KKTC Cumhurbaşkanı Kıbrıs Tmt Mücahitler Derneği Heyetini Kabul Etti

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, müzakere masasında neyin temsilcisi olduğunu, neyi temsil ettiğini ve kendisinden nasıl bir çözümün beklendiğini bilen bir kişi olarak oturmakta olduğunu belirterek, Kıbrıs Türk halkına yaraşır, üzerinde bulunduğu topraklarda huzur ve güven içinde yaşayabileceği bir anlaşma mümkünse onu arayacaklarını, mümkün değilse de başka yolları olduğunu ve ona bakacaklarını söyledi.

Rumların hayal aleminde yaşadıklarını, yıllardır vatandaşlarına doğruyu söylemediklerini, bütün Rumların geriye döneceği söylemleri ile halklarını aldatmakta olduklarını kaydeden Eroğlu, bütün Rumların geri dönmesinin mümkün olmadığını, aradan geçen zamanda Kuzey'de bir devlet kurulduğunu ve sosyo ekonomik yapı oluştuğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, KKTC nin önde gelen sivil toplum örgütlerinden olan Yılmaz Bora başkanlığındaki Kıbrıs TMT(Türk Mukavemet Teşkilatı) Mücahitler Derneği heyetini kabulünde, Kıbrıs müzakerelerinde Türkiye'nin kendilerine herhangi bir müdahalesi bulunmadığını da kaydetti, 'Biz görüşlerimizi ve düşüncelerimizi hazırlıyoruz; diyalog içinde müzakereleri sürdürüyoruz 'dedi.

TC'nin KKTC'nin anavatanı olduğunu vurgulayan Eroğlu, 'Ne biz Türkiye'yi bırakabiliriz ne Türkiye bizi 'ifadesini de kullandı.

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Dönem Başkanı Yılmaz Bora kabulde yaptığı konuşmada, aynı hedefe yönelmiş ve ulusal dava için omuz omuza çalışmış iki dernek olarak bir çatı altında toplanmanın mutluluğu içinde olduklarını söyledi.

İki derneğin bütün imkanlarını birleştirerek davada daha etkili olarak cumhubaşkanına daha fazla destek verebilmek için biraraya geldiklerini kaydeden Bora, 'Bu adımı Türk toplumunda birlik ve beraberlik için sembol olmak istedik. Bugünkü ortamda birlik ve bareberliğe çok ihtiyacımız var 'dedi.

1955'de EOKA'nın ilk bombayı patlattığı günden beri Kıbrıs Türkü'nün ağır ağır organize olmaya başladığını anlatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, 1974'e gelinceye kadar mücadele ruhunun Kıbrıs Türk tarafınca benimsenmesi ve ortaya çıkan anlamlı birliğin bugünleri yaşattığını söyledi.

'Birlik beraberlik içerisinde hareket etmemiş olsaydık, Birbirimize olan sevgimizi saygımızı devam ettirmemiş olsak, dağınık bir tablo içerisinde davranmış olsaydık belki 1974'ü bile görmek mümkün olmayabilirdi 'diyen Eroğlu, Zürih Londra Anlaşmalarından sonra anlaşmanın yarattığı ortaklık devletinden dışlandıktan sonra çok daha zor şartlarda yaşabilineceğini söyledi.

Eroğlu, o günlerin zor günler olmasına rağmen Kıbrıs Türkünün birlik, beraberlik ve geleceğe yönelik ümitlerle durumun öyle kalmayacağı inancını korumasıyla birlik beraberliği sağladığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu şöyle devam etti:

'Rumlar 15 Temmuz 1974'de o hatayı yapmasaydı, bir nevi Türkiye'ye davetiye çıkarmasaydı belki Barış Harekatı da gerçekleşmezdi. Rumların hataları dünkü gibi bugün de devam ediyor. Kıbrıs'ın tümüne hakim olma düşüncelerinden bir türlü kurtulamıyorlar. Türk askerinin buraya gelmesi mücadeleyle sağlanmış, Barış Harekatı'nın yarattığı coğrafya üzerinde bugün çok şükür bir devletimiz var. Ben müzakere masasında otururken bir devletimiz olduğu bilinci içerisinde oturuyorum. Bu düşünce bile bana güç veriyor.Zaman zaman sayın Hristofyas ile yaptığım görüşmelerde bazen 'İşgal' dediğinde 'İşgalci sizsiniz. Unutma ki Makarios kurmuş olduğumuz ortaklık devletinin yıkılmasını sağlayandı.19 Temmuz 1974'de BM'de ülkem Yunanistan tarafından işgal edildi diye feryat eden makaryostu ve bu da Türkiye'ye bir davetiyedi.

Türki'yenin müdahalesi işgal hareketi değil bilakis sizin işgal ettiğiniz. Kıbrıs Cumhuriyeti Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olayını ortadan kaldırmak ve Kıbrıs'ta Türklerin Huzur ve güven altında yaşamasınısağlamak amacıyla Türkleri toplu katliamlardan kurtarırken sizleri de koministleri veya harekata karşı olan Rumları öldürüldüğü zamanda Türkiye müdahale etti ve siz de bende kurtuldum Benim gibi tüm türkler kurtuldu. Dolayısıyla ikimizin de Türkiye'ye teşekkür borcu var. Ben teşekkürümü ilan ediyorum ama senin teşekkürünü hiç duymadımö. Çünkü öldürülecekler listesinin başında sen vardın' diyorum. O 'Ben Yunanlıların darbesini protesto eden tek liderim' diyor. Ama ondan sonra protesto unutuldu. ŞimdiKıbrıs Rum halkının lideri olarak Kıbrıs'ta anlaşma olmaması için elinden gelen gayreti gösteriyor.'

RUM BAŞKANLIK SEÇİMİ


2013'de Rum Başkanlık seçimi bulunduğunu da hatırlatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, seçim için herkesin kendine müttefik aradığını, Hristofyas ve Anastasiadis'in EDİ ve DİKO'yu yanına almak için uğraştığını söyledi.

EDİ ve DİKO'nun programlarını incelediğini ve EDEK'in Rum Ulusal Konseyi'ne sunduğu deklorasyona baktığını da anlatan Eroğlu, 'Ne Türk askeri ne Türkiye ne Türkiye'den gelenleri ister. Yani öyle bir tablo çiziyor ki 1974 harekatı olmamış, 1974'den önce yaşananlar yaşanmamış gibi 'dedi. HAYAL ALEMİ Rumların hayal alemi içerisinde yaşamakta olduklarını 1974 öncesine dönüşün hayallerini yaşamakta olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rumların yıllardır vatandaşlarına doğruyu söylemediklerini bütün Rumların geriye döneceği söylemleri ile halklarını aldatmakta olduklarını söyledi.

'Bütün Rumların geri dönmesi mümkün değil 'diyen Eroğlu, bu kadar zaman geçtiğini, Kuzey'de bir devlet kurulduğunu ve sosyo ekonomik yapı oluştuğunu ifade etti.

38 yılda insanların iskan edilip rehabilite edilmesi, ekonomik hayata girmesi ve bir düzenin oluşması gerçeğinin görülmesi gerektiğini kaydenen Eroğlu, Kıbrıs'ta gerçeklerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

Dün ve bugün olan gerçekler bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, 'Bugün varolan gerçekler, Kuzey'de bir devlet Güney'de bir devlet var. Güney'de bir halk var Kuzey'de bir halk var ve bunlar birbirlerinden tamamen ayrı. Kıbrıs halkı değil Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs Rum halkı var. Bu gerçekleri dikkate almazsak bulunacak bir anlaşmanın yaşaması mümkün değildir 'dedi.

Rumların bunları görüp görmeyeceğinin kendilerinin takdiri olduğunu da vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, 'Ben müzakere masasında neyin temsilcisi olduğumu, neyi temsil ettiğimi ve nasıl bir çözümün benden beklendiğini bilen bir kişi olarak oturuyorum 'ifadesini kullandı.

Destekleri için teşekkür de adan Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk halkına yaraşır, bu topraklarda huzur ve güven içinde yaşayabileceği bir anlaşma mümkünse onu arayacaklarını, mümkün değilse başka yolları olduğunu ve ona bakacaklarını söyledi. TÜRKİYE'SİZ KKTC Eroğlu, Türkiye'siz KKTC olamayacağını ve bunun için Anavatan Türkiye ile ilişkileri en sıcak noktaya taşımak için yıllardır mücadele ettiklerini ve bundan sonra da öyle olması gerektiğini kaydeti.

Anavatan Türkiye'nin KKTC'den uzaklaşmasının Kıbrıs Türkü'nün geleceği açısından tehlikeli olduğunu vurgulayan Eroğlu, Türkiye'nin gelmiş geçmiş tüm hükümetleri çok iyi diyalog kurmuş bir kişi olarak bugün de varolan yöneticileri ile iyi bir diyalog içerinde olduklarını belirtti. 'TÜRKİYE'NİN MÜDAHALESİ YOK ' Kıbrıs sorununu yürütürken müzakerelerde Türkiye'nin kendilerine herhangi bir müdahalesi bulunmadığına da dikkat çeken Cumhurbaşkanı Eroğlu, 'Biz görüşlerimizi, düşüncelerimizi, görüşlerimizi hazırlıyoruz. Elbette diyalog içinde devam ediyoruz. Ama bazılarının zannettiği gibi TC'nin müzakerelerde bize herhangi bir empozesi yoktur 'dedi.

TC'nin KKTC'ye katkıları bulunduğunu da hatırlatan Eroğlu, KKTC'nin kendi ayakları üzerinde durabilmesi için TC'nin yardımlarına ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Türkiye'nin KKTC'nin Anavatanı olduğunu da vurgulayan Eroğlu, 'Türkiye'de yaşayan insanlar bizim soyumuzdan. Buraya gelenler de Türk kardeşlerimiz. Dolayısıyla iki halk arasında sorun yaratmak, değişik zamanlarda değişik bölgelerden gelen insanlar arasında sorun yaratmaya çalışmak da geleceğimiz açısından tehlikeli. Bu konun kfalardan silinmesi gerekirken Türkiyeye karşı tavır içine girmenin de zaman içinde ilişkilerimize zarar vereceği gibi, geleceğimiz açısından da sıkıntı yaratır. Ne biz Türkiyeyibırakabiliriz ne Türkiye bizi 'dedi

Kaynak: İHA