Deniz Baykal: Şerafettin Elçi, Teröre Teslim Olmadı

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Şerafettin Elçi’nin hiçbir zaman şiddete, teröre ve terör örgütlenmelerine teslim olmadığını söyledi.

Deniz Baykal, hayatını kaybeden KADEP Genel Başkanı ve Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Şerafettin Elçi’nin taziye ziyareti için Şırnak'a geldi. Elçi’nin taziyesine her kesimden insanlar geliyor. Bugün Şerafettin Elçi’nin taziyesine gelenlerin arasında Deniz Baykal da vardı. Şerafettin Elçi’nin taziyesi için Şırnak’ın Cizre ilçesine gelen Deniz Baykal, taziye çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Şerafettin Elçi’nin yakın dostu olduğunu söyleyen Deniz Baykal, Elçi’nin hiçbir zaman şiddete ve teröre teslim olmadığını belirtti.

Rahmetli Şerafettin Elçi'nin, kendisinin kabineden yakın dostu ve yakın arkadaşı olduğunu kaydeden Deniz Baykal, “Kendisiyle uzunca bir süre bakan olarak kabineden işbirliği yaptık. Ama onun ötesinde bir özel yakınlığımız, bir dostluğumuz olmuştu. Çok iyi yetişmiş değerli bir insandı. Bir aydın insandı. Vicdanlı bir insandı ve demokrasiye inanan bir insandı. Yani bugün ben Cizre’de bu taziye yerinde ailesine, kardeşine, burada bulunan yeğenlerine bu üzüntümü paylaşmak için bu ziyaretimi yapıyorum. Aynı zamanda onun anlayışının, siyasi tutumunun, taşıdığı önemi, değeri çok iyi gördüğüm için ve onun bu anlayışının Türkiye için çok büyük önem taşıdığına inandığım için bugün bu ziyareti yapıyorum. Şerafettin Elçi hayatı boyunca inançlar için mücadele etti. İnançların bedelini ödedi.

Ama bu mücadelesini daima demokrasi içinde, insan haklarına saygı anlayışı içinde ve hukuk içinde yaptı. Hiçbir zaman şiddete, teröre, terör örgütlenmelerine teslim olmadı. Kendisini onlara kullandırtmadı. Bu sorunların, yaşanan sorunların çözülmesi için bu tutumu çok büyük önem taşıdığına hep inandı. Onun gereğini yerine getirdi. Şiddet karşısındaki kararlı tutumu onun en belirleyici yönüdür ve bu yön Türkiye için büyük bir önem taşıyor. Önümüzdeki dönemlerde sorunlarımızı çözerken de bu ilkeyi unutmamamız gerekiyor.” diye konuştu.

"SIKINTILI GÜNLER YAŞIYORUZ"Baykal, “Sıkıntılı ve kanlı günler yaşıyoruz. Ama her geçen gün artık şiddetle bir yere varılamayacağını herkese öğretiyor. İnanıyorum ki rahmetli Şerafettin Elçi’nin değeri, önemi, anlayışı, mücadelesi zaman içinde daha da önem kazanacaktır. Bu günlerde bu sözlere pek kulak veren yok farkındayım. Yani şiddete, teröre başvurmadan siyasi çalışma yaparak konuları, sorunları çözme anlayışına günümüzde pek itibar edilmiyor. Ama şartlar inanıyorum herkesi bunu anlamaya zorlayacaktır. Hepimiz şiddeti, terörü bırakarak birbirimize saygı göstererek, birbirimize değer vererek sorunlarımızı, konularımızı müzakere ile birbirimizi ikna ederek çözmek zorunda olduğumuzu kanayacağız. Eğer öyle bir güne inşallah yakında ulaşırız. Öyle bir şey olursa buraya gelirken Şerafettin Elçi’nin en güç günlerde şiddetin borusunun en yüksek öttüğü günlerde kendisini şiddete kullandırmadan, şiddet karşısında takındığı tavır sonucunda tehcir edilmeyi de göze alarak, inançların bedelini ödemediği de göze alarak verdiği mücadelenin değerini de çok daha iyi anlayacağız. Bu duygular içindeyim.” şeklinde konuştu.

"ŞERAFETTİN ELÇİ’NİN ŞİDDETE KARŞI TUTUMU TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLMALI" Türkiye’ye Şerafettin Elçi’nin şiddet karşısında inançlarının gereğini arama anlayışını örnek olması gerektiğine inandığını aktaran Deniz Baykal, “Türkiye’yi bu anlayışı değerlendirmeye, özendirmeye, bu anlayışa sahip olan insanlara sahip çıkmaya davet ediyorum. Şiddeti reddeden insanları mücadelemiz ayrı dahi olsa başucundan tutmayı bilmeliyiz. Onlara değer vermesini bilmeliyiz. Şerafettin Elçi işte böyle değer verilmesi gereken bir insandı. O anlayıştayım. Görevimizi yaptık. Hepinizin başı sağ olsun. Allah rahmet eylesin. Çok değerli bir insandı. Geri de iyi duygular bıraktı. Hepimizi gönlünde iyi bir yeri var. Çok iyi bir insandı. İyi bir arkadaştı. Sizin de iyi bir hemşerinizdi. Siz onunla iftihar edebilirsiniz. Biz de onun dostu olduğumuzu daima hatırlayacağız.” ifadelerini kullandı. Deniz Baykal, “Şiddet karşısındaki tutumu onun bir siyasi vasiyeti olduğunu kabul edilmelidir. Yani bugün gözden kaçırılıyor. Vurgulanması gereken ana nokta bu. Yani inançları gereği acı çekti. Ama hiçbir zaman şiddete başvurmadı. Şiddete başvurulmasını özendirmedi, istemedi. Onlara alet olmadı. Bu çok önemli bir olaydır. Bunun kıymetini bilmemiz lazım.” diye konuştu.