''Bilimin İşığında Evrim'' Konulu Konferans Düzenlendi
Adıyaman'da ''Bilimin Işığında Evrim'' konulu konferans düzenlendi.
Adıyaman Üniversitesi tarafından Eğitim Fakültesi Mustafa Vehbi Koç Salonunda gerçekleştirilen konferansta Prof. Dr. Adem Tatlı, Adıyaman Üniversitesinde ''Bilimin Işığında Evrim'' konulu bir konferans verdi.
Evrimin tanımı ile konferansına başlayan Prof. Dr. Adem Tatlı, ''Evrim kelimesi, başkalaşma, farklılaşma, kademeli olarak gelişme, değişme ve ilerleme gibi aralarında değişik farklar bulunan pek çok kelime, tabir ve deyim yerine kullanılmaktadır'' dedi.
Tatlı, kainatta hiçbir şeyin sabit olmadığını, atomdan galaksilere kadar her şeyin heran hareket ve faaliyet halinde olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Atomun etrafındaki elektronlar saniyede 50 bin devir yapmaktadır. Atomlardan meydana gelen moleküller de hareket halindedir. Katı moleküllerde hareket yavaş, ama sıvı ve havadaki moleküller daha hızlıdır. Bir yaratıcının kabulü veya reddinin evrim tartışmalarının asıl noktasını oluşturuyor. Mesela elinizde bir gözlük var. Bunun hangi maddelerden yapıldığını, ne iş gördüğünü en ince ayrıntılarına kadar inceliyorsunuz. Böyle bir argümanda herkes gözlüğün bir ustanın eseri olduğunda hemfikirdir. Gözlük yerine canlıların gözü dikkate alınınca, o da en ince yapısına kadar inceleniyor, ne işe yaradığı ve nasıl çalıştığı ortaya konulmaya çalışıyor. Buraya kadar evrimcilerle yaratılışçılar arasında problem yoktur. Bu gözün ustasının kim olduğuna sıra gelince, tartışma başlıyor. Yaratılışı savunanlar, eldeki gözlüğün, ilim irade ve kudret sahibi bir ustanın eseri olduğu gibi, ondan daha mükemmel olan gözün de ilim, irade ve kudret sahibi bir ustanın eseri olduğunu kabul ederler. Ateist evrimciler ise, gözlüğün ustasını kabul ettikleri halde, gözün tesadüfen ortaya çıktığını ve bir ustasının bulunmadığını belirtiyorlar ve böyle bir iddianın bilimsel bir yaklaşım tarzı olduğunu ileri sürüyorlar.''
Materyalist evrimcilerle yaratılışçılar arasındaki tartışmanın en can alıcı noktasının kainata bakış açısı ile ilgili olduğunu vurgulayan Tatlı, ''Evrimciler, sebepler hesabına ve tabiat namına bakarlar ve her şeyi sebeplere veriyorlar. Yaratılışçılar ise kainatta, Allah adına bakarlar. Kainatta Allah hesabına bakıldığı zaman, o sahadan elde edilen bütün bilgiler Marifetullah'a, yani Allah'a bilmeye basamak olmaktadır'' diye konuştu.
Evrim teorisinin, bilimsel kıstasları taşımayan, laboratuvarda denenemeyen, çoğunlukla metafiziğe dayalı görüşleri bünyesinde barındıran felsefi bir düşünce tarzı olduğunun altını çizen Tatlı, bilim adamlarının genelde dine karşı oluşlarının sebebine değinerek konuşmasını şöyle tamamladı:
''19. yüzyılda Fransız İhtilali ile hakimiyeti ele alan materyalist felsefe, Hristiyan dinine karşı duruş sergilemiş ve bundan sonra her türlü bilimsel gelişmenin karşıtı, ya da düşmanı, dini düşünce gösterilmiştir. Bütün siyasi, sosyolojik ve bilimsel çalışmaları ateizme dayandırılmıştır''
Konferansın sonunda Adıyaman Valisi Ramazan Sodan, Prof. Dr. Adem Tatlı'ya çiçek takdim etti .
Kaynak: AA
Evrimin tanımı ile konferansına başlayan Prof. Dr. Adem Tatlı, ''Evrim kelimesi, başkalaşma, farklılaşma, kademeli olarak gelişme, değişme ve ilerleme gibi aralarında değişik farklar bulunan pek çok kelime, tabir ve deyim yerine kullanılmaktadır'' dedi.
Tatlı, kainatta hiçbir şeyin sabit olmadığını, atomdan galaksilere kadar her şeyin heran hareket ve faaliyet halinde olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Atomun etrafındaki elektronlar saniyede 50 bin devir yapmaktadır. Atomlardan meydana gelen moleküller de hareket halindedir. Katı moleküllerde hareket yavaş, ama sıvı ve havadaki moleküller daha hızlıdır. Bir yaratıcının kabulü veya reddinin evrim tartışmalarının asıl noktasını oluşturuyor. Mesela elinizde bir gözlük var. Bunun hangi maddelerden yapıldığını, ne iş gördüğünü en ince ayrıntılarına kadar inceliyorsunuz. Böyle bir argümanda herkes gözlüğün bir ustanın eseri olduğunda hemfikirdir. Gözlük yerine canlıların gözü dikkate alınınca, o da en ince yapısına kadar inceleniyor, ne işe yaradığı ve nasıl çalıştığı ortaya konulmaya çalışıyor. Buraya kadar evrimcilerle yaratılışçılar arasında problem yoktur. Bu gözün ustasının kim olduğuna sıra gelince, tartışma başlıyor. Yaratılışı savunanlar, eldeki gözlüğün, ilim irade ve kudret sahibi bir ustanın eseri olduğu gibi, ondan daha mükemmel olan gözün de ilim, irade ve kudret sahibi bir ustanın eseri olduğunu kabul ederler. Ateist evrimciler ise, gözlüğün ustasını kabul ettikleri halde, gözün tesadüfen ortaya çıktığını ve bir ustasının bulunmadığını belirtiyorlar ve böyle bir iddianın bilimsel bir yaklaşım tarzı olduğunu ileri sürüyorlar.''
Materyalist evrimcilerle yaratılışçılar arasındaki tartışmanın en can alıcı noktasının kainata bakış açısı ile ilgili olduğunu vurgulayan Tatlı, ''Evrimciler, sebepler hesabına ve tabiat namına bakarlar ve her şeyi sebeplere veriyorlar. Yaratılışçılar ise kainatta, Allah adına bakarlar. Kainatta Allah hesabına bakıldığı zaman, o sahadan elde edilen bütün bilgiler Marifetullah'a, yani Allah'a bilmeye basamak olmaktadır'' diye konuştu.
Evrim teorisinin, bilimsel kıstasları taşımayan, laboratuvarda denenemeyen, çoğunlukla metafiziğe dayalı görüşleri bünyesinde barındıran felsefi bir düşünce tarzı olduğunun altını çizen Tatlı, bilim adamlarının genelde dine karşı oluşlarının sebebine değinerek konuşmasını şöyle tamamladı:
''19. yüzyılda Fransız İhtilali ile hakimiyeti ele alan materyalist felsefe, Hristiyan dinine karşı duruş sergilemiş ve bundan sonra her türlü bilimsel gelişmenin karşıtı, ya da düşmanı, dini düşünce gösterilmiştir. Bütün siyasi, sosyolojik ve bilimsel çalışmaları ateizme dayandırılmıştır''
Konferansın sonunda Adıyaman Valisi Ramazan Sodan, Prof. Dr. Adem Tatlı'ya çiçek takdim etti .