Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Kapusuz Açıklaması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e atıfta bulunarak, ''Darbelere teşne olacaksın, korkak siyaset yapacaksın, 6 kez gidip 7 kez geldiğinle övüneceksin, bu memleketi bir adım öteye götürmeyeceksin, ondan sonra da ikinci kez cumhurbaşkanı olmak isteyeceksin. Yok dedik. 28 Şubat'ın mimarını arıyorsanız, başka yerlerde aradığınız kadar burada da arayın lütfen'' dedi.
AK Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ''Siyaset Akademisi''nde deneyimlerini paylaşan Kapusuz, siyasetin topluma hizmet etmek demek olduğunu, siyasetin sadece belirli görevlerde bulunan insanların işi olmadığını, her alanda yapılabilecek bir iş olduğunu söyledi.
Kapusuz, siyasetin dar alanda görmediklerini ve görülmemesi gerektiğini, topluca yapılan bir iş olduğunu, insanı önemseyen, herşeyi insan için gören bir siyasi parti olduklarını belirterek, AK Parti'nin kuruluşunu, partinin ismini ve amblemini belirleme süreçlerini anlattı.
AK Parti'nin Türkiye'nin adalete, kalkınmaya ihtiyacı olduğu bir dönemde kurulduğunu kaydeden Kapusuz, partinin kısaltmasının da siyasetin kirlendiği bir dönem olması vesilesiyle yine bir ihtiyacı karşıladığını söyledi.
Kapusuz, 'siyasetçinin iki elbisesinin olduğunu, birinin bayramlık, diğerinin idamlık olduğu'' yönündeki sözü hatırlatmak istediğini dile getirerek, ''Bu doğru bir söylem midir- Asla değil. Ama buna doğru değil demek, bunu ortadan kaldırıyor mu- Bu ülkede eften püften sebeplerle bir başbakan, iki bakan idam edildi'' dedi.
20 yılı aşkın bir zamandır aralıksız milletvekilliği yaptığını, bu süreçte yaptığı en önemli şey nedir diye sorulacak olsa, 9. Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i ikinci kez cumhurbaşkanı seçtirmemek cevabını vereceğini anlatan Kapusuz şöyle devam etti:
''Darbelere teşne olacaksın, korkak siyaset yapacaksın, 6 kez gidip 7 kez geldiğinle övüneceksin, bu memleketi bir adım öteye götürmeyeceksin, ondan sonra da ikinci kez cumhurbaşkanı olmak isteyeceksin. Yok dedik. Ehveni şer diye seçmek isteyenler vardı. Bu Demirel'den biz yıllarca ehveni şer kafayla darbe yedik. 28 Şubat'ın mimarını arıyorsanız, başka yerlerde aradığınız kadar burada da arayın lütfen.''
Kapusuz, 1960'ta gereksiz yere, kılıçla, kanla, ölümle sonuçlanan darbe yapıldığını ve vesayet rejiminin yaşandığını, 28 Şubat'ın da sivil inisiyatifmiş gibi göstermek isteyenler olsa da askeri bir darbe olduğunu kaydederek, ''Dediler ki, bize kimse dokunamaz. Hesap sorulacağını düşünmediler ve o kadar hoyratça davrandılar ki. Görünürde gerekçe neydi, irtica. Bütün darbeler özü itibariyle hedeflerine ulaştı. Hedef neydi- Bu milletin önünü kesmek, bu millete darbe indirmek'' dedi.
28 Şubat ''darbesi''nden sonra 25 tane bankanın battığını, 261 milyar liranın milletin sırtına yük olarak yıkıldığını ifade eden Kapusuz, ''Hani bir partinin irticacı olmasıydı sebep- Dış bağlantısı olmayan darbe olmadığı gibi, asil sebebi ekonomi olmayan darbe de yok. Darbelerin sebebi ekonomidir'' diye konuştu.
Kapusuz, şimdi bu gizlenen sayfaların açılmaya başlandığını söyledi.
