Ana Dilde Savunma, Adalet Komisyonu’nda
Kamuoyunda ‘ana dilde savunma’ olarak nitelenen, sanıkların Türkçe bilseler de istedikleri dilde savunma yapmalarına olanak sağlayan ‘Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın görüşmelerine başlandı.
Ahmet İyimaya başkanlığında toplanan Adalet Komisyonu’nda, tasarının görüşmelerine geçilmeden önce MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan ve CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Türkiye’yi çift dilli bir yapıya götürecek, önemli bir tasarının görüşülecek olması dolayısıyla toplantının kameralara açık olmasını talep etti. Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya ise, görüntülü müzakerelerde verimin değil, mesajın öne geçtiğini söyledi.
Görüşmelerin ardından toplantının kameralara kapalı devam etmesi kararı alındı.
MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, tasarını tümünün Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasında olduklarını belirterek, “Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez 3. maddesine aykırı. Bu tasarı ne savunma hakkı, ne adil yargılama hakkı içinde mütalaa edilemez. Bu siyasi içerikli bir taleptir ve Anayasamız ‘Türkçenin resmi dil olduğunu ve bu maddenin değiştirilemez olduğunu belirmiştir. Öyleyse bu komisyonun bu tasarıyla ilgili yetkisi yoktur. Görüşmeleri burada kesmemiz gerekir. Anayasaya aykırılık gerekçesiyle, tasarının maddelerine geçmeden bu tasarıyı reddetmemiz gerekir. Bu bir Anayasa değişiklik tasarısıdır ve anayasa aykırıdır, bu yüzden reddedilmelidir” dedi.
“ÜNİTER YAPIYA KARŞI SUÇ İŞLİYORSUNUZ”
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz da, tüm bilim adamlarının ‘Resmi dil Türkçedir’ maddesiyle ilgili bir değişiklik önerisinin bir yasa tasarısı ile yapılamayacağı konusunda hemfikir olduğunu belirterek, tasarının öncelikle Anayasa Komisyonunda görüşülmesi gerektiğini, adalet Komisyonu’nun bu konuda yetkili olmadığını söyledi.
Yılmaz, “Anayasanın etrafından dolanarak Anayasa değişikliği yapmaksızın ama Anayasanın değiştirilemez hükümlerin çiğnenmesinde tanık olmak istemezdim. Bazı arkadaşlar ‘resmi dil değişmiyor’ diyorlar. İlla ‘resmi dil değişecek’ denmesi gerekmiyor. Siz resmi dilinin yanına yargılama dilini değiştirecek şekilde başka bir dilde getiriyorsanız. ‘Türkçeyi meramını anlatacak kadar biliyorsa dahi istediği dilde yapabilir’ diyorsunuz. Bu konuda daha önceden anlaşma ve müzakerelerin yapıldığını biliyoruz. Oslo ile İmralı ile müzakere ile yapıldığını, açlık grevlerinin Öcalan’ın çağrısıyla son bulduğunu biliyoruz. Bu müzakereler sonucu hükümet bunu getirmek zorunda kaldı” diye konuştu.
Hükümet üyelerinin anadilde kamu hizmeti ve ana dilde eğitimle ilgili adımların atılacağına ilişkin açıklamalar yaptıklarını belirten Yılmaz, “Siz ne kadar kendinizi kandırırsanız kandırın; ama gerçek durum bu. Kürtçenin ikinci resmi dil olarak tanınması isteniyor siz de buna ‘tamam’ diyorsunuz. Darbelerle hesaplaştığınızı söylüyorsunuz. Bir gün, bu dönemi araştırdığı takdirde sivil darbenin burada oluşturulduğunu, Anayasal hükümlerin hiçe sayıldığını, Anayasanın değiştirilemez maddelerinin nasıl değiştirildiğinin hesabını vermek zorunda kalacaksınız. Bu ülkenin üniter yapısına karşı çok ciddi suç işliyorsunuz” diye konuştu.
CHP’li komisyon üyeleri Meclis’te bulunan ancak komisyon toplantısına katılmayan Anayasa uzmanı bilim adamlarının toplantıya katılarak görüş bildirmeleri talebini de ilettiler. Dibek, Anayasa değişikliğiyle bile yapamayacağımız bir maddeyi oldubittiyle, bir kanun tasarısı ile yapmaya çalışıyoruz. Bilim adamları yok. Görüşlerini öğrenmek istiyorum” dedi.
