Nakkaş Kardeşlerin Eserleri Göz Kamaştırıyor
Osmanlı döneminin en önemli mesleklerinden Nakkaş (el yazma sanatı) ustalarının sayısı her geçen gün azalıyor.
Samsun'da aldıkları iş için Konya'dan kente gelen genç nakkaş kardeşler ise ortaya koydukları eserlerle görenleri hayrete düşürüyor. Konya’da yaşayan ve aldıkları iş nedeniyle ülkenin her yerini gezen Doğan kardeşlerin en son durağı Samsun oldu. Salıpazarı ilçesinde Karadeniz Bölgesi’nin en büyük camilerinden birisi olan Fatih Camisi’nin süslemesini yapan kardeşler camiyi ay sonunda teslim edecek. Kendilerine diplomasız ressam isminin takıldığını söyleyen Ahmet ve Mehmet Doğan kardeşler bu işe küçüklükten başladıklarını ve severek yaptıklarını söyledi.
Yaptıkları işin çok zahmetli olduğunu kaydeden kardeşlerin en büyüğü olan Ahmet Doğan, Türkiye’nin her ilinden gelen iş tekliflerine gittiklerini, bugüne kadar 150’nin üzerinde camide çalışma yaptıklarını söyledi.
Baş döndürücü bir atmosferde çalıştıklarını ve defalarca metrelerce yukarıdan düşme tehlikesi geçirerek ölümle burun buruna geldiklerini hatırlatan Doğan, buna rağmen yaptığı işten çok memnun olduğunu ifade etti.
Yapılan işin normal bir iş olmadığını, bir sanat eseri ortaya koyma nazarı ile çalıştıklarını kaydeden Doğan, “Ben 11 yıldır bu işi yapıyorum. Bir iş aldığımızda bize işi verenler eşi benzeri olmayan motif ve renkleri uygulamamızı istiyor. Biz de bazen sınırlarımızı zorluyoruz. Camiyi teslim ettiğimizde bölge halkı gördüğü manzara karşısında camiye hayran kalıyor. Bu sanatı yapan usta nerede diye bize soruyorlar. Biz de bunları biz tek tek kendi ellerimizle çizdik ve boyadık diyoruz. Bizi çocuk gördükleri için bu soruları soranlar şaşkınlıklarını gizleyemiyor.” diye konuştu.
Yaklaşık 6 yıldır nakkaşcılık yapan Mehmet Doğan ise, “Ailemizin desteği ile bu işe başladık. Ailemiz bizi ustamızın yanına küçük yaşta verdiler. İlk zamanlar yükseklik korkumuz vardı ama zamanla buna alıştık. Yaklaşık bir camiyi 90 günde yapıyoruz. Biz camilerdeki yaptığımız işlemeleri ve yazıları tek tek kendimiz çiziyoruz. 30–40 metre yükseklikteki kubbelere yaptığımız işlemeleri görenler şaşkına dönüyor. İşimiz çok güzel ama bir o kadar da tehlikeli. En son çalışma yaptığımız Salıpazarı ilçesindeki Fatih Camisi’nde çalışma yaptığımız iskele tam biz öğle yemeği yemek için aşağıya indiğimizde çöktü. Allah korudu bizi ve çok şükür hiçbirimize bir şey olmadı.” dedi.
Doğan kardeşlerin yanında işe yeni başlayan ve henüz çırak olduğunu söyleyen Sezai Kılıç ise mesleğin zorluklarını yaşayarak yerinde öğrendiklerini ama işin kazancının çok iyi olduğunu ifade etti.
Yaptıkları işin çok zahmetli olduğunu kaydeden kardeşlerin en büyüğü olan Ahmet Doğan, Türkiye’nin her ilinden gelen iş tekliflerine gittiklerini, bugüne kadar 150’nin üzerinde camide çalışma yaptıklarını söyledi.
Baş döndürücü bir atmosferde çalıştıklarını ve defalarca metrelerce yukarıdan düşme tehlikesi geçirerek ölümle burun buruna geldiklerini hatırlatan Doğan, buna rağmen yaptığı işten çok memnun olduğunu ifade etti.
Yapılan işin normal bir iş olmadığını, bir sanat eseri ortaya koyma nazarı ile çalıştıklarını kaydeden Doğan, “Ben 11 yıldır bu işi yapıyorum. Bir iş aldığımızda bize işi verenler eşi benzeri olmayan motif ve renkleri uygulamamızı istiyor. Biz de bazen sınırlarımızı zorluyoruz. Camiyi teslim ettiğimizde bölge halkı gördüğü manzara karşısında camiye hayran kalıyor. Bu sanatı yapan usta nerede diye bize soruyorlar. Biz de bunları biz tek tek kendi ellerimizle çizdik ve boyadık diyoruz. Bizi çocuk gördükleri için bu soruları soranlar şaşkınlıklarını gizleyemiyor.” diye konuştu.
Yaklaşık 6 yıldır nakkaşcılık yapan Mehmet Doğan ise, “Ailemizin desteği ile bu işe başladık. Ailemiz bizi ustamızın yanına küçük yaşta verdiler. İlk zamanlar yükseklik korkumuz vardı ama zamanla buna alıştık. Yaklaşık bir camiyi 90 günde yapıyoruz. Biz camilerdeki yaptığımız işlemeleri ve yazıları tek tek kendimiz çiziyoruz. 30–40 metre yükseklikteki kubbelere yaptığımız işlemeleri görenler şaşkına dönüyor. İşimiz çok güzel ama bir o kadar da tehlikeli. En son çalışma yaptığımız Salıpazarı ilçesindeki Fatih Camisi’nde çalışma yaptığımız iskele tam biz öğle yemeği yemek için aşağıya indiğimizde çöktü. Allah korudu bizi ve çok şükür hiçbirimize bir şey olmadı.” dedi.
Doğan kardeşlerin yanında işe yeni başlayan ve henüz çırak olduğunu söyleyen Sezai Kılıç ise mesleğin zorluklarını yaşayarak yerinde öğrendiklerini ama işin kazancının çok iyi olduğunu ifade etti.