12 Eylül'de Namaz Kılarken Öldürülen Kardeşleri İçin Adalet Arıyorlar
12 Eylül 1980 askeri darbesini gerçekleştirenler, 4 Nisan'da hakim karşısına çıkacak.
Davaya müdahil olmak için dilekçe veren darbe mağdurlarının sayısı binlere yaklaştı. Merhum Cumali Şimşek de 12 Eylül askeri darbesinin mağduru.
Koğuşta namaz kılarken, sayım sırasında namazını bozmadığı gerekçesiyle kafası duvara vurulup joplandığı için hayatını kaybeden Şimşek'in kardeşleri Turan Şimşek ve Gümüş Bulut, dava için müdahil olma başvurusunda bulundular. Darbecilerin en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyen Turan Şimşek, o dönem çok sayıda insanın işkence yapılarak öldürüldüğünü vurguladı. Şimşek, yıllar sonra da olsa öldürülen kardeşi için adaletin yerine geleceğine inandığını ifade etti.
Öksüz ve yetim olan Cumali Şimşek, o dönem Kayseri'de abisinin yanında kalıyordu. Ortak arkadaşlık nedeniyle Gaziosmanpaşa ile ülkücü derneğinde birkaç defa görüşme yapan Şimşek, 19 yaşındayken darbeciler tarafından gözaltına alındı. Kendisinden, ne kadar ülkücü varsa hepsinin isminin verilmesi istenen Şimşek, ancak birkaç isim verebiliyor. ' Bunda çok fazla bilgi var ' denilerek işkence yapılıyor. Tutuklanıp Kayseri Zincidere Sıkıyönetim Askeri Cezaevi'ne konulan Şimşek, koğuşta namaz kılarken bir sayıma denk geliyor. Sayım yapılırken namazını bozmadığı gerekçesiyle kafası duvarlara vurulan Şimşek, yoğun bir şekilde joplanıyor. Hastaneye gönderilmeyen Şimşek, bir süre acılarıyla birlikte yaşıyor, daha sonra revire çıkarılıp aspirin verilen Şimşek, kısa süre sonra vefat etti. 19 yaşında hayata gözlerini kapatan Cumali Şimşek hakkında 'menenjitten öldü' diye rapor tutuldu.
' HUKUK KURALLARINA AYKIRI KARARLAR VERDİRİLDİ '
Darbecilerin yargılanmasının yolunu açan 12 Eylül 2010 tarihindeki referandumun ardından suç duyurusunda bulunan Şimşek'in kardeşleri Turan Şimşek ve Gümüş Bulut, şimdi de dava için müdahil olma dilekçesi verdiler. 12 Eylül 1980 tarihinde askeri güç kullanmak suretiyle demokrasiye son verip yüz binlerce vatan evladının işkenceler altında inletildiğini vurgulayan Turan Şimşek, askeri mahkemelerde yıllarca süren hakka, adalete, hukuka, insanlığa, uluslararası hukuk kurallarına aykırı kararlar verdirildiğini kaydetti. Şimşek, başta kardeşi Cumali Şimşek olmak üzere yüzlerce günahsız insanın cezaevlerinde işkenceler sonucu öldüğünü ifade etti.
' YÜZLERCE İNSAN İŞKENCELERLE ÖLDÜ '
Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya başta olmak üzere, o dönemdeki herkesten davacı olduklarını vurgulayan Şimşek, kardeşine yapılanların hesabını soracaklarını vurguladı. İnsanlara akıl almaz işkenceler yapıldığını, yüzlerce insanın işkencelerle öldüğünü, akıl sağlıklarını kaybettiklerini anlatan Şimşek, şöyle devam etti: ' Kardeşim merhum Cumali Şimşek, 12 Eylül 1980 tarihinde yapılan askeri darbenin hemen ardından gözleri pis bir paçavra ile bağlanmak suretiyle evinden alındı ve bilinmeyen bir yere götürüldü. Götürüldüğü yerde günlerce sorgulandı, sorgulanma esnasında mahallesinde ülkücü olarak bilinen isimlerin söylenmesi istendi. Tanıdığı bir iki kişinin ismini belirtmesine rağmen, çok daha fazla isim vermesi için akla hayale gelmeyecek işkencelere tabi tutuldu. Yapılan işkenceler sonrasında bir takım faili meçhul olayları işlediği gerekçesiyle tutuklanarak Kayseri Zincidere Sıkıyönetim Askeri Cezaevi'ne konuldu. Cezaevinde de birçok maddi ve psikolojik işkencelerden geçirildi. Cezaevinde sayım sırasında namaz kılmakta olduğu bahanesiyle gardiyan askerler tarafından coplarla saldırıya uğradı, kafası defalarca duvara çarpıldı, özellikle başındaki namaz takkesi hedef alınarak ağır cop darbelerine maruz bırakıldı. Başına aldığı cop ve duvar darbeleri sonucu beyin kanaması geçirmeye başladı. Coplandıktan sonra hal ve hareketlerinin normal olmadığı anlaşılan koğuş arkadaşları tarafından cezaevi idaresine karşı 'Cumali Şimşek'in sağlık durumunun iyi olmadığı hastaneye gitmesi gerektiği şeklindeki ısrarlı istekleri cezaevi yetkilileri tarafından gözardı edildi. Bir keresinde cezaevi revirine çıkarılmış ve bir aspirin verilerek geri yollanmıştı. Revire çıktıktan kısa bir zaman sonra durumu oldukça ağırlaşmış ve Kayseri Askeri Hastanesi'ne kaldırılırken yolda hayatını kaybetti. '
Koğuşta namaz kılarken, sayım sırasında namazını bozmadığı gerekçesiyle kafası duvara vurulup joplandığı için hayatını kaybeden Şimşek'in kardeşleri Turan Şimşek ve Gümüş Bulut, dava için müdahil olma başvurusunda bulundular. Darbecilerin en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyen Turan Şimşek, o dönem çok sayıda insanın işkence yapılarak öldürüldüğünü vurguladı. Şimşek, yıllar sonra da olsa öldürülen kardeşi için adaletin yerine geleceğine inandığını ifade etti.