“ANA DİLDE SAVUNMA DEĞİL, YARGILANMA TALEBİ”
MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan da, “Bu, ana dilde savunma değil, ana dilde yargılanma talebidir. Ana dilde yargılamayı getirdiğiniz anda resmi dil olarak Kürtçeyi de kabul etmiş olursunuz. Bu Anayasaya aykırıdır” dedi.
CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum da, Anayasa aykırılık söz konusu olduğunda TBMM İçtüzüğünün 38. ve 84. maddesine göre ilk önce bu aykırılık iddiasının görüşülmesi gerektiğini söyledi.
AK PARTİ’Lİ ÖZEL: “ANA DİLDE SAVUNMA TALEBİ YARGILAMALARI TIKIYOR”
AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel ise, yargılama dilini değiştiren bir düzenleme getirmediklerini belirterek, “Yargılama dili yine Türkçe. Kürt bir arkadaşımız tercüman aracılığıyla Kürtçe savunma yaptığında Türkçe olarak zabıtlara geçirtiyoruz. Vatandaşın biri geldi hakime kendimi böyle daha iyi anlatacağım dediğinde aynı usulü ona da uygulayarak, konuştuğu dili Türkçeye çevirip zabıtlara öyle geçmesi bu tasarı ile getiriliyor” dedi.
Özel, isim vermeden KCK yargılamalarına atıfta bulunarak, “Türkiye’de yargılamalar var. Ana dilde savunma talebiyle yargılamalar tıkanıyor. Mahkemelerin bir kısmı bu talebi yerinde görerek tercüman tahsis ederek bu sorunu aştı. Ama bir kısmı bunu yapmadı ve yargılamalar tıkandı. Mahkemeler işi çözmediği için yasama olarak bunu çözmek bizim görevimiz. Devletimizin resmi dili Türkçe bunu kimse değiştirilmesini teklif bile edemez” dedi.
Bunun üzerine MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, “Bunlar da bir zamanlar hayaldi ama getirdiniz” diyerek Özel’e tepki gösterdi. Özel ise, “Sadece siz vatanı sevmiyorsunuz. Biz vatanı milleti daha fazla seviyoruz. Bunun ölçüsü mü var?” karşılığını verdi. Öztürk ise, “Var kardeşim. Ama senin terazinle ölçülecek bir sevgi değil” diye konuştu.
Tartışmaların ardından taslağın Anayasa’ya aykırılığıyla ilgili usul tartışmasına geçildi
Kaynak: İHA
Görüşmelerin ardından toplantının kameralara kapalı devam etmesi kararı alındı.
MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, tasarını tümünün Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasında olduklarını belirterek, “Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez 3. maddesine aykırı. Bu tasarı ne savunma hakkı, ne adil yargılama hakkı içinde mütalaa edilemez. Bu siyasi içerikli bir taleptir ve Anayasamız ‘Türkçenin resmi dil olduğunu ve bu maddenin değiştirilemez olduğunu belirmiştir. Öyleyse bu komisyonun bu tasarıyla ilgili yetkisi yoktur. Görüşmeleri burada kesmemiz gerekir. Anayasaya aykırılık gerekçesiyle, tasarının maddelerine geçmeden bu tasarıyı reddetmemiz gerekir. Bu bir Anayasa değişiklik tasarısıdır ve anayasa aykırıdır, bu yüzden reddedilmelidir” dedi.
“ÜNİTER YAPIYA KARŞI SUÇ İŞLİYORSUNUZ”
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz da, tüm bilim adamlarının ‘Resmi dil Türkçedir’ maddesiyle ilgili bir değişiklik önerisinin bir yasa tasarısı ile yapılamayacağı konusunda hemfikir olduğunu belirterek, tasarının öncelikle Anayasa Komisyonunda görüşülmesi gerektiğini, adalet Komisyonu’nun bu konuda yetkili olmadığını söyledi.
