Gül: Yeni Anayasa Milletin Beklentisi Doğrultusunda Hızla Sonuçlandırılmalı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’de siyasetten ekonomiye ve ticarete, demokratik standartlardan hukuk sistemine ve sosyal hayata kadar her alanda köklü bir değişim söz konusu olduğuna dikkat çekerek, bu sürecin temel ayaklarından birinin de yeni bir anayasanın hazırlanması olduğunu belirtti.

Anayasa çalışmalarında ortak akılla hareket edilmesinin ve bu çalışmaların milletin beklentisi doğrultusunda hızla sonuçlandırılmasının , siyasi partilere ve Parlamento’ya düşen tarihi bir sorumluluk olduğunu hatırlatmakta fayda gördüğünü ifade eden Gül , geniş bir temsil yeteneğine sahip Meclis ' in önünde , demokrasinin çıtasının yükselmesini sağlayacak önemli bir fırsat bulunduğunu kaydetti .

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül , yeni yılla ilgili bir mesaj yayınladı . Dünya ve Türkiye açısından önemli gelişmelere sahne olan 2012 yılının , acı ve tatlı olaylarıyla geride bırakıldığını belirten Gül , 2013 yılının Türk milletine ve insanlığa barış , huzur , refah getirmesini temenni ettiğini bildirdi . 2012 yılının , gerek ulusal gerek uluslararası seviyede yoğun bir gündemle geçtiğini vurgulayan Gül , " Dünyamızda güvenlikten teröre ; açlıktan yoksulluğa ; ekonomik istikrardan , çevreye kadar pek çok sorun önemini korumaktadır . Dünyadaki dönüşüm ve yapılanma süreci devam etmekte , çeşitli bölgeler siyasi , ekonomik ve askeri güç açısından yeniden şekillenmektedir . Diğer taraftan küresel ekonomik krizin etkileri Avrupa ülkeleri başta olmak üzere geniş bir coğrafyada hissedilmektedir . Bununla birlikte yakın coğrafyamızdaki istikrarsızlık ve kırılganlık ortamı , tüm dünyanın ilgisini gerektiren bir sorun olarak önümüzde durmaktadır . Arap Baharı kapsamında Kuzey Afrika’da ve Ortadoğu’da meydana gelen gelişmeler , bölge halklarının özgürlük , adalet ve onur mücadelesiyle şekillendirdikleri tarihi bir dönüşüme işaret etmektedir . " dedi .

" EN BÜYÜK TEMENNİMİZ SURİYE’DE AKAN KANIN BİR AN ÖNCE DURMASI " Suriye’de , büyük bir insanlık dramı yaşandığını ifade eden Gül , açıklamasını şöyle sürdürdü : " Suriye’de kan akmaya devam ederken , zulümden kaçan binlerce Suriyeli evlerinden uzakta yaşamaya mecbur bırakılmıştır . Zor durumda kalan Suriyeli kardeşlerine kucağını açan Türkiye , onlara desteğini en güçlü şekilde sürdürmektedir . Ülkemizdeki barınma merkezlerinde 150 bine yakın Suriye vatandaşı bulunmaktadır . En büyük temennimiz Suriye’de akan kanın bir an önce durması , acıların sona ermesi , Suriye halkının demokratik bir yönetime , barışa , huzura ve refaha kavuşmasıdır . Suriye konusunda uluslararası camianın daha kararlı bir tutum sergilemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum . " Kırılgan , istikrarın ve güvenliğin oluşmadığı , belirsizliklerin sürdüğü bir bölgede Türkiye ' nin kazanımları sayesinde bir yıldız gibi parladığını aktaran Gül , Türkiye ' nin dinamik ve istikrarlı ekonomisiyle , modern devlet yapısıyla , demokratik rejimiyle , güçlü ordusuyla , uluslararası alandaki siyasi ve stratejik etkinliğiyle , zengin insan kaynağıyla fark oluşturduğunu kaydetti .

Gül , bu vasıfların Türkiye’yi dünyada emsalsiz bir konuma getirdiğini belirtti .

" KALKINMA PERFORMANSI SÜRDÜRÜLEBİLİR HALE GETİRİLMELİ " Avrupa ' da yaşanan derin ekonomik kriz ve Ortadoğu ' daki gelişmelere rağmen , ekonominin dikkat çeken performansıyla , dinamizmiyle güven verdiğini vurgulayan Gül , " Türk ekonomisinin son yıllarda elde ettiği en büyük kazanım , global ekonominin artık kaçınılmaz bir gerçeği haline gelmiş bulunan krizlere karşı gösterdiği dayanıklılık ve esnekliktir . Hiç şüphe yoktur ki , Türkiye’nin uluslararası raporlara da yansıdığı şekilde yükselen ekonomik bir güç olarak gösterilmesi , hayata geçirilen reformların ve kararlılıkla uygulanan politikaların bir sonucudur . Bununla birlikte , Euro bölgesindeki daralmanın , gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerindeki yavaşlamanın Türk ekonomisine de yansımalarının olması tabiidir . Bu nedenle yapısal reformların aksatılmadan devam ettirilmesinin ve kalkınma performansının sürdürülebilir hale getirilmesinin taşıdığı önemi vurgulamak isterim . " dedi .

