Agos Gazetesi Yayın Yönetmeni Koptaş: Ermeniliğimi Unutmak İstiyorum

Agos Gazetesi Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, Ermeniliğini unutmak istediğini belirterek, bunun her gün hatırlatılmasının kendisine zul geldiğini söyledi.

Koptaş, 'Demokratik Türkiye'de, bir arada yaşama perspektifiyle Ermeni olduğumu unutmalıyım. ' dedi.


26. Abant Toplantısı, 'Yeni Anayasa'nın Çerçevesi' konusuyla Abant Palas Oteli'nde başladı. Açılış konuşmalarının ardından 'Vatandaşlık ve Kimlikler' oturumu başladı. Eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman'ın yönettiği oturumda, Galatasaray Üniversitesi'ndan Doç. Dr. Birol Caymaz, Agos Gazetesi Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, Gazi Üniversitesi'nden Prof. Vedat Bilgin ve Taraf Gazetesi yazarı Orhan Miroğlu birer konuşma yaptı.

Galatasaray Üniversitesi'ndan Doç. Dr. Birol Caymaz, vatandaşlığın 'Türk' olarak algılandığını söyledi. Kürt, gayrimüslim, Türk gibi sade vatandaşların eğitim düzeyleri düştükçe 'insan yerine konmaya' başlandığını ifade etti. Vatandaşlık üzerine yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını da anlatan Caymaz, Kürt olan vatandaşların kendilerine 'Türk' denmesine karşı çıktığını belirterek, 'Türk değilim ama Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşıyım' dediğini aktardı.

Agos Gazetesi Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, 'yeni biz inşa etmeyi' konuştuklarını, geleceği inşa etmeye çalıştıklarını söyledi. Bu sürecin kendi başına değerli olduğunu dile getiren Koptaş, çünkü geçmişte de bu sorunların yaşanıp yaşanmayacağına karar verilmeye çalışıldığını ifade etti. Yeni anayasa sürecine sıkı sıkıya bağlanılması gerektiğini vurgulayan Koptaş, kendisinin bir Ermeni vatandaşı olduğunu, ancak bu ülkenin Ermeni vatandaşı olduğunu söyledi. Bu ülkede olan her şeyden etkilendiğini anlatan Koptaş, dolayısıyla etkilendiği her konuda söz sahibi olmak istediğini belirtti. Yeni bir anayasanın eskisinin dertlere çözüm olmadığı için istendiğini dile getiren Koptaş, ortada hiç kimsenin görmezden gelemeyeceği bir talebin bulunduğunu ifade etti. Biz olma halinin beraber, birlikte olma hali olduğunu vurgulayan Koptaş, toplumun farklı kesimlerine anayasada yer verilmemesi halinde ayrışma olacağını savundu. 2012 yılında Kürtçe eğitimin olmadığı bir Türkiye'nin yaşanabilir bir ülke olduğuna inanmadığını vurgulayan Koptaş, bütün dillerin kutsal olduğunu ve yaşamaya hakkı bulunduğunu söyledi. Kaybedilen her dilin toplumun ortak değeri olduğuna dikkat çeken Koptaş, çok dilliliğinin Türkiye'de hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Lozan'ın tanıdığı hakları bugün kendi vatandaşlarına tanınması gerektiğini dile getiren Koptaş, azınlık olmalarının kendileri için bir avantaj olduğunu, ancak Kürtlerin bu kadar şanslı olmadığını savundu. Koptaş, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Ben şahsen Ermeniliğimi unutmak istiyorum. Bunun her gün hatırlatılması bana zul geliyor. Ama devlet sürekli yaptığı baskılarla Ermeni olduğumu hatırlatıyor, ben Ermeni olduğumu unutamıyorum. Ama demokratik Türkiye'de, bir arada yaşama perspektifiyle Ermeni olduğumu unutmalıyım. Yeni anayasanın geleceği inşa noktasında bir başlangıç olacağını düşünüyorum. ' Osmanlı'nın çok kültürlülük bakımından örnek olabileceğini dile getiren Koptaş, 'Ortak tarihimiz sadece kötü örneklerle, düşmanlıklarla dolu değil. Güzel örnekler de var. ' diye konuştu.