Yılmaz, “Anayasanın etrafından dolanarak Anayasa değişikliği yapmaksızın ama Anayasanın değiştirilemez hükümlerin çiğnenmesinde tanık olmak istemezdim. Bazı arkadaşlar ‘resmi dil değişmiyor’ diyorlar. İlla ‘resmi dil değişecek’ denmesi gerekmiyor. Siz resmi dilinin yanına yargılama dilini değiştirecek şekilde başka bir dilde getiriyorsanız. ‘Türkçeyi meramını anlatacak kadar biliyorsa dahi istediği dilde yapabilir’ diyorsunuz. Bu konuda daha önceden anlaşma ve müzakerelerin yapıldığını biliyoruz. Oslo ile İmralı ile müzakere ile yapıldığını, açlık grevlerinin Öcalan’ın çağrısıyla son bulduğunu biliyoruz. Bu müzakereler sonucu hükümet bunu getirmek zorunda kaldı” diye konuştu.
Hükümet üyelerinin anadilde kamu hizmeti ve ana dilde eğitimle ilgili adımların atılacağına ilişkin açıklamalar yaptıklarını belirten Yılmaz, “Siz ne kadar kendinizi kandırırsanız kandırın; ama gerçek durum bu. Kürtçenin ikinci resmi dil olarak tanınması isteniyor siz de buna ‘tamam’ diyorsunuz. Darbelerle hesaplaştığınızı söylüyorsunuz. Bir gün, bu dönemi araştırdığı takdirde sivil darbenin burada oluşturulduğunu, Anayasal hükümlerin hiçe sayıldığını, Anayasanın değiştirilemez maddelerinin nasıl değiştirildiğinin hesabını vermek zorunda kalacaksınız. Bu ülkenin üniter yapısına karşı çok ciddi suç işliyorsunuz” diye konuştu.
CHP’li komisyon üyeleri Meclis’te bulunan ancak komisyon toplantısına katılmayan Anayasa uzmanı bilim adamlarının toplantıya katılarak görüş bildirmeleri talebini de ilettiler. Dibek, Anayasa değişikliğiyle bile yapamayacağımız bir maddeyi oldubittiyle, bir kanun tasarısı ile yapmaya çalışıyoruz. Bilim adamları yok. Görüşlerini öğrenmek istiyorum” dedi.
“ANA DİLDE SAVUNMA DEĞİL, YARGILANMA TALEBİ”
MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan da, “Bu, ana dilde savunma değil, ana dilde yargılanma talebidir. Ana dilde yargılamayı getirdiğiniz anda resmi dil olarak Kürtçeyi de kabul etmiş olursunuz. Bu Anayasaya aykırıdır” dedi.
CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum da, Anayasa aykırılık söz konusu olduğunda TBMM İçtüzüğünün 38. ve 84. maddesine göre ilk önce bu aykırılık iddiasının görüşülmesi gerektiğini söyledi.
AK PARTİ’Lİ ÖZEL: “ANA DİLDE SAVUNMA TALEBİ YARGILAMALARI TIKIYOR”
AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel ise, yargılama dilini değiştiren bir düzenleme getirmediklerini belirterek, “Yargılama dili yine Türkçe. Kürt bir arkadaşımız tercüman aracılığıyla Kürtçe savunma yaptığında Türkçe olarak zabıtlara geçirtiyoruz. Vatandaşın biri geldi hakime kendimi böyle daha iyi anlatacağım dediğinde aynı usulü ona da uygulayarak, konuştuğu dili Türkçeye çevirip zabıtlara öyle geçmesi bu tasarı ile getiriliyor” dedi.
Özel, isim vermeden KCK yargılamalarına atıfta bulunarak, “Türkiye’de yargılamalar var. Ana dilde savunma talebiyle yargılamalar tıkanıyor. Mahkemelerin bir kısmı bu talebi yerinde görerek tercüman tahsis ederek bu sorunu aştı. Ama bir kısmı bunu yapmadı ve yargılamalar tıkandı. Mahkemeler işi çözmediği için yasama olarak bunu çözmek bizim görevimiz. Devletimizin resmi dili Türkçe bunu kimse değiştirilmesini teklif bile edemez” dedi.
Bunun üzerine MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, “Bunlar da bir zamanlar hayaldi ama getirdiniz” diyerek Özel’e tepki gösterdi. Özel ise, “Sadece siz vatanı sevmiyorsunuz. Biz vatanı milleti daha fazla seviyoruz. Bunun ölçüsü mü var?” karşılığını verdi. Öztürk ise, “Var kardeşim. Ama senin terazinle ölçülecek bir sevgi değil” diye konuştu.
Tartışmaların ardından taslağın Anayasa’ya aykırılığıyla ilgili usul tartışmasına geçildi