Vahöp’ten Açlık Grevlerinin Çözüme Kavuşturulması Talebi

Sanat Sokağı’nda aralarında kadınların da bulunduğu platform üyeleri adına basın açıklaması metnini okuyan Şehvan Karakoyun, ana dilin her zeminde tartışılmaksızın kabul edilmesi gereken temel bir hak olduğunu belirtti.

Türkiye gerçekliğinde ana dilde savunma ve eğitim hakkının hiçbir gerekçe ve sebeple engellenemeyeceğini vurgulayan Karakoyun, bunun politik malzeme haline getirilemeyecek bir değer olduğunu kaydetti.

Ana dil üzerinde yapılacak her tartışma ve zulmün ve haksızlığın hanesine yazılacağını anlatan Karakoyun, “Bu coğrafyada insan yaşamı hak ettiği değeri bulamamış, bir istatistikten öte bir anlam ifade etmemiştir. Aynı şekilde insan hayatı bu toplumların tasavvurunda çoğu zaman hedefler ve kutsallar için feda edilebilecek bir araç gibi muamele görmüştür. Açlık grevini eylemini önünü alacak tedbirlerin alınmaması, duyarsızlıktan öte bir zaafı hatta bir kastı işaret etmektedir. Bu eylem karşısında iktidar partisinin, hatta başbakanın şahsında somutlaşan tavrın kabul edilemez olduğun net bir şekilde ortaya koymak gerekir. Açlık grevine giren insanların sayısına bakmaksızın, insan tekinin küçük bir kainat olduğu unutulmamalıdır. Cezaevleri bir toplumun örtük kimliğidir. Cezaevleri ili ilgili tutum ve yaklaşımlar aynı zamanda insana verilen değer ile paralel bir görünüm arz eder. Buna görev devletin cezaevlerindeki insanları gözden çıkarması ve değersizleştirmesi kabul edilemez. Çünkü yine Başbakanın ifadesiyle cezaevlerindeki insanlar devlete emanettir ve devletin bu emanetleri gözetme yükümlülüğü vardır. Yani bir kimsenin suçlu olması onun insan olmadığı anlamına gelmez” dedi.

Yapılan basın açıklaması sonrası grup sessizce dağıldı .