Öksüz ve yetim olan Cumali Şimşek, o dönem Kayseri'de abisinin yanında kalıyordu. Ortak arkadaşlık nedeniyle Gaziosmanpaşa ile ülkücü derneğinde birkaç defa görüşme yapan Şimşek, 19 yaşındayken darbeciler tarafından gözaltına alındı. Kendisinden, ne kadar ülkücü varsa hepsinin isminin verilmesi istenen Şimşek, ancak birkaç isim verebiliyor. ' Bunda çok fazla bilgi var ' denilerek işkence yapılıyor. Tutuklanıp Kayseri Zincidere Sıkıyönetim Askeri Cezaevi'ne konulan Şimşek, koğuşta namaz kılarken bir sayıma denk geliyor. Sayım yapılırken namazını bozmadığı gerekçesiyle kafası duvarlara vurulan Şimşek, yoğun bir şekilde joplanıyor. Hastaneye gönderilmeyen Şimşek, bir süre acılarıyla birlikte yaşıyor, daha sonra revire çıkarılıp aspirin verilen Şimşek, kısa süre sonra vefat etti. 19 yaşında hayata gözlerini kapatan Cumali Şimşek hakkında 'menenjitten öldü' diye rapor tutuldu.
' HUKUK KURALLARINA AYKIRI KARARLAR VERDİRİLDİ '
Darbecilerin yargılanmasının yolunu açan 12 Eylül 2010 tarihindeki referandumun ardından suç duyurusunda bulunan Şimşek'in kardeşleri Turan Şimşek ve Gümüş Bulut, şimdi de dava için müdahil olma dilekçesi verdiler. 12 Eylül 1980 tarihinde askeri güç kullanmak suretiyle demokrasiye son verip yüz binlerce vatan evladının işkenceler altında inletildiğini vurgulayan Turan Şimşek, askeri mahkemelerde yıllarca süren hakka, adalete, hukuka, insanlığa, uluslararası hukuk kurallarına aykırı kararlar verdirildiğini kaydetti. Şimşek, başta kardeşi Cumali Şimşek olmak üzere yüzlerce günahsız insanın cezaevlerinde işkenceler sonucu öldüğünü ifade etti.
' YÜZLERCE İNSAN İŞKENCELERLE ÖLDÜ '
Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya başta olmak üzere, o dönemdeki herkesten davacı olduklarını vurgulayan Şimşek, kardeşine yapılanların hesabını soracaklarını vurguladı. İnsanlara akıl almaz işkenceler yapıldığını, yüzlerce insanın işkencelerle öldüğünü, akıl sağlıklarını kaybettiklerini anlatan Şimşek, şöyle devam etti: ' Kardeşim merhum Cumali Şimşek, 12 Eylül 1980 tarihinde yapılan askeri darbenin hemen ardından gözleri pis bir paçavra ile bağlanmak suretiyle evinden alındı ve bilinmeyen bir yere götürüldü. Götürüldüğü yerde günlerce sorgulandı, sorgulanma esnasında mahallesinde ülkücü olarak bilinen isimlerin söylenmesi istendi. Tanıdığı bir iki kişinin ismini belirtmesine rağmen, çok daha fazla isim vermesi için akla hayale gelmeyecek işkencelere tabi tutuldu. Yapılan işkenceler sonrasında bir takım faili meçhul olayları işlediği gerekçesiyle tutuklanarak Kayseri Zincidere Sıkıyönetim Askeri Cezaevi'ne konuldu. Cezaevinde de birçok maddi ve psikolojik işkencelerden geçirildi. Cezaevinde sayım sırasında namaz kılmakta olduğu bahanesiyle gardiyan askerler tarafından coplarla saldırıya uğradı, kafası defalarca duvara çarpıldı, özellikle başındaki namaz takkesi hedef alınarak ağır cop darbelerine maruz bırakıldı. Başına aldığı cop ve duvar darbeleri sonucu beyin kanaması geçirmeye başladı. Coplandıktan sonra hal ve hareketlerinin normal olmadığı anlaşılan koğuş arkadaşları tarafından cezaevi idaresine karşı 'Cumali Şimşek'in sağlık durumunun iyi olmadığı hastaneye gitmesi gerektiği şeklindeki ısrarlı istekleri cezaevi yetkilileri tarafından gözardı edildi. Bir keresinde cezaevi revirine çıkarılmış ve bir aspirin verilerek geri yollanmıştı. Revire çıktıktan kısa bir zaman sonra durumu oldukça ağırlaşmış ve Kayseri Askeri Hastanesi'ne kaldırılırken yolda hayatını kaybetti. '