''Eğer Bir Nazilikten Söz Edecekseniz Bir Sağınıza, Solunuza Bakın''

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Nazi liderine benzetmesini eleştirerek, ''Sayın Bahçeli, AK Parti'nin, Başbakanımızın, hiçbirimizin siyasi geçmişinde, bilgisinde, birikiminde bir Nazi tecrübesi, yakınlığı, akrabalığı yoktur, ama Nazi lideri Fühler'in meşhur kitabının senin ve yakın arkadaşlarının başuçu kitabı olduğunu çok iyi biliyorum

Eğer bir Nazilikten söz edecekseniz bir sağınıza, solunuza bakın'' dedi. Çelik, AK Parti Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, temel eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran yasa teklifi üzerindeki görüşmeler sırasında CHP milletvekillerinin tavırlarını eleştirdi. TBMM İçtüzüğü'nün değiştirilmesine ilişkin düzenleme Meclis gündemine geldiğinde muhalefetin tavrını hatırlatan Çelik, şöyle konuştu: ''İlk defa Cumhuriyet tarihinde gelip TBMM'nin kürsüsünü parti olarak işgal ettiler. 150 küsur milletvekili hatip kürsüsünü TBMM'de ve başkanlık divanını işgal etti adeta bir Meclis içi darbe yaptı. Saatlerce AK Partili milletvekilleri, bu arkadaşları bir an önce oradan ayrılmasını beklediler, sabırla beklediler onları sağduyuya davet ettiler ama CHP'liler, 'hayır biz burayı tutmaya devam edeceğiz' dediler. AK Parti hatipler kürsüye konuşmak üzere davet edilince onları itip kaktılar. Zorbalık yaptılar kaba kuvvet kullandılar. Beyin enerjisini tüketenler, gövdelerini ortaya koyarlar. Medeni insanlar gövdeleriyle değil, medeni insanlar kaba kuvvetle bilek zoruyla değil, akıllarıyla beyinleriyle birikimleriyle hareket ederler. Azınlık çoğunluğa tahakküm ediyor, 'milletin verdiği iktidarı, biz işgal ve gasp ediyoruz' diyor. 'Size bunu kullandırmayız' diyor. Peki nasıl yapacaksınız. Polis zoruyla TBMM'nin kürsüsünü işgal eden CHP'li milletvekillerini uzaklaştırmak var mı, yok. Ne olması gerekiyor orada. Günlerce gelip işgal edeceksiniz işinize gelmeyen ve oylarınızla reddedemediğiniz, çabalarınızla görüşmelerinizle medeni münasebetlerinizle katkı sağlamadığınız her kanunla ilgili gelip Meclis'i işgal edeceksiniz öyle mi?''

''CHP'NİN BU TAVIRINA 'HEM KEL HEM FODUL' DERLER...''


CHP'nin aynı tavrı Milli Eğitim Komisyonu'nda da sergilediğini kaydeden Çelik, CHP'nin 124 milletvekiliyle Komisyon çalışmalarına katkı sağlamak için değil, komisyonu çalıştırmamak için çabaladığını söyledi. Bütün bunlar yaşanırken AK Parti milletvekillerinin de komisyonun çalışması yönünde irade beyanında bulunduklarına işaret eden Çelik, ''Ama orada da olup bitenler tabii ki hoş değil tabii ki bizim tasvip ettiğimiz olaylar değil ama bunun fitilini ateşleyen TBMM'de bunu başlatan CHP'dir. CHP'nin bu tavrına, 'hem kel hem fodul' derler, 'hem suçlu hem güçlü' derler, 'hem vur hem bağır' derler'' diye konuştu.

''İKTİDAR SORUMLULUĞUMUZU ACZİMİZ OLARAK DEĞERLENDİRİRSENİZ YANILIRSINIZ''

CHP'li milletvekillerinin kendilerini ''mazlum ve mağdur pozisyonuna sokma'' gayreti içinde olduğunu ifade eden Çelik, ''Kamuoyu nezdinde 'AK Parti bizi itti, kaktı' vesair diyorlar. Ayıptır arkadaşlar, tek kelimeyle ayıptır. Meclis'i işgal eden Meclis'i çalıştırmayan komisyonu çalıştırmayan orada gövde gücüyle gövde kuvvetiyle, bedeniyle bu işi engellemeye çalışan CHP'lilerdir'' dedi. AK Parti'nin ''CHP'nin olağanüstü kurultayı var. Olağanüstü şartlardan geçiyor müsamaha edelim bunu burada keselim bunu soğutmaya bırakalım, aklı selim galebe çaldıktan sonra bunu tekrar getirelim'' düşüncesiyle hareket ettiğini vurgulayan Çelik, ''Ama sabrın bir sınırı vardır ve halkın da iktidarın da sabrını, nezaketini, onun aczine eğer yorarsanız, bizim iktidar sorumluluğumuzu bizim aczimiz olarak değerlendirirseniz yanılırsınız. Sayın Başbakanının, 'hangi dilden anlıyorsanız...' derken kastettiği budur. Elbette TBMM'nin dili hukuk dilidir, demokrasi dilidir, millet iradesinin dilidir. Biz başka dil bilmeyiz ama iktidar partisi ve mensupları kimsenin şamar oğlanı falan da değildir'' ifadelerini kullandı.

