Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker Açıklaması

Rauf Maltaş - Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, ''Bizim hesaplamalarımıza göre, pamuk üreticisi 100 lira harcadıysa biz bunun 40 liraya yakın kısmını destek olarak veriyoruz'' dedi.

Bakan Eker, Gaziantep'te Ticaret Borsası tarafından düzenlenen ''2011 Yılı Borsanın Yıldızları'' plaket töreninde yaptığı konuşmada, gıdanın hayatın tüm alanlarına şekil verdiğini belirtti.

Bölgenin tarımsal üretim açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden Bakan Eker, üretilen tarımsal ürünlere katma değer de katılması gerektiğini söyledi.

Bakan Eker, son 50 yılda şehirleşmenin ciddi oranlarda arttığını belirterek, bununla birlikte şehirlerdeki yapılanma ve kurumlara da verilen önemin arttığını ifade etti.

Tarımda; üretimin, verimliliğin, standardın ve kalitenin artırıldığını vurgulayan Bakan Mehdi Eker, şunları kaydetti:

''Ticari faaliyetlerimizi çağdaş ülkelerle birlikte geliştirerek, dünyaya açılıyoruz. Yeni adımlar planlıyoruz. Ürün ihtisas borsaları, lisanslı depoculuk gibi... Lisanslı depoculuk çok önemli, lisanslı depo ile ürün dolaşımı artık ortadan kalkacak, kalkıyor. Üretici ürününü harmandan alıp bir depoya yerleştirecek bitti. Bir daha o ürün piyasada dolaşmayacak. Sonra nihai kullanıcısı gidip onu o depodan alıp götürüp işleyecek. Bunun kanununu çıkartarak, uygulamasına başladık. Şimdi sıra bunun geliştirilmesinde ve yaygınlaştırılmasında. Bunun destekleme mekanizmalarıyla daha cazip hale getirilmesinde. Bunu da borsalarla birlikte yapıyoruz. Çünkü bu memleketin üretici ve tüccarlarına güveniyoruz. İstiyoruz ki onlar teşekkülü ve kuruluşu bu işin içerisinde olsun ve öncülük etsin. Şuanda yeni depoların lisans alma işleri sürüyor ve inşallah hızla hayata geçecek ürün ihtisas borsalarıyla birlikte.''

-''86 yıl sonra ilk tarım kanunu''

Mehdi Eker, AK Parti hükümetinin tarımla ilgili tarihi adımlar attığına değinerek, ilk defa bir tarım strateji belgesi hazırladıklarını belirtti.

Türkiye'nin ilk defa kendileriyle birlikte bir tarım kanununa kavuştuğunu ifade eden Bakan Eker, şöyle devam etti:

''Benim köylüm, benim çiftçim denmiş, seçim varsa bir fiyat, yoksa başka bir fiyat söylenmiş ne kaliteye, ne üretime ne de verimliliğe işaret eden bir destekleme politikası uygulanmış. Sadece seçim zamanları insanların hoşuna gidecek şekilde bir fiyat söylenmiş, sonra öbür cepten misliyle alınmış, enflasyonla... Desteklemelerin dayandığı bir kanun yoktu. Türkiye bir tarım kanununu Cumhuriyet'in kuruluşundan 86 yıl sonra 2006 yılında konulmuştur. Eğer siz tarıma önem veriyor idiyseniz, tarım bu kadar önemli bir sektör idiyse, neden Türkiye'nin bir tarım kanunu yoktu. Bu soruyu sormak lazım. 2006 yılında biz çıkardık. Sadece tarım çerçeve kanunu değil bunun yanında 14 adet tarımla ilgili kanun çıkarttık. Çok şey değişti.''

-''100 lira maliyetin 40 lirası destek''

Hükümetin çiftçiye önemli oranlarda desteklemelerle sahip çıktığını anlatan Bakan Eker, şöyle devam etti:

''En fazla desteği pamuğa veriyoruz. Şimdi 42 lira... Mazot, gübre gibi diğer girdiler hariç. Bizim hesaplamalarımıza göre, pamuk üreticisi 100 lira harcadıysa biz bunun 40 liraya yakın kısmını destek olarak veriyoruz. Bu bazen 40'ın üzerine de çıkıyor. Ama bu durum, buğdayda öyle değildir, bazen 23, 24 ve 25'lerdedir. Diğer ürünlere baktığımız zaman durum daha farklıdır. Eğer ben 100 lira maliyetin, 40 lirasını ödüyorsam bu çok yüksek bir rakam. Bütün parasını maliyetinin tamamını destekleme olarak karşılama imkanı yok.''

Bakan Mehdi Eker, Türkiye'deki tarım arazilerinde hangi ürünün hangi alanda ne kadar verimlilikle yetiştirildiğinin tespit edildiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Biz Türkiye'nin 24 milyon hektar tarım arazisinin tomografisini çektik. Bu Cumhuriyet tarihinde bir ilk. Türkiye'deki tarım arazilerinin her 50 çarpı 50 metrelik, yani 2 bin 500 metrekarelik alanında hangi ürünler hangi verimlilik düzeyinde yetiştirilir bunu biliyoruz. Nasıl bulduk bunu değerli kardeşlerim, 527 milyon data kullandık, 200 teknik elaman 2 yıl çalıştı ve bir model ortaya çıktı. Türkiye'nin bütün tarım arazilerinin; iklim verileri, topoğrafyası, eğimi, güneşe bakışı, rutubeti, nemi gibi bütün bunları her 2 bin 500 metrekarelik alanda hangi ürün hangi verimlilik düzeyinde yetiştirilir bunu artık biliyoruz. Havzada belirlenen ürüne göre bunu yapıyoruz. Diyelim fıstık da bu çerçevede ele alınacak ürünlerden bir tanesi. Hangi ürün nerede verimli ise orada destekleme veriyoruz.''

-''Kırmızı et tüketimi''

Avrupa'daki kırmızı et tüketimi ile Türkiye'deki tüketimin karşılaştırıldığına da değinen Bakan Eker, şunları kaydetti:

''Avrupalı'nın yediği kırmızı etin yarısı domuz, Küçücük Belçika ülkesi yılda 1 milyon ton domuz eti üretiyor. Yani onların yediği etin hepsi sığır eti değil. Hollanda da, Belçika da Almanya da öyle. Diğer tüm ülkeler de öyle. Biz zannediyoruz ki onların yedikleri etin hepsi dana ve sığır eti. Biz eğer kırmızı etin tamamını sığırdan karşılayalım dersek bu pahalı bir üretim olur. Mutlaka bunun küçükbaşla takviye edilmesi lazım. Buna bizim coğrafya ve iklimimiz müsait.''

Bakan Mehdi Eker, Türkiye'nin geçmişte uyguladığı yanlış politikalarla çok zarar gördüğünü ifade ederek, kırsal alanın çok ihmal edildiğini ancak AK Parti hükümetinin bu yanlış politikaları ortadan kaldırıp tersine çevirmeye çalıştığını dile getirdi.

Konuşmaların ardından geçilen plaket töreninde Bakan Eker, ''tacir satışları'' sıralamasında birinci olan Ahmet Tiryakioğlu'na, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de ''Müstakil alım'' sıralaması birincisi Burhan Cahit Bingöl'e plaketini verdi .
Kaynak: AA