MEÜ’de ‘Geçmişten Günümüze Türkçe’ Konferansı

İçel Üniversitesi’nde (MEÜ), ‘Geçmişten Günümüze Türkçe’ konferansı düzenlendi.

MEÜ’de ‘Geçmişten Günümüze Türkçe’ Konferansı
Prof. Dr. Vural Ülkü Konferans Salonu 'nda geçekleşen konferansa, Türk Dil Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, Türkçe Öğretimi Araştırma ve Uygulama Merkezi (TUAM) Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Bülent Özkan ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın tarafından verilen konferansta, Türk dilinin tarihi anlatıldı.

Türkçenin tarihinin yazı öncesi dönemden başladığını söyleyen Akalın, Türklerin yaşadığı coğrafyada kaya resimlerinin bulunduğunu, bunun da Türkçenin yazı öncesi tarihe dayandığını kanıtladığını kaydetti.

Akalın, “Bu resimler zamanla damgaya, damgalar da harflere dönüştü. Yazıyı ilk kullanan toplum olan Sümerlerin ortaya koyduğu eserlerde Türkçe sözcüklerle benzerlikler gösteren sözcükler ortaya çıktı. Bu da Sümerce ile Türkçenin yaşıt diller olduğunu gösterir. Türkçe yazı dilinin başlangıcı olarak kabul edilen Orhun Yazıtları'na bakıldığında oradaki dilin Son derece gelişmiş olduğu, akıcı bir dilin kullanıldığı görülmektedir. Bu da Türkçenin yazı öncesi tarihe dayandığının başka bir kanıtıdır” dedi.

Zaman zaman söylenenin aksine Türkçenin bir bilim dili olduğunu vurgulayan Akalın, Türkçenin 9. yüzyılda Uygurların çeşitli bilim eserleri ortaya koymasıyla bilim dili olarak gelişmeye başladığını ifade etti.

Türkçenin bugününe bakıldığında görünen manzaranın “Burası Türkiye mi?” dedirttiğini söyleyen Akalın, cadde ve sokaklarda, dükkanların tabelalarında yabancı dilin hakim olduğunu dile getirdi. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkçenin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylemenin yanlış olacağını aktaran Akalın, aksine Türkçe dilinin en güçlü dönemini yaşadığını söyledi.

Türkçenin en yaygın 10 dil arasında olduğunu vurgulayan Akalın, “12 milyon kilometrekarelik alanda 36 ülkede konuşucusu olan sınırları aşan bir dildir. Türkçe, yapısı bakımından da gelişime uygun bir dildir. Yeni terimler üretmek çok kolaydır. Son 80 yılda pek çok yeni sözcük dilimize dahil olmuştur. 572 bin söz varlığımız var ve bu özellikle belli alanlarda büyük zenginlik olarak karşımıza çıkmaktadır” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA