DEGİAD, 4+4+4'de Toplumsal Tereddütlerin Büyük Olduğunu Açıkladı
Denizli Genç İşadamları Derneği (DEGİAD) Başkanı Sadık Emre Çaputçu, 4+4+4 sisteminin anayasa kadar önemli olduğunu ve en geniş çerçevede tartışılması gerektiğini belirtti.
DEGİAD Başkanı Sadık Emre Çaputçu yaptığı yazılı açıklamada, toplumun menfaati için yapılan her çalışmanın başarısı, toplumda oluşturduğu algıyla doğru orantılı seyredeceğini belirterek, 'Bugün eğitimde yenilik şeklinde tanımlanan çalışma, Türk toplumunda ideolojik bir rövanş olarak algılanmaktadır. Bu şekilde kötü algı oluşturan bir değişikliğin kamuda içselleştirilmesi mümkün değildir. Bu çalışmanın yeterli bir araştırma faaliyetinin ürünü olmadığına inanmaktayız. Söz konusu değişikliğin çocuklarımız için oluşturacağı risk ve fırsatlar ile toplumsal risk ve fırsatların ne olduğu konusunda bilim dünyasından geniş bir rapor edinilmeli, bunun için belki de aylar sürecek çalıştaylar yapılmalı ve sonuç bildirgelerine göre karar verilmelidir ' ifadelerine yer verdi.
Özellikle çağdaş ülkelerde zorunlu olarak uygulanmaya başlayan okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılmasına ağırlık verilmesinin, söz konusu 4+4+4 değişikliğinden çok daha hayati olduğunu kaydeden Çaputçu açıklamasında şu sözlere yer verdi: 'Yeni değişiklik çocuklarımızın örgün eğitimlerine 8 yılın bitiminde son verebilmektedir. Bu hali ile değişiklik, kız ve erkek çocuklarının örgün eğitime katılma oranında iyileştirmeye yol açmayabilir. Örgün eğitim yani okul çatısı altındaki eğitim, birey eğitim yöntemlerinin en vazgeçilmezidir. Oysa yeni çalışma, örgün eğitim yani okul çatısı altında eğitim süresinin net olarak arttırılmadığı kanısını oluşturmuştur. Bu yöntemin ülkede eğitim kalitesinin artması anlamında bir yararı olacağına inanmıyoruz. Açıklanan uluslararası testler 8 yıllık zorunlu temel eğitimle bile 15 yaşındaki çocuklarımızın yüzde 60'ının basit bir bölme işlemini gerçekleştiremediğini göstermektedir. '
Eğitim ile ilgili dünyada gerçekleştirilmiş araştırma sonuçlarının bir veri olarak kabul edilmesi gerektiğini, Sabancı Üniversitesi bünyesinde kurulan Eğitim Reformu Girişimi adlı çalışma grubunun açıkladığı bilgilerin dikkate değer olduğunu ifade eden DEGİAD Başkanı Çaputçu açıklamasında, 'Değişiklikte samimi ve şeffaf olunmalı, öncelikle ikinci 4 yılda hangi derslerin seçmeli yapılacağı ve de ayrıca bu derslerin neden şimdiki sistemde verilemediğini, neden bunun için sistem değişikliği gerektiği de açıklanmalıdır. AK Parti iktidarında Milli Eğitim Bakanlığı sekiz yıllık temel eğitimin başarıyla hayata geçmesine dönük önemli adımlar atmıştır. 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim hamlesi sayesinde 5. sınıftan sonra okul ile bağlantısı kopacak 3,5 milyon çocuğun eğitimde tutulmuş olması alkışlanacak bir eğitim politikasının eseridir. Ancak Şimdi AK Parti iktidarı eğitimdeki bu parlak karnesini daha da ileriye götürmek zorundadır. Tüm toplumu kucaklayan yeni bir eğitim kanunu çalışması yapılmalıdır. Sadece niceliklerle değil nitelik kavramları üzerine yoğunlaşan bir eğitim sistemimiz olmalı ve özellikle öğretmen kalitesinin geliştirilmesi için adımlar atılmalıdır. Eğitim gibi toplumun her ferdini yakından ilgilendiren bir alanda komisyonlardan geçen metinler, birer uzlaşma ürünü olmalıdır. Eğitim Kanunu sıradan bir kanun değildir. Bir ülkenin eğitim sistemi o ülkenin anayasası kadar mühimdir ve en geniş çerçevede tartışılmalıdır ' ifadelerine yer verdi.
Kaynak: İHA
Özellikle çağdaş ülkelerde zorunlu olarak uygulanmaya başlayan okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılmasına ağırlık verilmesinin, söz konusu 4+4+4 değişikliğinden çok daha hayati olduğunu kaydeden Çaputçu açıklamasında şu sözlere yer verdi: 'Yeni değişiklik çocuklarımızın örgün eğitimlerine 8 yılın bitiminde son verebilmektedir. Bu hali ile değişiklik, kız ve erkek çocuklarının örgün eğitime katılma oranında iyileştirmeye yol açmayabilir. Örgün eğitim yani okul çatısı altındaki eğitim, birey eğitim yöntemlerinin en vazgeçilmezidir. Oysa yeni çalışma, örgün eğitim yani okul çatısı altında eğitim süresinin net olarak arttırılmadığı kanısını oluşturmuştur. Bu yöntemin ülkede eğitim kalitesinin artması anlamında bir yararı olacağına inanmıyoruz. Açıklanan uluslararası testler 8 yıllık zorunlu temel eğitimle bile 15 yaşındaki çocuklarımızın yüzde 60'ının basit bir bölme işlemini gerçekleştiremediğini göstermektedir. '
Eğitim ile ilgili dünyada gerçekleştirilmiş araştırma sonuçlarının bir veri olarak kabul edilmesi gerektiğini, Sabancı Üniversitesi bünyesinde kurulan Eğitim Reformu Girişimi adlı çalışma grubunun açıkladığı bilgilerin dikkate değer olduğunu ifade eden DEGİAD Başkanı Çaputçu açıklamasında, 'Değişiklikte samimi ve şeffaf olunmalı, öncelikle ikinci 4 yılda hangi derslerin seçmeli yapılacağı ve de ayrıca bu derslerin neden şimdiki sistemde verilemediğini, neden bunun için sistem değişikliği gerektiği de açıklanmalıdır. AK Parti iktidarında Milli Eğitim Bakanlığı sekiz yıllık temel eğitimin başarıyla hayata geçmesine dönük önemli adımlar atmıştır. 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim hamlesi sayesinde 5. sınıftan sonra okul ile bağlantısı kopacak 3,5 milyon çocuğun eğitimde tutulmuş olması alkışlanacak bir eğitim politikasının eseridir. Ancak Şimdi AK Parti iktidarı eğitimdeki bu parlak karnesini daha da ileriye götürmek zorundadır. Tüm toplumu kucaklayan yeni bir eğitim kanunu çalışması yapılmalıdır. Sadece niceliklerle değil nitelik kavramları üzerine yoğunlaşan bir eğitim sistemimiz olmalı ve özellikle öğretmen kalitesinin geliştirilmesi için adımlar atılmalıdır. Eğitim gibi toplumun her ferdini yakından ilgilendiren bir alanda komisyonlardan geçen metinler, birer uzlaşma ürünü olmalıdır. Eğitim Kanunu sıradan bir kanun değildir. Bir ülkenin eğitim sistemi o ülkenin anayasası kadar mühimdir ve en geniş çerçevede tartışılmalıdır ' ifadelerine yer verdi.