Dsp Genel Başkanı Türker'in '5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü' Mesajı
DSP Genel Başkanı Masum Türker, "Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde kadınlara yönelik şiddet ve baskı, ilkel bir tutumdur, utanç vericidir" dedi.
DSP Genel Başkanı Masum Türker, '5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü' dolayısıyla mesaj yayınladı. Türker, kadınların erkeklerle eşit düzeyde olmalarının, o ülkelerin uygarlık düzeylerinin en önemli göstergesi olduğunu belirterek, "Ulu Önder Atatürk’ün ulusal kurtuluş savaşımızda canını ortaya koyan kadınlarımızı uygar ülkelerden daha önce seçme ve seçilme hakkına kavuşturması, onlara yaşanabilir bir hayat sunması, dünyaya örnek olmuştur" dedi
1926'da Medeni Kanun'la Türk kadınına şeriat rejiminin aldığı hakları iade eden Atatürk ve Cumhuriyet rejiminin, 3 Nisan 1930'da kabul edilen bir yasa ile kadınlara belediye seçimlerine katılma hakkı tanıdığını belirten Türker, 26 Ekim 1932'de kabul edilen bir yasa ile Türk kadınına muhtar, köy ihtiyar heyeti üyeliğine seçilme ve seçme hakkı tanındığını ve 8 Ekim 1934'te kabul edilen ve 5 Aralık 1934'de yürürlüğe giren bir başka yasa ile de 'Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı' verildiğini söyledi.
Atatürk döneminde kadınların yaşamını çağdaş düzeye çıkaran devrimlerin yazık ki günümüzde yaşamın hemen hemen her alanında ihlal edildiğine dikkati çeken Türker, Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde kadınlara yönelik şiddet ve baskının, ilkel bir tutum ve utanç verici olduğunu söyledi.
Türker, mesajında şunları kaydetti: "Günümüz Türkiye'sinde kadınlarımızı hedef alan töre cinayetleri en büyük sosyal yaralarımızdan biridir ve asla kabul edilemez, affedilemez. Günümüz Türkiye'sinde kızlarımızın eğitimine yönelik engellemeler, kadınlarımızın iş yaşamında ve sosyal yaşamda ve siyasette baskı altına alınmaları çağ dışı bir yaklaşımdır. Kadınlarımızın ulu önder Atatürk'ün öngördüğü çağdaş yaşam standartlarına kavuşturulmaları, eğitimde, iş yaşamında, sosyal yaşamda ve siyasette üst seviyelerde yer almaları iktidarıyla, muhalefetiyle hepimizin ortak sorumluluğudur. Kadınlarımıza, çağın gerektirdiği standartlarda insanca ve hakça bir yaşam sağlanmasını temenni ediyor, tüm kadınların Kadın Hakları Günü'nü kutluyorum. "
Kaynak: İHA
1926'da Medeni Kanun'la Türk kadınına şeriat rejiminin aldığı hakları iade eden Atatürk ve Cumhuriyet rejiminin, 3 Nisan 1930'da kabul edilen bir yasa ile kadınlara belediye seçimlerine katılma hakkı tanıdığını belirten Türker, 26 Ekim 1932'de kabul edilen bir yasa ile Türk kadınına muhtar, köy ihtiyar heyeti üyeliğine seçilme ve seçme hakkı tanındığını ve 8 Ekim 1934'te kabul edilen ve 5 Aralık 1934'de yürürlüğe giren bir başka yasa ile de 'Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı' verildiğini söyledi.
Atatürk döneminde kadınların yaşamını çağdaş düzeye çıkaran devrimlerin yazık ki günümüzde yaşamın hemen hemen her alanında ihlal edildiğine dikkati çeken Türker, Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde kadınlara yönelik şiddet ve baskının, ilkel bir tutum ve utanç verici olduğunu söyledi.
Türker, mesajında şunları kaydetti: "Günümüz Türkiye'sinde kadınlarımızı hedef alan töre cinayetleri en büyük sosyal yaralarımızdan biridir ve asla kabul edilemez, affedilemez. Günümüz Türkiye'sinde kızlarımızın eğitimine yönelik engellemeler, kadınlarımızın iş yaşamında ve sosyal yaşamda ve siyasette baskı altına alınmaları çağ dışı bir yaklaşımdır. Kadınlarımızın ulu önder Atatürk'ün öngördüğü çağdaş yaşam standartlarına kavuşturulmaları, eğitimde, iş yaşamında, sosyal yaşamda ve siyasette üst seviyelerde yer almaları iktidarıyla, muhalefetiyle hepimizin ortak sorumluluğudur. Kadınlarımıza, çağın gerektirdiği standartlarda insanca ve hakça bir yaşam sağlanmasını temenni ediyor, tüm kadınların Kadın Hakları Günü'nü kutluyorum. "