Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Sivas olayları davasına ilişkin, ''Geçen hafta öyle bir hava estirildi ki koskoca Sivas davası, 37 kişinin yakılarak öldürülmesiyle alakalı yargılama sonucu hiç kimseye ceza verilmemiş, dava zaman aşımına uğramış, ortada kalmış... Bu çok yanlış. Yani kamuoyu bu şekilde yanıltılmaya çalışıldı'' dedi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı
Elazığ Ticaret Borsası'nı ziyaret eden Yazıcı, bir gazetecinin Sivas olayları davasındaki gelişmeyi nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine, 1993 yılının Türkiye'de çok vahim olayların yaşandığı bir yıl olduğunu söyledi.

2 Temmuz 1993'te Sivas olaylarının yaşandığını hatırlatan Yazıcı, ''37 vatandaşımız orada katledildi, öldürüldü. Olayların yaşandığı gün sabahtan akşama kadar izleyenlerin hafızalarında canlandırdıkları zaman ne denli bir vahşet olduğunu göreceksiniz'' diye konuştu.

Bu olaya ilişkin yapılan soruşturma üzerine açılan kamu davasında 111 sanığın yargılamasının yapıldığını, mahkemenin çok uzun zamana yaymadan, 1994 yılı Aralık ayında ilk kararını verdiğini anımsatan Yazıcı, şöyle devam etti:
''Bozuldu, gitti, geldi ama sonuç itibariyle 2000'li yıllarda bu dava sonuçlandı ve bu davada 33 sanık hakkında idam kararı verilmiştir. 46 sanık hakkında ağır hapis cezası verilmiş. Dolayısıyla 79 sanık hakkında idam ve ağır hapis cezaları verilmiş. Geçen hafta öyle bir hava estirildi ki koskoca Sivas davası, 37 kişinin yakılarak öldürülmesiyle alakalı yargılama sonucu hiç kimseye ceza verilmemiş, dava zaman aşımına uğramış, ortada kalmış... Bu çok yanlış. Yani kamuoyu bu şekilde yanıltılmaya çalışıldı. Olayın aslı bu. Geçen hafta hakkında karar verilenler ana davanın görüldüğü aşamada yakalanamamış, tutuklanamamış, elde edilememiş ve dosyaları da bu sebeple ayrılmış sanıklarla ilgili verilen karar ve o sanıklar da davanın asli faili değil, ferdi faili olarak suçlanan sanıklar. Ferdi olarak suçlandıkları için onlar hakkında uygulanması talep edilen ceza miktarı daha düşük. Dolayısıyla hukukumuzda zaman aşımı diye bir prosedür var, o prosedür de dolunca mahkeme bunu yapacak. Yani 'Sivas olayları çok vahim olaydır' diyerekten hukukun sanıkları için öngördüğü bir kuralı mahkeme uygulama dışı bırakamaz.''

-''Hiçbir avukat, 'buna ceza vermeyin, bu iyi yaptı' demez''-
Yargılama faaliyetlerinin 3 ayağı bulunduğunu, iddia, savunma ve yargılama makamları olduğunu söyleyen Yazıcı, iddia makamında savcılığın bulunduğunu, savunma makamında avukat, yargılama makamında da hakim olduğunu hatırlattı.

''Bunların biri eksikse yargılama eksik demektir'' diyen Yazıcı, her davada müdafinin bulunmasının sanıklar açısından bir hak olduğunu dile getirdi.

Kendisinin de o davada 3-4 kişinin avukatlığını üstlendiğini belirten Yazıcı, şunları kaydetti:
''Hiçbir avukat üstlendiği bir davada savunmasını yaptığı kişiyle alakalı, 'bu sanık bu suçu işledi ama buna ceza vermeyin, bu iyi yaptı' demez. Böyle bir şey olmaz, bu saçmalık olur. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre savunmasını yaptığı kişinin o dava dahilinde buna ilişkin hukuksal kritik yapar. Bundan ötürü hiç kimse kimseyi kınama, ayıplama hakkına ya da lüksüne sahip değil ama bunu bilmeyen, bu bilgiden yoksun, bilgi eksikliği içinde olanlar, bu tür eleştirileri yapabilirler. Olay son derece vahim, üzücü bir olay. Hepimizi derinden üzmüştür. Zalimce, gaddarca bir olay. Ama ben o dosyadan hatırlıyorum, dinlenen tanıklar arasında Emniyet müdürü de vardı. Emniyet müdürünün dinlenmesini hatta biz talep ettik. Böyle hemen başlayıp da 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir olay değil. Bunun bir hazırlığı olması lazım. Emniyetin elde ettiği istihbari bilgiler olması lazım. Bu tür bilgiler geldi mi, nereden geldi, bunların gözlemi ne veya bu olayın büyüme durumu varsa, şehirde görevli güvenlik güçleri yeterli değilse niye bunlara anında takviye sağlanmadı gibi konularda dinlenmesini talep ettik, mahkeme de dinledi. Tutanaklarda var. Onun söylediği şey şu özetle, 'Bu olayı gerçekleştirenler 10 kadar kişiydi. Bunlar Sivas dışından geldiler, biz bunları yakalayamadık. Dosyada bu bilgiler var. Muhafaza ediliyor olması lazım.' Dolayısıyla bu açıdan baktığınız zaman da bu planlanmış, tertiplenmiş, vatandaş kışkırtılmış ve bu olay sonuçta meydana gelmiştir.''
Kaynak: AA