''HERKES AKLI SELİMLE BU İŞE YAKLAŞMALIDIR''

Çelik, Kılıçdaroğlu'nun, ''eğitimde geçen süre arttıkça CHP'ye oy veren artıyor. Dolayısıyla AK Parti eğitimdeki süre arttıkça CHP'nin iktidara geleceğini bildiği için insanların okula az yıl gitmesini sağlamak için böyle bir şey yapıyor'' dediğini hatırlatarak, şöyle konuştu: ''Allah aşkına bunu bir stand-up'çı söylese ona bile 'saçma' der vatandaş. Biz zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarıyoruz eğer bu dediğiniz amaca hizmet edecekse bu sizin lehinize. Kaldı ki istatistikler gösteriyor ki hiç de böyle bir şey yok ve Sayın Kılıçdaroğlu iktidara gelme hayalini buna bağladı. Şaşarım sizin hayalinize. Eğer iktidara bu şekilde geleceğinizi umuyorsanız daha çok yıllar iktidar beklersiniz. 1997'den beri kaç nesil geçti ne oldu, iktidara gelmediniz. 8 yıllık kesintisiz eğitim sizi iktidara getirecek öyle mi? Herkes aklı selimle bu işe yaklaşmalıdır.''

BAŞBAKAN ERDOĞANIN KAVGASI

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ''kavgacı'' olarak nitelendirmesine tepki gösteren Çelik, ''Sayın başbakanın hayatını bilenler siyasi geçmişini bilenler sayın başbakanın bir mücadele adamı olduğunu bilirler. Başbakanın cehaletle kavgası vardır, sefaletle kavgası vardır, geri kalmışlıkla kavgası vardır, jakobenlikle kavgası vardır, ittihatçı tek parti zihniyetiyle kavgası vardır, kendi halkını yıllar yılı inim inim inletmiş olan zihniyetlerle elbette mücadelesi kavgası vardır. Irkçılıkla, tek tipçilikle elbette kavgası ve mücadelesi vardır'' diye konuştu. Kılıçdaroğlu'nun, ''Başbakan nefretle hareket ediyor'' sözlerine de cevap veren Çelik, şunları kaydetti: ''Bu nasıl bir şeydir ki Başbakan herkesten nefret ediyor ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yüzde 60-70'i 'Türkiye'de hangi lideri tasvip ediyorsunuz, en sevdiğiniz lider hangisidir?' denildiği zaman istisnasız 'Recep Tayyip Erdoğan' diyor. Sevgi karşılıklıdır, tek taraflı sevgi kara sevdadır ve Başbakan halkını seviyor, halk da Başbakanını seviyor. 10 yıldır başbakanın her girdiği seçimde kendi partisini zaferden zafere götürmesinin sebebi budur, sevgiyle iktidara gelirsiniz. biz tankların desteğinde seçim kazanan bir parti değiliz. biz birilerinin derin devletin kurgulamalarıyla seçim kazanan bir parti değiliz, CHP bunu kendi tarihinde araması lazım. biz millete dayalı siyaset yapıyoruz biz devlet adına millet üzerinde siyaset yapmıyoruz, biz millet adına devlet nezdinde siyaset yapıyoruz. Dolayısıyla ben sayın Kılıçdaroğlu'nun çok daha tutarlı konuşmasını açıkçası beklerdim.''

''DÜNKÜ GRUP KONUŞMASINDA '3 SAVCI', '3 HAKİM' OLDU...''

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, 'benim bir tek yalan söylediğimi ispat etsin bakalım' sözlerine de gönderme yapan AK Partili Çelik, ''Sayın Kılıçdaroğlu hakkını yemememiz lazım, arada bir doğru şeyler söylüyor. Kılıçdaroğlu'nun doğru söylediğini ispata ihtiyacı var'' dedi. Çelik, Kılıçdaroğlu'nun, MİT mensupları hakkındaki soruşturma iznini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın reddetmesi üzerine konuya ilişkin itirazı görülecek Danıştay Birinci Dairesi'nin hakimlerinin hükümetin emriyle değiştirildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtti.

