Dsp Genel Başkanı Türker İle İstanbul Ticaret Odası Başkanı Yalçıntaş Bir Araya Geldi
DSP Genel Başkanı Masum Türker, son dönemde hükümetin İran ve Suriye ile ilgili politikalarının Türkiye ekonomisini tehdit ettiğini söyleyerek, "Özellikle İran'la ilişkilerde son birkaç günde yaşanan durum, çok hızlı bir şekilde Türkiye'yi olumsuz etkileyecektir" dedi.
DSP Genel Başkanı Masum Türker, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş'ı DSP Genel Merkezi'nde ağırladı. Görüşmede Türkiye'nin dış politikaları hakkında görüşlerini ifade eden Türker, "Son dönemde hükümetin İran ve Suriye ile ilgili politikaları Türkiye'yi tehdit ediyor. Özellikle İran'la ilişkilerde Son bir kaç günde yaşanan durum, çok hızlı bir şekilde Türkiye'yi olumsuz etkileyecektir. ABD büyükelçisi, 'İran'dan petrol alımını düşürün' diye talepte bulundu. Tüpraş bir özel şirkettir veHükümet'ten önce harekete geçti, sanki ABD'nin bu talebini yerine getirmiş gibi bir durum oldu. Aslında bu Türk idaresi anlamında, Türk ekonomisi için, Türk Hükümeti için onur kırıcı bir durumdur. Kendi hükümetinin duruşu olmadan bir ticari kuruluş ABD büyükelçisinin talebini yerine getiriyorsa, o zaman bunun arkasında bilmediğimiz başka şeyler de bizi bekliyor demektir" dedi.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, görüşmede Türk Ticaret Kanunu, İş Güvenliği Kanunu, Çek Kanunu'nun iyileştirilmesi, mali sigorta sisteminin getirilebilmesi için yaptıkları hazırlıkları Masum Türker'le paylaşıp, görüş alışverişinde bulunacağını bildirdi. Türker, Yalçıntaş'ın ifadelerine karşılık, "İstanbul Ticaret Odası (İTO) Türkiye ekonomisinin ulusallaşması bakımından önemli bir işleve sahiptir. Bu nedenle bize göre sizin herhangi bir konudaki talebiniz, ekonominin önündeki engellerin aşılması bakımından dikkatle dinlenmeli ve değerlendirilmelidir. Türk Ticaret Kanunu, önümüzdeki Temmuz ayında yürürlüğe girecek. Bu kanun, birçok yönden tartışılıyor. Bu olumsuz tartışmalar, devlet adına hareket edenlerin şeffaf olmamasından kaynaklanıyor. Çünkü TürkTicaret Kanunu'nun en önemli özelliği, birçok konudaki düzenlemeyi ikincil düzenlemelere bırakmış olmasıdır. 3 ay kaldı. Bu 3 aylık süre zarfında bakanlık, bir yönetmelik hariç, hiçbir yönetmelik konusunda kimseden görüş almış değildir" dedi.
Türker, en önemli yeni olgulardan birisinin bağımsız denetim olgusu olduğunu belirtirken, "660 sayılı KHK ile Kamu Gözetim Kurumu'nun şeffaf olmaması, ABD'de, AB'de olduğu gibi ilgili taraflarla görüş paylaşarak mevzuat oluşturulmamış olması yüzünden, hem iş alemini hem de bu konudaki diğer paydaşları endişeye sevk ediyor. Hükümet'in yetkiyi devrettiği bürokratları uyarması, bu konuda birliktelik içinde düzenlemelerin yapılmasının sağlanması gerekir. Çünkü bazı hükümler AB'ye uyumlu olmadığı için AB'yegirişi bile engelleyebilecek nitelikleri taşıyor" dedi.
Hükümetin zor durumda ve ikilem içinde olduğunu belirten Türker, hükümetin bir taraftan İslami değerlere önem verdiğini ve eğitim yasasını buna göre değiştirdiğini bir yandan da bir Müslüman ülkesine savaş açma konumuna geldiğini ifade etti.
"İnşallah böyle bir durum olmaz" diyen Türker, bunun etkisinin domino etkisi gibi olacağını ve Sonucunda Türkiye'ye yansıyacağını belirtti.
Türker, "Türkiye bugünlerde dış politikanın etkisiyle ekonomisinin dalgalanacağı bir sürece giriyor. Bu dalgalanmadan en fazlaetkilenecek bölge de Türkiye ekonomisinin kalbi olan İstanbul olacak, İstanbul Ticaret Odası'nın üyeleri olacak" dedi.
