'II. Dünya Kıbrıs Türkleri Kongresi'

Dünya Kıbrıs Türkleri Vakfı'nın düzenlediği ve 3 gün sürecek "II.

Dünya Kıbrıs Türkleri Kongresi" bugün Girne'de başladı.

Girne Acapulco Otel'de düzenlenen açılışta,Başbakan İrsen Küçük ile Dünya Kıbrıs Türkleri Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Vedat Çelik'in birer konuşma yaparken, yurtdışında bulunan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile kongreye katılamayan Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün mesaj gönderdi. Konuşma ve okunan mesajlardan sonra Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün'ün katılımcılar onuruna verdiği öğle yemeğinin ardından; açık oturum, dış ülke katılımcılarının bildiri sunumları, ekonomi ve sağlık atölyeleri olmak üzeredört bölüm halinde gerçekleşen kongreye geçildi. 4 ana başlık altında gerçekleşen açık oturumun bugünkü ilk bölümünde; Kıbrıs odaklı güncel siyasal konular, akademisyenler ve siyaset adamları tarafından değerlendirildi. AÇIK OTURUMLAR "Son Gelişmeler ışığında Kıbrıs'ın Stratejik Önemi" başlığı altında bugün yapılan ilk oturumda; Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden Prof.Dr. Salih Saner ile Dr. Hayriye Kahveci, Gazi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Soyalp Tamçelik, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr Murat Tüzünkan ile Yrd. Doç. Dr Nur Köprülü ve Emekli Müsteşar Ergün Olgun, yarın; "KKTC için Siyasi Tanınmanın Önemi ve İzlenmesi Öngörülen Stratejik Plan" başlığında Prof. Mümtaz Soysal, Emekli Büyükelçi Onur Öymen, AtılımÜniversitesi'nden Prof. Füsun Arsava ve Uludağ Üniversitesi'nden Prof. Kamuran Rençber, "Temmuz 2012'ye Doğru Kıbrıs Sorununda Muhtemel Gelişmeler" başlığı altında DAÜ'den Prof. Ahmet Sözen, Doç. Dr. Yücel Vural, Yrd. Doç. Altay Nevzat ve LAÜ'den Dr Murat Özkaleli, Cuma gün; "Yurt Dışındaki Kıbrıs Türklerinin KKTC'de Seçme, Seçilme ve Vatandaşlık Hakları" başlığı altında yapılacak oturumda da Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Taner Erginel, Hukukçu Ergin Ulunay, Türk-İngiliz Hukukçular Derneği Başkanı EmmaEdhem ve Embargoed temsilcisi Fevzi Hüseyin sunum yaptı

DIŞ ÜLKELERDEN GELEN KATILIMCILAR "Dış Ülkelerden Gelecek Katılımcılar" bölümünde ise ülke dışından katılacak olan davetlilerin bildirileri yer aldı. Aralarında İngiliz Lordlar Kamarası üyesi, İngiliz ve Alman büyükelçi, milletvekili, hukukçu ve halkla ilişkiler uzmanlarından oluşan yabancı konuklar; ülkelerin itibarı, Kıbrıs Türk topluluklarının sorunları ve öngörülen çözüm önerileri, ülkeler itibarı ile Kıbrıs Türk Topluluklarının sivil toplum örgütleri, meslek grupları ve ekonomik kapasiteleri, Yabancı ülkelerdeki Kıbrıs TürklerininKKTC'ye katkılarının nasıl ve hangi alanlarda sağlanabileceği, yabancı ülkelerdeki Kıbrıs Türk insan gücü ve sermayesinin KKTC'ye aktarılması, yabancı ülkelerdeki Kıbrıs Türklerinin yaşadıkları ülkelerde siyasi-ekonomik-sosyal alanlarda görev üstlenmesi, tanınma/tanıtma faaliyetleri düzenlemek suretiyle KKTC adına siyasi etkinlik sağlaması konularında sunum gerçekleştiriyor. EKONOMİ ATÖLYESİ Atölye çalışmalarına ayrılan kongrenin üçüncü bölümünde, Örgütlenme ve Ekonomik konular yer alıyor. Bu bölümün ana konuları ise; Dünya Kıbrıs Türkleri Bilgi Haritası'nın oluşturulması,KKTC'de yatırım olanakları ve var olan teşvik sisteminin değerlendirilmesi, Yabancı ülkelerdeki nitelikli Kıbrıs Türk insan gücünün ve yatırım sermayesinin ülkeye celp edilmesi için strateji geliştirilmesi.

SAĞLIK ATÖLYESİ

Bu bölümde ise yurt dışında büyük başarılara imza atmış Kıbrıslı Türk Tıp Akademisyenleri ve otoritelerinin görüşlerinden yararlanılarak, KKTC sağlık sisteminin rasyonelleştirilmesi için proje hazırlanacak.

EROĞLU'NUN MESAJI

Yurtdışında olması nedeniyle kongreye katılamayan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun kongreye gönderdiği mesajı Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Hasan Güngör okudu. Cumhurbaşkanı Eroğlu gönderdiği mesajda kongreyi gerçekleştiren Dünya Kıbrıs Türkleri Vakfı'na teşekkürlerini sunarak, vakfın geçen yıl başlattığı çalışmanın Kıbrıs Türk halkı ile insanlık için yararlı sonuçlar doğuracağına inanç belirtti.

İçinde bulunulan süreçte bilimsel çalışmalarla geçmişten bugüne ulaşan stratejik çaba ve lobicilik faaliyetlerineher zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı, Türk Milleti ile Kıbrıs Türk halkını aynı hedefler doğrultusunda birleştirildiği oranda yücelme güven içinde olma yanında refahın da artacağına işaret etti.