DANIŞTAYDA'Kİ HAKİM DEĞİŞİKLİKLERİ


Danıştay'daki hakim değişikliğinin 2012 yılı başında Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından planlandığını ancak Danıştay'ın yeni binasına taşındıktan sonra 17 Şubat'ta uygulandığını anlatan Çelik, şöyle konuştu: ''Danıştay Birinci Dairesi, yılda yaklaşık 2 bin dosyanın geldiği, en az dosyanın geldiği dairedir. Diğer daireleri 16 bin, 17 bin dosya giderken, Birinci Daireye sadece 2 bin dosya gidiyor. Oradaki 3 hakim arkadaş alınıp, diğer daireleri veriliyor, 5 kişi kalıyor, bir de genç hakimlerden birisi yetişmek üzere bu daireye gönderiliyor, toplam ediyor 6. Buna 'ileride özel yetkili mahkemelerden gelecek talebe Başbakan izin vermezse, bunu tedbir olarak hükümet kurguladı' diyor ana muhalefet partisi genel başkanı. Bu ne hayalcilik, bu bilgileri kim veriyor Sayın Kılıçdaroğlu.'' Başbakan Erdoğan'ın 12 Eylül 2010'da yapılan halkoylamasının ardından bir konuşmasında 'referandumla birlikte halk yönetime de yargıya da el koymuştur, millet el koymuştur' dediğini anımsatan Çelik, Kılıçdaroğlu'nun bu konuşmayı da ''Başbakan itiraf etti, yargıya el koydum' dedi şeklinde kamuoyuna aktardığını ifade eden Çelik, ''Ben size Sayın Kılıçdaroğlu'nun yalanlarından bir potpori sunacak olsam, bu basın toplantısını sadece ona ayırmam gerekir'' diye konuştu. Danıştay'daki hakim değişikliğine ilişkin Kılıçdaroğlu'nun iddialarının bizzat Danıştay Başkanının yaptığı açıklamaya tekzip edildiğini, bu açıklamanın Danıştay'ın internet sitesinde yer aldığını vurgulayan Çelik, Adalet Bakanlığının da Danıştay'a müdahale yetkisi bulunmadığını söyledi.

''SİYASİ REKABET, SİYASİ NEZAKETLE BERABER OLMALI'

Hüseyin Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de dünkü grup toplantısında yaptığı konuşmalarını eleştirerek, ''Siyasi rekabet, siyasi nezaketle beraber olmalı. Sayın Bahçeli, siyasi nezaketten söz etti, çok memnun oldum, ama galeyan geldiğinde mantık savuşuyormuş. Sayın Bahçeli kürsüyü çıktığı zaman o kibarlıktan eser kalmıyor. O metinleri kim hazırlıyorsa... Tepeden tırnağa hakaretname hazırlanıyor. Sayın Bahçeli de okuyor'' dedi. Bahçeli'nin şahsi hayatında, ikili münasebetlerinde son derece kibar bir insan olduğuna işaret eden Çelik, ''Fikretmeyenler küfredeler. İktidara küfrederek, hakaret ederek siz halktan onay, destek alamazsın, iktidara hiç gelemezsiniz. Bu tavrınızla devam ederseniz, siz tabanınıza kaybedersiniz'' diye konuştu.

''MHP, CHP'YE KUYRUK OLMAYA DEVAM EDİYOR''

''MHP, CHP'ye kuyruk olmaya devam ediyor'' diyen Çelik, şöyle konuştu: ''Ben eminim ki birçok Ülkücü ve MHP'ye oy verenler bundan muzdaripdir. Sayın Bahçeli ve MHP yönetimi, referandumda yaptıkları gibi bunu yapıyorlar. Dün bizi kene gibi olmakla suçluyor, bir taraftan da siyasi nezaketten söz edeceksiniz. İktidarı kene olmakla, eşkıyalıkla özdeşleştireceksiniz ve diyeceksiniz ki 'AKP, Nazilere taş çıkartıyor'. Sayın Bahçeli, AK Parti'nin, Başbakanımızın, hiçbirimizin siyasi geçmişinde, bilgisinde, birikiminde bir Nazi tecrübesi, yakınlığı, akrabalığı yoktur, ama Nazi lideri Fühler'in meşhur kitabının senin ve yakın arkadaşlarının başuçu kitabı olduğunu çok iyi biliyorum. Eğer bir Nazilikten söz edecekseniz bir sağınıza, solunuza bakın.'' Hüseyin Çelik, nezaketlerini bozmamaya çalıştıklarını belirterek, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Erdoğan, AK Parti ve kendileri hakkında söyledi hakaret içeren sözleri kendilerine iade ettiklerini söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in de ekibiyle büyük gayret içerisinde çalıştığını anlatan Çelik, yapılan çalışmaların Esenyurt'taki yangından sonra başlandığını söylemenin haksızlık ve yanlış olacağını kaydetti. Çelik, 4 ay önce iş sağlığı ve güvenliği yasa tasarısının görüşüldüğünü, gelecek hafta tasarının TBMM'ye sevk edileceğini, toplu iş ilişkileri yasasının da TBMM Genel Kurulu'na getirildiğini, memur sendikalarıyla ilgili yasanın Plan Bütçe Komisyonun görüşülerek, gelecek hafta Genel Kurula getirileceğini bildirdi.
Kaynak: AA