Yenidoğan Çetesi davasında 12. gün! Söz bu kez canilerin öldürdüğü 10 bebeğin ailelerinde!

İstanbul'da, aralarında doktor ve hemşirelerin de olduğu 'Yenidoğan çetesi' SGK'dan daha fazla para almak uğruna bebekleri göz göre göre ölüme ter ketti. 22'si tutuklu 47 sanığın 18 Kasım'dan beri yargılandığı dava, 12. gününe girdi. Mahkeme başkanı bebeklerini kaybeden anne ve babaları dinleyecek.

Yenidoğan Çetesi davasında 12. gün! Söz bu kez canilerin öldürdüğü 10 bebeğin ailelerinde!
Yenidoğan Çetesi davasında 12. gün! Söz bu kez canilerin öldürdüğü 10 bebeğin ailelerinde!
Türkiye, bir caniliğe tanıklık etti. Kendilerine doktor ve hemşire diyen bir grup cani, SGK'dan daha fazla para almak uğruna yeni doğan bebekleri göz göre göre ölüme terk etti. Yürütülen soruşturmada, anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek bebekleri ihmalden ölümüne yol açan çetenin Fırat Sarı ve İlker Gönen'in aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 47 sanığın yargılandığı davada 12. güne girildi.

Bugün İstanbul Bakırköy Adliyesi'nde devam edecek davada, 22'si tutuklu 47 sanığın savunmaları bitti. Sanıklar, usulsüzlükle ilgili bazı iddiaları kabul ederken, kasten öldürme gibi suçlamaları reddetmişti. Duruşmanın 12. gününde ise mahkeme başkanı bebeklerini kaybeden anne ve babaları dinleyecek.

SANIK MEHMET GÜRÜL FIRAT SARI'NIN AKIL HOCASI MI?

Dünkü duruşmada ise Fırat Sarı'nın akıl hocası olduğu iddia edilen tutuksuz sanık doktor Mehmet Gürül, savunma yaptı. 27 senedir çocuk doktoru olduğunu söyleyen Dr. Gürül, '27 senedir çocuk hasta bakıyorum. Sanıkların yarısını tanıyorum. Ben çalışma hayatım boyunca sabit maaş aldım. Epikriz ile SGK'yı dolandırmam mümkün değil. 125 bin lira maaş alıyorum. Herhangi bir örgüte üye olmadım. Gıyasettin Mert, kendisi de anlattı. Tıp Merkezleri'nde hasta olduğunda bizi arardı. Hocam uygun mu vs. diye. Bizim de uygun olduğumuz ya da uygun olmadığımız zamanlar oldu' dedi.

Yenidoğan Çetesi davasında 12. gün! Söz bu kez canilerin öldürdüğü 10 bebeğin ailelerinde!

'BİZE BU KADAR GÜVENİLMEYECEĞİNİ HİÇ DÜŞÜNMEMİŞTİM'

Kan gazını epikrize eklediniz mi sorusuna cevaben Dr. Mehmet Gürül, 'Bize bu kadar güvenilmeyeceğini hiç düşünmemiştim' diye konuştu.

'Taburculuğu uzattığına dair talimatın var' sorusuna ise Gürül, 'Uzatmaya çalıştığım prematüre bebeklerdir. Anne baba bir an önce bebeği almak ister ama sıkıntı doğurur bu nedenle taburculuğu uzattım' dedi.

FIRAT SARI'NIN AKIL HOCASI MI?

Sanık Hasan Basri'nin kendisiyle ilgili raporları değiştirdiği iddiası için doktor Gürül, 'Ona ne kadar kızgın olduğumu biliyor. Yalan söylemiş' derken 'Fırat Sarı'nın akıl hocası olduğun söyleniyor' suçlamasına ise, 'Fırat Sarı'ya verdiğim tek akıl; 'Çoluk çocuğunla vakit geçir. Hemşirelerle bu kadar ne işin var' dedim' dedi.

Yenidoğan Çetesi davasında 12. gün! Söz bu kez canilerin öldürdüğü 10 bebeğin ailelerinde!

'CİRONUN YÜZDE 15'İNİ ALMALARI İÇİN ANLAŞTIK'

TRG Hospitalist genel müdürü olan sanık Murat Mantuş, sağlık sektörüyle ilgili eğitimi olmadığını söyleyerek, 'Ben kimseye danışmadan karar almadım. Kimseyle yalnız görüşmedim' dedi. Danışmanlık için Fırat Sarı'nın kendisiyle konuştuğunu anlatan Mantuş, 'Bu konuda yasal olmayan hiçbir şey yok dedi. İnsanların tedavi olacağı hastaneyi seçme hakları var dedi. Hukuk departmanına sorup deneyelim dedik' dedi. Cironun yüzde 15'i olarak Fırat Sarı ile anlaştıklarını anlatan sanık, 'Bunun içinde hekimlerin ücreti de vardı. Kalanları o ödeyecekti. Hatta hekimler fazla isterse ne olacak dedim. Ben hallederim dedi. anlaştık ve 9 aylık bir çalışmamız oldu' dedi.

'30 BİN LİRA GÖNDERDİM'

Fırat Sarı ile arasındaki para trafiğini anlatan sanık Mantuş, 'Fırat Sarı bir gün beni arayıp faturaları önden kesip kendisine gönderip gönderemeyeceğimi sordu. Ben ömrüm boyunca kanun ve kuralları hiç esnetmedim ve hukuksuz bir işin içinde olmadım olmayacağım da yapamayacağımı söyledim. Çok sıkıştım dedi. Ben de o zaman cebimden vereyim dedim. 30 bin lira gönderdim. Sonra da bana iade etti. Aramızdaki para alışverişi budur' diye konuştu.

'ALDATILDIM KANDIRILDIM'

'Aldatılmış ve kandırılmışım' diyen sanık, 'Tapeleri okuduktan sonra bunun nasıl olduğunu daha net anladım' dedi.
Karan bebeğin ölümünden sorumlu tutulduğunu anlatan sanık, 'Bu bebek rahmetli olurken hastanede bebek vardı. Doktor müdahale etti. Bizim bir ihmalimiz yoktur. Tıbben bir sorumluluğumuz olmasa da benim vicdanen bir sorumluluğum var. Bu suçlamayı kabul etmiyorum' şeklinde savunma yaptı.