" ANAYASA ÇALIŞMALARINDA ORTAK AKILLA HAREKET EDİLMELİ " Türkiye’de siyasetten ekonomiye ve ticarete , demokratik standartlardan hukuk sistemine ve sosyal hayata kadar her alanda köklü bir değişim söz konusu olduğunu aktaran Gül , " Gerçekleştirilen reformlar , ülkemizin bugünlerini değil , bütün geleceğini de şekillendirecek bir mahiyettedir . Bu sürecin temel ayaklarından biri de yeni bir anayasanın hazırlanmasıdır . Anayasa çalışmalarında ortak akılla hareket edilmesinin ve bu çalışmaların milletin beklentisi doğrultusunda hızla sonuçlandırılmasının , siyasi partilere ve Parlamento’ya düşen tarihi bir sorumluluk olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum . Geniş bir temsil yeteneğine sahip Meclisimizin önünde , demokrasimizin çıtasının yükselmesini sağlayacak önemli bir fırsat bulunmaktadır . " açıklamasında bulundu . AB üyeliğinin her zaman olduğu gibi temel önceliklerden biri olmaya devam edeceğini vurgulayan Gül , " Tam üyeliğin gerçekleşmesinde Türkiye’nin olduğu kadar , AB’nin de hayati çıkarları bulunduğuna inanıyoruz . AB’den meşru taleplerimizin hakkaniyetle karşılanmasını beklerken , ülke olarak da reform ivmesini muhafaza etmemiz elzemdir . " diye konuştu .

" GELECEĞE DAHA STRATEJİK BAKABİLMELİYİZ " Bireyler , devletler ve milletler için hem risklerin hem de fırsatların arttığı yeni dünya şartlarında , fırsatlardan zamanında ve azami ölçüde yararlanabilmek ve riskleri bertaraf edebilmek için , geleceğe daha stratejik bakılması gerektiğini vurgulayan Gül , açıklamasını şöyle sürdürdü : " Türkiye’nin gerek 89 yılda katettiği gurur verici mesafe gerek son yıllardaki dikkat çekici performansı , 2013 yılına ilişkin olarak beklentilerimizi yüksek tutmamıza vesile teşkil etmektedir . Eğer bugün model alınan , ilham kaynağı olan bir ülkeden söz edebiliyorsak , sahip olduğumuz potansiyelin harekete geçirilmesi eminim ki Türkiye’yi daha yukarılara taşıyacaktır . Bununla birlikte , hâlâ atılması gereken adımlar bulunduğunun da idrakindeyiz . Yeni dünya düzeninin önde gelen bir ülkesi olabilmek için , demokrasi , insan hakları , hukukun üstünlüğü , şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi değer ve kavramların tüm anlamıyla benimsenmesi ve uygulamaya dönüştürülmesi toplumun tüm kesimlerinin önündeki önemli bir sorumluluktur . Bu nedenle ekonomik , sosyal , siyasal ve demokratik bakımdan daima evrensel standartları hedeflemeliyiz . Eğitim , bilim ve teknoloji , Ar - Ge ve inovasyona yatırım yapan ülkelerin , diğerlerinin önüne geçecekleri herkes tarafından bilinmektedir . Dolayısıyla bu alan , önümüzdeki dönemde de temel önceliklerimizden biri olmaya devam etmelidir . Türkiye’yi çok iyi bir geleceğin beklediğine ilişkin inancımı ifade etmek isterim . Zengin insan kaynaklarımız , gelişen ekonomimiz , derin köklere sahip kültürümüz ve demokrasi erdemimiz bu süreçte temel itici güçlerimiz olacaktır . Elbette ki , terör başta olmak üzere , ülke gündemindeki ciddi sorunları göz ardı edemeyiz . Sorunlarımızın üzerine kararlılıkla gidecek , birlik ve beraberliğimizin , ülkedeki barış ve huzur ortamının bozulmasına asla müsaade etmeyeceğiz . Daha fazla özgürlük , demokrasi ve kalkınma yolunu açarak , ön yargılardan sıyrılarak , konuşarak , tartışarak , empati ve öz eleştiri yaparak , bütün sorunlarımızı büyük bir öz güvenle aşacağız . Yeni bir yıla girerken , tüm ülkelerin sağduyuya dayalı daha yaşanabilir bir dünya hedefi doğrultusunda gerekli her türlü çabayı göstermesini umut ediyorum . Önümüzdeki yıl , Türkiye’nin hedeflerine ulaşma yolunda önemli merhaleleri geride bırakacağı inancıyla siz değerli vatandaşlarımın yeni yılını tebrik ediyor , selam ve sevgilerimi sunuyorum . "