Türkiye'yi sivillerin yönetmediği, vesayet altında yönetildiği dönemlerin yaşandığını belirten Kapusuz, 2007'de cumhurbaşkanı seçimleriyle kısmen kapının aralandığını, 2010'da ise anayasa referandumuyla sivillerin yönetmeye başladığını, referandumun Türkiye'nin önünü açtığını bildirdi.
-''Genelkurmay Başkanı'nın nerede yargılanacağı hukuk sisteminde yoktu''
Eski bakanlardan Mehmet Ağar'ın ''hapishaneye gönderildiğini'' hatırlatan Kapusuz, ''Susurluk'ta bir olay oldu. Meclis'te iddialar araştırılsın diye komisyon kuruldu. Kurumlara yazı yazıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne de yazıldı. Genelkurmay Başkanlığı cevap bile vermedi. Bunun anlamı şudur. Siz kimsiniz ya- 'Siz milletin iradesi komedisi oynuyorsunuz, bu işin sahibi biziz' diyorlardı'' şeklinde konuştu.
Salih Kapusuz, 28 Şubat tutuklamalarını hatırlatarak, bundan sonra silahla idare devrinin kapandığını, yapanın yanına kar kalır devrinin bittiğini, herkes hesabını vereceğini söyledi.
Genelkurmay Başkanı'nın nerede yargılanacağı konusunun Türk hukuk sisteminde bulunmadığını dile getiren Kapusuz, ''Çünkü Genelkurmay Başkanı suç işlemez ki, işlese de yargılanabilir mi- Buna kim cesaret eder- Güçlerine güç katmak için herşeyi yaptılar'' dedi.
Bir katılımcının 28 Şubat operasyonlarının üniversite ve medya gibi diğer alanları da kapsayıp kapsamayacağını sorması üzerine Kapusuz, yargının görevine müdahale etmediklerini, ancak elbette suça bulaşmış kim olursa olsun hukuk devletlerinde süreç nasıl işlerse bunun yapılması gerektiğini bildirdi.
Salih Kapusuz, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in cumhurbaşkanlığının halkın takdiri olduğunu dile getirerek, ''Seçenekler iki olsun. Ahmet Necdet Sezer mi, Demirel mi- Tenkit etmiş olmama rağmen, birçok noktada tasvip etmediğim halde Ahmet Necdet Sezer derim. Sayın Demirel ayak oyunlarını, yanlışları bile bile, istismar ederek kullanmış biridir'' diye konuştu.
Kaynak: AA
Kapusuz, siyasetin dar alanda görmediklerini ve görülmemesi gerektiğini, topluca yapılan bir iş olduğunu, insanı önemseyen, herşeyi insan için gören bir siyasi parti olduklarını belirterek, AK Parti'nin kuruluşunu, partinin ismini ve amblemini belirleme süreçlerini anlattı.
AK Parti'nin Türkiye'nin adalete, kalkınmaya ihtiyacı olduğu bir dönemde kurulduğunu kaydeden Kapusuz, partinin kısaltmasının da siyasetin kirlendiği bir dönem olması vesilesiyle yine bir ihtiyacı karşıladığını söyledi.
Kapusuz, 'siyasetçinin iki elbisesinin olduğunu, birinin bayramlık, diğerinin idamlık olduğu'' yönündeki sözü hatırlatmak istediğini dile getirerek, ''Bu doğru bir söylem midir- Asla değil. Ama buna doğru değil demek, bunu ortadan kaldırıyor mu- Bu ülkede eften püften sebeplerle bir başbakan, iki bakan idam edildi'' dedi.
20 yılı aşkın bir zamandır aralıksız milletvekilliği yaptığını, bu süreçte yaptığı en önemli şey nedir diye sorulacak olsa, 9. Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i ikinci kez cumhurbaşkanı seçtirmemek cevabını vereceğini anlatan Kapusuz şöyle devam etti:
''Darbelere teşne olacaksın, korkak siyaset yapacaksın, 6 kez gidip 7 kez geldiğinle övüneceksin, bu memleketi bir adım öteye götürmeyeceksin, ondan sonra da ikinci kez cumhurbaşkanı olmak isteyeceksin. Yok dedik. Ehveni şer diye seçmek isteyenler vardı. Bu Demirel'den biz yıllarca ehveni şer kafayla darbe yedik. 28 Şubat'ın mimarını arıyorsanız, başka yerlerde aradığınız kadar burada da arayın lütfen.''
