Milli Eğitim Bakanı'ndan flaş açıklama

Danıştay 10'uncu Daire Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın başkent dışında sadace okullar ve öğrenciler ile kutlanmasına ilişkin genelgesi hakkında yürütmeyi durdurma kararı aldı.

Milli Eğitim Bakanı'ndan flaş açıklama
Konya'da 25 yaşındaki bilgisayar programcısı Alper Ayhan, avukatı Ahmet Gürol Şağban aracılığıyla, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 11 Ocak 2012 tarihindeki 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarının başkent dışında sadece okullar ve öğrenciler ile kutlanmasını, stadyumlar ve meydanlarda kutlanmasını yasaklayan genelgesinin yürütmenin durdurulması ve iptali için Danıştay'a başvurdu.

YARGI, SİYASETİN BASKISINDAN ARINMIŞ ŞEKİLDE KARAR VERDİ

Danıştay 10'uncu Daire Başkanlığı'da başvuru sonucu yürütmenin durdurulması kararını aldı. Avukat Ahmet Gürol Şağban, şunları söyledi: "Danıştay 10'uncu Daire Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 11 Ocak 2012 tarihinde yayınladığı 817 sayılı genelgenin yürütmesini durdurdu. Yargıtay Başkanı'nın dediği gibi; Siyasetin baskısından arınmış bir şekilde karar verdi. Kanuna, yönetmeliğe açıkça aykırı olan genelgenin hukuka aykırı olduğu yüksek yargı kararıyla tesbit oldu. Bu kararın öncelikle, Cumhuriyet'in emanet edildiği, Türk gençliğine ve tüm Türkiye'ye hayırlı olsun."

Avukat Ahmet Gürol Şağban, bu karardan sonra hiç kimsenin milli bayramları yasaklama getirmeye cesaret edemiyeceğini kaydetti.

ALINAN KARAR KUKUKİ BİR GARABETTİR

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Danıştay'ın Milli Eğitim Bakanlığı'nın 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın başkent dışında sadece okullarda öğrencilerle kutlanmasına ilişkin genelgesi hakkında yürütmeyi durdurma kararıyla ilgili, "Alınan karar hukuki bir garabettir. Yeni bir genelgeyle kutlamaların şeklini değiştireceğiz." dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Danıştay'ın “19 Mayıs Genelgesi”nin yürütmesini durdurması kararına ilişkin “Doğrusunu söylemek gerekirse hukuki bir garabet” dedi.

Dinçer, Esenler Askerlik Şubesi'nin açılışının ardından basın mensuplarının Danıştay'ın “19 Mayıs Genelgesi”nin yürütmesini durdurması kararına ilişkin sorularını cevapladı.

Bakan Dinçer, şunları kaydetti:

“19 Mayıs kutlamalarıyla ilgili genelgenin yürütmesinin durdurulması meselesi, doğrusunu söylemek gerekirse bence hukuki bir garabet. Bunu, altını çizerek de söylemek istiyorum. Çünkü yürütmeyi durdurma kararı gerekçesine baktığımızda, bir üst hukuk normu olan yönetmeliklerde 19 Mayıs'ın nasıl kutlanacağına dair her türlü ayrıntının yazıldığı ifade ediliyor. Bunun için de yeni bir idari düzenleme yapmaya gerek olmadığı söyleniyor. Şimdi ben size şunu söylemek istiyorum, zaten bizim yayınladığımız genelge de yönetmeliğin gereklerine uygun olarak davranılması şeklindeydi. Başka bir ifadeyle, 1980 yılından bu zamana kadar yönetmeliğin gereği olmayan pek çok iş ve uygulama aslında 19 Mayıs törenlerine dahil edilmişti. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı genelge ise 'bundan sonra yönetmelik neyi emrediyorsa ona uyun' şeklindeydi.”

Aslında Danıştay'ın bir tarafıyla yürütmeyi durdurma kararı verirken, yönetmeliklere “uyun” talimatı verdiğini ifade eden Dinçer, “Ancak ne gariptir ki bizim genelgemiz de aynı şeyi söylüyordu. Öyleyse verilen bu kararın ne anlama geldiğini hep beraber sorgulayabiliriz” dedi.

“Kutlama yöntemini hep birlikte yeniden düzenleyeceğiz”

Ömer Dinçer, “Biz 19 Mayıs'larımızı, 23 Nisan'larımızı, 29 Ekim'lerimizi bu halkın da benimsediği bir tarzda daha coşkulu bir şekilde kutlayacağız. Çünkü inanıyoruz ki 23 Nisan, 19 Mayıs 30 Ağustos, 29 Ekim bizim ortak değerlerimizdir. Bu ortak değerleri bütün toplumu birleştirecek şekilde kutlayacağız. Ama kutlama şekillerinin değiştirilmesi gerektiğine hala inanıyorum. Yani yukarıdan otoriter bir tarzla ve herkesin neyi nasıl kutlayacağını belirleyen bir yapı içerisinde bayram kutlanmaz. Bayram halka ait bir şeydir, gence ve çocuğa, öğrenciye ait bir şeydir. Nasıl kutlayacağını, içinden nasıl geliyorsa öyle yaparak ortaya koymalıdır” şeklinde konuştu.

Yukarıdan otoriter bir tarzda bayram kutlama şekillerinin, toplumun benimsemesine engel sonuçlar doğurduğunu vurgulayan Dinçer, bu açıdan bakıldığında halkın içselleştirdiği ve benimsediği kutlama törenleri için mevcut kutlama şekillerine karşı çıktığını ve çıkmaya devam edeceğini belirtti.

Dinçer, “Bu yüzden şunu söylemekte yarar görüyorum, şimdi yönetmelik değişecek, yönetmelik için gerekli hazırlıklar yapılıyor, biliyorsunuz, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı makamı kutlama şekilleriyle alakalı ortak bir çalışma yürütüyordu. O çalışma neticelendi. Onunla ilgili yeni bir yönetmelik çıkacak. Bu kez biz sadece 19 Mayıs'ı değil, 23 Nisan'ı, 30 Ağustos'u ve 29 Ekim'i kutlama yöntemini hep birlikte yeniden düzenleyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Buradan bu davayı açan arkadaşlarıma da küçük bir mesajım var” diyen Dinçer, şunları kaydetti:

“Onlar davayı açarken, 'biz bu bayramı coşkuyla kutlama hakkına sahibiz' diyorlardı. Evet, bu ülkede yaşayan herkes bu bayramı coşkuyla kutlama hakkına sahiptir ama o kutlama yöntemiyle alakalı süreçleri belirleme hakkı da bu ülkenin hükümetine aittir. Dolayısıyla biz hep birlikte hem coşkuyla kutlayalım ama bu kutlama şeklini de kutlayacak olanlar belirlesin diye düşünüyorum.”

Danıştay, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın başkent dışında sadece okullarda öğrencilerle kutlanmasına ilişkin genelgesi hakkında yürütmeyi durdurma kararı almış, Konya'da yaşayan bilgisayar programcısı Alper Ayhan, genelgenin iptali için Danıştay'a başvurmuştu.