Türker konuşmasının Son bölümünde "Bu arada söylemeden edemeyeceğim. Siz hak etmediğiniz şekilde haksızlığa uğradınız. Biz o zaman bunu parti olarak da değerlendirdik, tavrımızı da koyduk. Çünkü çok yakından biliyoruz. İlginiz olmayan, muhatabı olmadığınız, ne olup bittiğini bilmediğiniz bir konuda tutuklu kaldınız. O zaman bu konudaki düşüncelerimizi iletmiştim. İnşallah Türkiye'de sizin bu mağduriyetinize benzer mağduriyetleri Sona erdirecek bir düzen olur" ifadelerine yer verdi .
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, görüşmede Türk Ticaret Kanunu, İş Güvenliği Kanunu, Çek Kanunu'nun iyileştirilmesi, mali sigorta sisteminin getirilebilmesi için yaptıkları hazırlıkları Masum Türker'le paylaşıp, görüş alışverişinde bulunacağını bildirdi. Türker, Yalçıntaş'ın ifadelerine karşılık, "İstanbul Ticaret Odası (İTO) Türkiye ekonomisinin ulusallaşması bakımından önemli bir işleve sahiptir. Bu nedenle bize göre sizin herhangi bir konudaki talebiniz, ekonominin önündeki engellerin aşılması bakımından dikkatle dinlenmeli ve değerlendirilmelidir. Türk Ticaret Kanunu, önümüzdeki Temmuz ayında yürürlüğe girecek. Bu kanun, birçok yönden tartışılıyor. Bu olumsuz tartışmalar, devlet adına hareket edenlerin şeffaf olmamasından kaynaklanıyor. Çünkü TürkTicaret Kanunu'nun en önemli özelliği, birçok konudaki düzenlemeyi ikincil düzenlemelere bırakmış olmasıdır. 3 ay kaldı. Bu 3 aylık süre zarfında bakanlık, bir yönetmelik hariç, hiçbir yönetmelik konusunda kimseden görüş almış değildir" dedi.
Türker, en önemli yeni olgulardan birisinin bağımsız denetim olgusu olduğunu belirtirken, "660 sayılı KHK ile Kamu Gözetim Kurumu'nun şeffaf olmaması, ABD'de, AB'de olduğu gibi ilgili taraflarla görüş paylaşarak mevzuat oluşturulmamış olması yüzünden, hem iş alemini hem de bu konudaki diğer paydaşları endişeye sevk ediyor. Hükümet'in yetkiyi devrettiği bürokratları uyarması, bu konuda birliktelik içinde düzenlemelerin yapılmasının sağlanması gerekir. Çünkü bazı hükümler AB'ye uyumlu olmadığı için AB'yegirişi bile engelleyebilecek nitelikleri taşıyor" dedi.
Hükümetin zor durumda ve ikilem içinde olduğunu belirten Türker, hükümetin bir taraftan İslami değerlere önem verdiğini ve eğitim yasasını buna göre değiştirdiğini bir yandan da bir Müslüman ülkesine savaş açma konumuna geldiğini ifade etti.
"İnşallah böyle bir durum olmaz" diyen Türker, bunun etkisinin domino etkisi gibi olacağını ve Sonucunda Türkiye'ye yansıyacağını belirtti.
Türker, "Türkiye bugünlerde dış politikanın etkisiyle ekonomisinin dalgalanacağı bir sürece giriyor. Bu dalgalanmadan en fazlaetkilenecek bölge de Türkiye ekonomisinin kalbi olan İstanbul olacak, İstanbul Ticaret Odası'nın üyeleri olacak" dedi.
Türker konuşmasının Son bölümünde "Bu arada söylemeden edemeyeceğim. Siz hak etmediğiniz şekilde haksızlığa uğradınız. Biz o zaman bunu parti olarak da değerlendirdik, tavrımızı da koyduk. Çünkü çok yakından biliyoruz. İlginiz olmayan, muhatabı olmadığınız, ne olup bittiğini bilmediğiniz bir konuda tutuklu kaldınız. O zaman bu konudaki düşüncelerimizi iletmiştim. İnşallah Türkiye'de sizin bu mağduriyetinize benzer mağduriyetleri Sona erdirecek bir düzen olur" ifadelerine yer verdi .