Kapusuz, 1960'ta gereksiz yere, kılıçla, kanla, ölümle sonuçlanan darbe yapıldığını ve vesayet rejiminin yaşandığını, 28 Şubat'ın da sivil inisiyatifmiş gibi göstermek isteyenler olsa da askeri bir darbe olduğunu kaydederek, ''Dediler ki, bize kimse dokunamaz. Hesap sorulacağını düşünmediler ve o kadar hoyratça davrandılar ki. Görünürde gerekçe neydi, irtica. Bütün darbeler özü itibariyle hedeflerine ulaştı. Hedef neydi- Bu milletin önünü kesmek, bu millete darbe indirmek'' dedi.
28 Şubat ''darbesi''nden sonra 25 tane bankanın battığını, 261 milyar liranın milletin sırtına yük olarak yıkıldığını ifade eden Kapusuz, ''Hani bir partinin irticacı olmasıydı sebep- Dış bağlantısı olmayan darbe olmadığı gibi, asil sebebi ekonomi olmayan darbe de yok. Darbelerin sebebi ekonomidir'' diye konuştu.
Kapusuz, şimdi bu gizlenen sayfaların açılmaya başlandığını söyledi.
Türkiye'yi sivillerin yönetmediği, vesayet altında yönetildiği dönemlerin yaşandığını belirten Kapusuz, 2007'de cumhurbaşkanı seçimleriyle kısmen kapının aralandığını, 2010'da ise anayasa referandumuyla sivillerin yönetmeye başladığını, referandumun Türkiye'nin önünü açtığını bildirdi.
-''Genelkurmay Başkanı'nın nerede yargılanacağı hukuk sisteminde yoktu''
Eski bakanlardan Mehmet Ağar'ın ''hapishaneye gönderildiğini'' hatırlatan Kapusuz, ''Susurluk'ta bir olay oldu. Meclis'te iddialar araştırılsın diye komisyon kuruldu. Kurumlara yazı yazıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne de yazıldı. Genelkurmay Başkanlığı cevap bile vermedi. Bunun anlamı şudur. Siz kimsiniz ya- 'Siz milletin iradesi komedisi oynuyorsunuz, bu işin sahibi biziz' diyorlardı'' şeklinde konuştu.
Salih Kapusuz, 28 Şubat tutuklamalarını hatırlatarak, bundan sonra silahla idare devrinin kapandığını, yapanın yanına kar kalır devrinin bittiğini, herkes hesabını vereceğini söyledi.
Genelkurmay Başkanı'nın nerede yargılanacağı konusunun Türk hukuk sisteminde bulunmadığını dile getiren Kapusuz, ''Çünkü Genelkurmay Başkanı suç işlemez ki, işlese de yargılanabilir mi- Buna kim cesaret eder- Güçlerine güç katmak için herşeyi yaptılar'' dedi.
Bir katılımcının 28 Şubat operasyonlarının üniversite ve medya gibi diğer alanları da kapsayıp kapsamayacağını sorması üzerine Kapusuz, yargının görevine müdahale etmediklerini, ancak elbette suça bulaşmış kim olursa olsun hukuk devletlerinde süreç nasıl işlerse bunun yapılması gerektiğini bildirdi.
Salih Kapusuz, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in cumhurbaşkanlığının halkın takdiri olduğunu dile getirerek, ''Seçenekler iki olsun. Ahmet Necdet Sezer mi, Demirel mi- Tenkit etmiş olmama rağmen, birçok noktada tasvip etmediğim halde Ahmet Necdet Sezer derim. Sayın Demirel ayak oyunlarını, yanlışları bile bile, istismar ederek kullanmış biridir'' diye konuştu.