Bir Grup Sanatçı, Aydın ve Siyasetçi, Uludere'de İncelemelerde Bulunacak
Ankara'da tedavi gördüğü hastanede önceki gün vefat eden Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) Genel Başkanı, Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi'nin cenazesine katılmak için Mardin'e gelen bir grup sanatçı, aydın ve siyasetçi, Uludere olaylarıyla ilgili açıklama yaptı.
Sanatçılar adına açıklamalarda bulunan Gencay Gürsoy, Şerafettin Elçi'nin cenazesine katıldıktan sonra Uludere'de incelemelerde bulunacaklarını söyledi.
Suavi ve Ferhat Tunç’unda aralarında bulunduğu sanatçı ve aydınlar adına basın açıklaması yapan Prof. Dr. Gencay Gürsoy, Şerafettin Elçi’nin cenazesi, Uludere ve Suriye’deki olaylar hakkında bir açıklama yaptı.
Şerafettin Elçi’nin cenazesine katıldıktan sonra Uludere’ye geçecekleri bilgisini veren Gencay Gürsoy, “Bundan tam bir yıl önce Roboski Katliamı yaşadık. Türkiye ve dünya tarihinde eşine az rastlanır Kürt halkı üzerine uygulanan devlet zülmü bugün son örneklerinden biridir. Başka boyutlarda bu zulüm devam ediyor. Bu karşı bugüne kadar Kürt halkından beklenen direnme Türk kesiminden barıştan demokrasiden insan halklarından eşitlikten yana güçlerin daha da genişleyeceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl 2013 bu mücadelenin ağırlığı içinde geçecektir. Öyle görünüyor ki daha çok sefer buraya gelip gideceğiz. Ve buradan da batıya giden gelen olacaktır. Ve bu mücadele barış ve demokratik Kürt halkının kimlik haklarını yaşama hakkın kendi kendini yönetme hakkını, kendi dilini konuşma hakkına kavuştuğu bir günü 2012 yılında umuyorum ki yaşacağız.” dedi.
Şerafettin Elçi için Ankara’da düzenlenen cenaze törenine de değinen Gürsoy, “Türkiye’nin kaderi bu cenazelerde bir araya geliniyor. Tabi ki cenazelerde de bir araya geliniyor denilemez. Birbirilerine şaşı bakarak siyasi liderler aynı safta duruyorlar. Umuyorum ki önümüzdeki dönemlerde Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi durum, özellikle dış politika bölge dinamikleri bakımından koşullar zor ki beraberliği ister istemez daha da ete kemiğe büründüreceğine inanıyorum.” diye konuştu.
Suriye’deki olaylara değinen Gürsoy, her zaman zulme uğrayan halkaların yanlarında olduklarını belirterek açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Suriye olayı başından beri Türk dış politikası bize göre en büyük sakarlıklarından biridir. Suriye'deki rejimi elbette halka uygulanan zulmü eleştirmeye hakkımız vardır.Ama Suriye de özellikle azınlıkların, gayri Müslimlerin Kürtlerin özel durumu kendi kendine kendini yönetme hakkına saygılı bir dış politikaya dönmek gerekiyor oysa Türkiye, Suriye de kışkırtıcı siyasetine devam ediyor. Bu en büyük Kürt kesimini barındıran Türkiye'deki barışı ve demokrasiden yana insan haklarından yana güçlerin toparlanmasıyla ancak düzene girebilecek süreç.”ŞERAFETTİN ELÇİ, HAKKI İLE ELÇİLİK YAPTISiyasetçiler adına bir açıklama yapan Mardin BDP Milletvekili Erol Dora da Süryaniler olarak Noel Bayramı'nı kutladıkları bir dönemde çok acı bir haberle yıkıldıklarını belirterek, “Çok değerli siyaset adam eski bayındırlık ve iskan bakanımız ve yıllardır Kürt sorununu çözülme noktasında şaşmaz bir siyasetle Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorunun demokratik yollarla çözümlenmesi noktasında katkı sunan hakketen soy ismindeki gibi hakkı ile elçilik yapan çok değerli demokratik insanımızı kaybetmiş bulunuyoruz. Bugün cenaze katıldık. Bütün Elçi ailesi ve Kürt halkının başı sağ olsun. Hepimizin başı sağ olsun. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Üzüntümüz büyük. Son seçimlerde biliyorsunuz emek demokrasi ve özgürlük bloğunda beraber seçilmiştik. Tabi hepimiz öleceğiz. Ölümün önünde kimse duramaz. Erken bir ölümdü. Ülkenin kendisine ihtiyacı vardı. Kürt sorunun çözümlenmesi noktasında izlenecek demokratik siyasetin ona ihtiyacı vardı o açıdan üzüntümüzü tekrardan ifade ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Kürt Sorunu konusunda Elçi’nin büyük fedakarlıklar gösterdiğini, bedeller ödediğini, hapislerde yattığını hatırlatan Dora, “İnşallah onun değerleri hayalleri kısa bir zamanda Türkiye’de gerçekleşir. Onun tek isteği Kürt sorunun demokratik yollarla ve bütün Kürtlerin tam olarak özgürleştirecek demokratik bir cumhuriyette birlikte yaşamamız noktasında inşallah atılması gereken adımlar kısa sürede atılır. Onun da bize bıraktığı tarihi miras budur. Buna sahip çıkmamız lazım.” dedi.