"Bu bağlamda dünyanın neresinde olursa olsun tüm Kıbrıslı Türklerin KKTC vatandaşlığı, yurt ve halk sevgisi etrafında toplayabilmeliyiz. Birbirimize ihtiyacımız vardır. Birbirimize derin, asla silinmeyecek kan, can bağımız vardır. Güvenli geleceğimiz için işi sıkı tutmalı. Hükümetimizin de desteğiyle tüm engelleri aşarak ilişkilerimizi daha sağlıklı ve yoğun bir seviyeye taşımalıyız" diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, hükümet ile Kıbrıs Türk halkına bu yönde atacakları adımlar için güvendiğini söyledi "GÜNEY KIBRIS'I AB DÖNEM BAŞKANI OLARAK MUHATAP KABUL ETMEYECEĞİZ" Mesajında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideriyle yürüttüğü müzakere ile gelinen aşamada meydana gelen gelişmelere de değinen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, konuyla ilgili şunları aktardı: "Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle Kıbrıs konusunda bir anlaşma noktasına gelmemiz, yaklaşık yarım asırdır mümkün olamıyor. 1 Temmuz tarihinden itibaren Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı yapacağı söylenen Rum Kesimi, bu şımarıklıkla, bir antlaşma yap topluluklarının sorunları ılması 'fd ve öngörülen çöiçin gayret gösterecek yere, Kıbrıs Türk halkını dünyadan nasıl izole etmeye devam edebilirim, Kıbrıs Türkü'nün dünya ile işbirliği yapmasına, spor müsabakalarına varıncaya dek pek çok aktiviteyekatılmasına nasıl daha fazla engel çıkarabilirim hesapları içindedir. Ancak Anavatan Türkiye de biz de aynı düşüncedeyiz; Rum tarafını Avrupa Birliği Dönem Başkanı olarak muhatap kabul etmeyeceğiz. Avrupa Birliği'nin biz Kıbrıs Türklerine verdiği sözleri yerine getirmemesine karşın Rum tarafını tüm gerçeklere rağmen dönem başkanı yapması, Kıbrıs'ta bir antlaşmaya varılmasını değil, tam tersine Rum uzlaşmazlığı neticesinde meselenin bir sonuca bağlanmamasına neden olmaktadır. Rum uzlaşmazlığının devametmesi, statükonun sürmesine neden olmakta ve bundan zarar gören halkımız olmaktadır. 50 yıldır devam eden Kıbrıs meselesinde konuşulmayan, tartışılmayan bir nokta kalmamıştır. Bu sorun çözülecekse biz buna varız, 'buyurun hemen çözelim' diyoruz. Yok eğer biz bir takvim olmadan ucu açık şekilde görüşmeye devam edeceğiz diyorsanız; 'izin vermeyeceğiz' diyoruz. Sonuç verici müzakere aşamasına geçmemize engel olan Kıbrıslı Rumlara karşı biz de sonuç vermeyen bir şekilde sürüncemede bırakılmasına 'rızavermeyiz' diyoruz. Bunu söylerken, çözüm konusunda samimiyseniz buyurun hemen çözelim , ama uzatmak istiyorsanız biz sizin bu oyununuza alet olacak ve halkımızın geleceğini buzdolabına koyacak değiliz. Top artık Birleşmiş Milletlerdedir. Umarız Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, doğru saptama ve çağrılarla Kıbrıs Meselesinin çözülmesi yolunda tarihi bir adım atar. Biz tüm hazırlıkları yaptık ve kararlıyız. Adil ve kalıcı bir çözüm için bizim irademiz vardır ve hazırız. Ancak bunu kabuletmezlerse devletimiz vardır ve bu görevlere gelirken bizler bu devleti yaşatıp yüceltmek için yemin ettik." BAŞBAKAN KÜÇÜK Başbakan İrsen Küçük ise, "Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde hayati rol oynayan ve halkın refah ve güvenliği sağlamak amacıyla hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan merhum Milli Mücadele Lideri Dr. Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile şehitleri" anarak başladı.

Dünya Kıbrıs Türkleri Vakfı'nın bu yıl 2'incisini düzenlediği Dünya Kıbrıs Türkleri Kongresi kapsamında ülkeye gelen tüm katılımcıları KKTC'de görmekten duyduğu memnuniyeti belirten Başabakan Küçük, kongreningerçekleştirilmesine katkı koyanlara teşekkürlerini sundu.

Başbakan Küçük, bugün başlayıp 3 gün sürecek kongrede yapılacak değerli sunum ve değerlendirmelerin Kıbrıs Türk halkının haklı davasının uluslararası alanda doğru şekilde anlatılması ve savunulması yönünde yürütülen çalışmalara önemli katkılar yapacağına inanç belirtti.

Milli davada yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da tek ses olarak hareket edilmesi ve belirlenen devlet politikası çerçevesinde faaliyet ve girişimlerde bulunmanın büyük önem arz ettiğini ifade eden Başbakan Küçük, Kıbrıs Türkü'nün bugünlere aziz şehitlerin kan ve canlarıyla pahasına savunduğu toprak ve bayrağının gölgesinde ulaşarak başı dik, devletinin güvencesi altında hür ve özgür şekilde yaşadığınfd 'fd ve öngörülen çöı vurguladı.

Kıbrıs Türk halkının geçmişte yaşadığı trajik tecrübelere rağmen tarihin tekerrür etmeyeceği adil ve kalıcı bir anlaşmaya yönelik inanç ve kararlılığını koruduğunu ve yaklaşık yarım asırdır BM gözetiminde sürdürülen müzakerelere iyi niyetle katılarak çözüm için üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiğini belirten Başbakan Küçük, ancak Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle bugüne kadar olumlu bir sonuç alınamadığı kaydetti.

Kaynak: İHA