Bakan Yıldırım'dan Erdoğan'a 'kaptan' Benzetmesi

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Başbakan Erdoğan'ı "fırtınada gemisini limana selametle yanaştıran kaptan'a benzetti.

AK Parti Çiğli İlçe Başkanlığı'nın Çiğli Anemon Otel'de düzenlediği organizasyona katılan Bakan Yıldırım, engelli çocukların oluşturduğu bando takımı tarafından karşılandı. Yıldırım, bir süre bando takımını dinledi, trampet çaldı. Yıldırım, ardından engelli çocuk ve gençlerle sohbet etti, talepleri dinledi.

Görme engelli Ahmet Ecevitli, Bakan Yıldırım'dan görme engelliler için özel yapılmış cihazlar üretilmesini istedi. Bunun üzerine Yıldırım, 'Görme engelliler için 'Gören Göz Projesi' yapıyoruz. İzmir için de müracaatları alıyoruz. Hazırlıklar tamamlanıyor ve ilk sırada sensin. Sesli mesaj ve uyarılar veren hayatınızı kolaylaştıran bir cihaz dağıtıyoruz. Ahmet sende bu irade olduktan sonra gözlerinin görmemesi bir engel teşkil etmez 'dedi.

Yıldırım, daha sonra programa geçti. Çiğli'nin sanayisi ve ticareti değişmiş önemli bir ilçe olduğunu söyleyen Yıldırım, 'Ülkemiz için yol yapıyoruz. 'Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece' sözü, Aşık Veysel şimdi hayatta olsaydı, 'Uzun duble bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece' olurdu ' diye konuştu.

Yıldırım, yolları böldüklerini, hayatları bileştirdiklerini ifade ederek, 80 yılda 6 bin 100 kilometre yapılmasına karşın, 9 yılda 15 bin 300 kilometre yol yaptıklarını, sadece İzmir, Antalya, Denizli'ye değil, her yerde, Iğdır, Sinop, Şırnak'ta da yol yaptıklarını söyledi. Türkiye'de 3 bin 900 şantiyede 400 bin kişinin milletin yolunu, ülkenin geleceğini inşa etmek için gece gündüz, yaz kış çalıştığını kaydeden Yıldırım, ''Çünkü bu ülkeye sevdalı, Türkiye'nin içerde gururu, onuru, dışarda itibarını,etkinliğini artırmak için gece gündüz mesai harcayan bir dünya lideri var, Recep Tayyip Erdoğan var. Türkiye çok tatlı su kaptanı gördü. Ama fırtınada gemisini limana selamete yanaştıran kaptanı görmedi. İşte Recep Tayyip Erdoğan öyle bir kaptandır'' dedi.

Kendilerinin memleket işlerine dalıp çalışırken birilerinin de boş durmadığını, millet iradesine, demokrasiye, milletin birlik ve beraberliğine karşı oyunların devam ettiğini söyleyen Bakan Yıldırım, şöyle konuştu: ''Türkiye artık bir şeyi öğrendi, hiçbir şey gizli saklı kalmayacak, kimsenin yaptığı yanında da kâr olmayacak. Ne olacaksa millet iradesiyle, hukukla, hukuk devletiyle olacak. Demokrasi dışı yapılanmalar, milletin vermediğini zorla almak isteyenler, milleti beğenmeyen bakış açıları artık bu ülkede hiçbir şekilde gelişme bulmayacak. Ülkemiz birinci sınıf demokrasiye, halkımıza en uygun anayasayı da yapabilen bir demokratik ülke konumuna gelmektedir. Partimizin adı, Adalet ve Kalkınma Partisi'dir.Kalkınma tarafına ilk günden başladık işe. Hızlı trenleriyle, yollarıyla, demiryollarıyla, sağlığı, eğitimiyle. Her tarafta devrim niteliğinde hizmetleri ülkemize kazandırdık. Her şeyi üçe katladık. Hava yolunu halkın yolu yaptık, yolcu sayısını 8.5 milyondan 118.5 milyona çıkardık. Havaalanı sayısını 25'ten 47'ye çıkardık. Bütün bunları yaparken, aynı zamanda ülkede adaletin hakim olması, üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü olması için gayret ettik. Ama gördük ki, bu alan kalkınma kadar kolaydeğil. 'Siz çalışın kardeşim, yol, havaalanı, iletişim yolları, hızlı tren yapın ama adalet işine aklınız ermez, karışmayın. Bu ülkenin alışılmış yöntemleri, gizli elleri, demokrasi dışı iradeleri var. Bu işleri onlar yapar.' Bu, bizim kabul edebileceğimiz bir şey değildi. Eğer millet iradeyi vermişse bunu son zerresine kadar kullanmak siyasi iktidarın en büyük görevidir. Bunu yapamayanlar tarihte bedelini yok olmakla ödemiştir. AK Parti böyle bir parti olmayacak dedik. Dedik ki, kalkınma bizden, adaletde sizden. İşte meydan, referanduma getirdik. Adaletin yollarını da siz açtınız. Türkiye'yi daha özgür, daha demokratik bir ülke yapma yönünde millet bir kez daha devreye girdi, 12 Eylül'le birlikte Türkiye artık 3. sınıf yaralı, bereli, defolu demokratik ülke olmaktan kurtardı. Türkiye artık demokrasisi gittikçe gelişen, saydam, şeffaf, hesap verebilen, halkın iradesinden başka hiçbir iradeye boyun eğmeyen bir ülke konumuna geldi. Bu, ülke adına elde edilen kazançların en büyüğüdür. Yol, havaalanı yapılmasıgecikebilir ama demokrasi, adalet gecikmez. Devletin temeli adalettir.''
Kaynak: İHA