Suavi ve Ferhat Tunç’unda aralarında bulunduğu sanatçı ve aydınlar adına basın açıklaması yapan Prof. Dr. Gencay Gürsoy, Şerafettin Elçi’nin cenazesi, Uludere ve Suriye’deki olaylar hakkında bir açıklama yaptı.
Şerafettin Elçi’nin cenazesine katıldıktan sonra Uludere’ye geçecekleri bilgisini veren Gencay Gürsoy, “Bundan tam bir yıl önce Roboski Katliamı yaşadık. Türkiye ve dünya tarihinde eşine az rastlanır Kürt halkı üzerine uygulanan devlet zülmü bugün son örneklerinden biridir. Başka boyutlarda bu zulüm devam ediyor. Bu karşı bugüne kadar Kürt halkından beklenen direnme Türk kesiminden barıştan demokrasiden insan halklarından eşitlikten yana güçlerin daha da genişleyeceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl 2013 bu mücadelenin ağırlığı içinde geçecektir. Öyle görünüyor ki daha çok sefer buraya gelip gideceğiz. Ve buradan da batıya giden gelen olacaktır. Ve bu mücadele barış ve demokratik Kürt halkının kimlik haklarını yaşama hakkın kendi kendini yönetme hakkını, kendi dilini konuşma hakkına kavuştuğu bir günü 2012 yılında umuyorum ki yaşacağız.” dedi.
Şerafettin Elçi için Ankara’da düzenlenen cenaze törenine de değinen Gürsoy, “Türkiye’nin kaderi bu cenazelerde bir araya geliniyor. Tabi ki cenazelerde de bir araya geliniyor denilemez. Birbirilerine şaşı bakarak siyasi liderler aynı safta duruyorlar. Umuyorum ki önümüzdeki dönemlerde Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi durum, özellikle dış politika bölge dinamikleri bakımından koşullar zor ki beraberliği ister istemez daha da ete kemiğe büründüreceğine inanıyorum.” diye konuştu.
Suriye’deki olaylara değinen Gürsoy, her zaman zulme uğrayan halkaların yanlarında olduklarını belirterek açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Suriye olayı başından beri Türk dış politikası bize göre en büyük sakarlıklarından biridir. Suriye'deki rejimi elbette halka uygulanan zulmü eleştirmeye hakkımız vardır.Ama Suriye de özellikle azınlıkların, gayri Müslimlerin Kürtlerin özel durumu kendi kendine kendini yönetme hakkına saygılı bir dış politikaya dönmek gerekiyor oysa Türkiye, Suriye de kışkırtıcı siyasetine devam ediyor. Bu en büyük Kürt kesimini barındıran Türkiye'deki barışı ve demokrasiden yana insan haklarından yana güçlerin toparlanmasıyla ancak düzene girebilecek süreç.”ŞERAFETTİN ELÇİ, HAKKI İLE ELÇİLİK YAPTISiyasetçiler adına bir açıklama yapan Mardin BDP Milletvekili Erol Dora da Süryaniler olarak Noel Bayramı'nı kutladıkları bir dönemde çok acı bir haberle yıkıldıklarını belirterek, “Çok değerli siyaset adam eski bayındırlık ve iskan bakanımız ve yıllardır Kürt sorununu çözülme noktasında şaşmaz bir siyasetle Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorunun demokratik yollarla çözümlenmesi noktasında katkı sunan hakketen soy ismindeki gibi hakkı ile elçilik yapan çok değerli demokratik insanımızı kaybetmiş bulunuyoruz. Bugün cenaze katıldık. Bütün Elçi ailesi ve Kürt halkının başı sağ olsun. Hepimizin başı sağ olsun. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Üzüntümüz büyük. Son seçimlerde biliyorsunuz emek demokrasi ve özgürlük bloğunda beraber seçilmiştik. Tabi hepimiz öleceğiz. Ölümün önünde kimse duramaz. Erken bir ölümdü. Ülkenin kendisine ihtiyacı vardı. Kürt sorunun çözümlenmesi noktasında izlenecek demokratik siyasetin ona ihtiyacı vardı o açıdan üzüntümüzü tekrardan ifade ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Kürt Sorunu konusunda Elçi’nin büyük fedakarlıklar gösterdiğini, bedeller ödediğini, hapislerde yattığını hatırlatan Dora, “İnşallah onun değerleri hayalleri kısa bir zamanda Türkiye’de gerçekleşir. Onun tek isteği Kürt sorunun demokratik yollarla ve bütün Kürtlerin tam olarak özgürleştirecek demokratik bir cumhuriyette birlikte yaşamamız noktasında inşallah atılması gereken adımlar kısa sürede atılır. Onun da bize bıraktığı tarihi miras budur. Buna sahip çıkmamız lazım.” dedi.