Üniversitenin Gen Merkezini Paylaşamıyorlar

Adana’da yeni kurulan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ne tahsis edilen alanda sondaj faaliyetleri başladı.Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ziraat Fakültesi Narenciye Araştırma Gen Bahçelerinin yer aldığı sahadaki çalışmalar iki kurumu karşı karşıya getirdi.

Üniversitenin Gen Merkezini Paylaşamıyorlar
Araziye sabah saatlerinde iş makinelerinin girmesi ÇÜ Ziraat Fakültesi’ni harekette geçirdi. Fakülte öğretim üyeleri ve bir grup öğrenci yargı süreci devam ederken yeni üniversitenin söz konusu yerde temelinin atılmasına karşı çıktı. Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ekrem Atakan, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ne verilen topraklarda araştırma ve uygulama eğitiminin verildiğini söyledi.

Ziraat Fakültesi bünyesinde 1976 yılında Narenciye Araştırma Gen Merkezi’nin açıldığını hatırlatan Atakan, “Söz konusu bölge Ç.Ü. yerleşim yeri oluşturulurken üniversiteye tapu mülkiyet sahipleri tarafından tahsis edilmiş. Bu alanda Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Erken Uyarı Sistemi Veri Tabanı’nda da yer alan 900’e yakın turunçgil genotipleri mevcut. Ayrıca birinci sınıf tarım arazisi. Adana’nın en önemli değeri. Bir değer yok edilerek, bir üniversitenin hizmete geçmesinin çok anlamı yok.” dedi.

Büyükşehir Belediye Meclisi’nce Bilim ve Teknoloji Üniversitesi için bin 758 dekarlık alanın tahsisinin kaldırıldığını dile getiren Atakan, bu işlemler sırasında kimsenin üniversiteden görüş almadığını ifade etti.

Maliye Bakanlığı’nın geçmişte “buraya tahsisi yaptım, şimdi kaldırıyorum.” dediğini bildiren Prof. Dr. Ekrem Atakan, şunları söyledi: “40 yıllık bir emeğin göz ardı edilerek, ortadan kaldırılması vicdanları yaralar. Buranın yapılaşmaya açılması demek, bilimsel araştırma ve uygulamaların sonlanması demektir. Bu girişimle Ziraat Fakültesi’nin hiçbir işlevini yapamaması anlamına gelir. Kesinlikle yeni üniversite binasının burada inşa edilmesine karşıyız. Bin 758 dekarlık bir alanın yüzde 2,5’nun kullanılacağı söyleniyor. Bu da 45 dönüm demektir. Koca Adana 45 dönümlük bir yer bulunamadı mı?.” Gen bahçelerinin gelecek kuşaklara bırakılabilecek en önemli miras olduğuna işaret eden Atakan, Adana’nın tarım arazilerinin giderek yok olduğunu kaydetti.

Atakan, tartışmalı alandaki tahsisin kaldırılmasına yönelik İdare Mahkemesinde dava açıldığını sözlerine ekledi.

ARIK: BU İKİ ÜNİVERSİTENİN KAVGASI DEĞİL
Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Genel Sekreteri Osman Arık da kampus alan için kriterler itibariyle 2 bin dönümlük araziye ihtiyaç duyulduğunu hatırlattı. Bu özellikteki hazine arazilerinin genel olarak kentin uzağında bulunduğunu dile getiren Arık, tahsis kararını veren birimlerin ‘altyapı’ harcamaları nedeniyle uzak noktalara çok sıcak bakmadığını vurguladı. Araştırmalarda üniversite kampus alanı için sözü edilen yerin uygun görüldüğüne işaret eden Arık, şöyle devam etti: “Maliye Bakanlığı yasa gereği buradaki tahsisleri kaldırarak bin 758 dönüm alanı 8 ayrı yetkili kurumun imzası ile verdi. Bizde 2013 yatırımlarından ödenek alabilmek için üniversite ‘zemin etüdü yerleşke planını’ bitirmemiz gerekiyor. Bu işlemler için arazide 20 ayrı noktada sondaj çalışmaları yapıyoruz. Buradaki faaliyetler için Ç.Ü.’ye 32 gün önce yazı yazdık. Ancak bir cevap alamadık.” Özel bir şirkette yaptırdıkları sondaj işlemleri için gelen ekiplerin daha önce Ç.Ü. yetkilileri tarafından içeriye alınmadığını anlatan Arık, ağaç ve mevcut dokuya zarar vermeden çalışmaları yürüttüklerini belirtti.

Tahsis edilen topraklarda yapılaşmanın yüzde 3’ü geçmeyeceğini ifade eden Arık, “Ç.Ü.’ye ‘Turunç Gen, Zeytin Gen Bahçelerinin çıkartın, bunları koruyalım, yapılaşmamızı buna göre yapalım’ dedik. Yüzde 97’lik alan yine boş kalacak. Yine üniversiteden bir cevap alamadık. Bu iki üniversitenin kavgası değil. Konunun tartışma platformuna taşınmasını doğru bulmuyoruz.” şeklinde konuştu.