLAYA UYGUN OLMAYAN BİR MADDEYİ BİLE BİLE UYGULADILAR”
Toraman, “Sivas davasının sanıkları için 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan idam kararı veren hakimlerin, somut olayda, böyle bir suçun unsurlarının oluşmadığını bilmemeleri imkansızdır. Olaya uygun olmayan bir maddeyi bile bile uyguladılar ise -en azından- görevlerini kötüye kullanmışlardır. Eğer böyle bir karar vermeleri için kendilerine baskı yapıldı ise, baskı yapanları açıklamak zorundadırlar” şeklinde konuştu.
ANKARA DGM, AZİZ NESİN HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA DA BULUNMUŞTU
Seyfi Oktay tarafından dağıtılan Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Heyeti, Sivas olaylarında “Müslüman halkı haksız şekilde tahrik ettiği, böylece olayların çıkmasının müsebbibi olduğu” gerekçesiyle Aziz Nesin hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Ankara DGM'nin suç duyurunda; “Olayın müştekisi Aziz Nesin'in, Bakanlar Kurulu'nun 24 Ağustos 1989 tarih 1989/14.479 sayılı kararnamesinde yazarı Selman Rüşdi olan 'Şeytan Ayetleri' isimli kitabın Türkiye'ye sokulması ve dağıtılmasını yasakladığı, Türkiye'de bu yasağa rağmen adı geçen kitabı Aydınlık Gazetesi'nde yayınladığı ve bu kitabın içeriği itibarıyla Müslümanların Peygamberi ve eşlerine karşı tahkir ve tezyif edici ibarelerin bulunması sebebiyle tüm Müslüman halkın bu yayından dolayı haksız şekilde tahrik ettiği, böylece olayların çıkmasının müsebbibi bulunduğu anlaşıldığından...” ifadeleri yer alıyor. Suç duyurusunda, Aziz Nesin'in, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 159 ve 175. maddelerini ihlal suçundan 9 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasını istendi.
Madımak olaylarının yaşandığı dönemde Adalet Bakanı olan Seyfi Oktay'ın, Sivas ve Kayseri'de görülen 3 dava konusunda başsavcıya talimat verdiğini, 7 savcının “Düşünce Örneği” adı altında hazırladığı andıç sonrası davaların Ankara DGM'de birleştirildiğini, “Sivas andıcı Seyfi Dede'den” başlıklı manşetiyle ortaya çıkmıştı. Seyfi Oktay; Sivas olaylarının ardından açılan Sivas Asliye ve Ağır Ceza mahkemeleri ile Kayseri Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) süren 3 davaya müdahale etmiş, söz konusu 3 dava Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) birleşmişti. Seyfi Oktay'ın çağrısı üzerine 20 Eylül 1993 tarihinde dönemin Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcısı Nusret Demiral, Ankara DGM cumhuriyet savcıları Nuh Mete Yüksel, Talat Şalk, Tevfik Hancılar, Kemal Ayhan, Ülkü Coşkun ve Dilaver Kahveci'nin toplandığı, yargılamanın Ankara DGM'de yapılması yönünde “Düşünce Örneği” adı altında tavsiye kararı aldığı bildirildi. Başsavcı ve 6 savcının tavsiye kararının ardından Sivas'ta ve Kayseri'deki 3 davanın Ankara DGM'de birleştiği, “toplantı ve gösteri yürüyüşü”ne muhalefet ettiği gerekçesiyle yargılanan sanıkların “anayasal düzeni değiştirme”ye yönelik suçlamadan yargılandığı öğrenildi. 7 savcının “Düşünce Örneği” adı altında aldığı karar, Sivas davasının seyrini değiştirdi. Madımak Oteli'nde sadece slogan atan vatandaşlar, Ankara DGM'de, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı cebren tağyir, tebdil ve ilga”dan dolayı Türk Ceza Kanunu'nun 146/1'inci maddesi hükmünce ölüm cezasına çarptırılması talebiyle yargılandı.
Kaynak: Akit