Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Uğur Açıklaması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip Uğur, ''AK Parti iktidarının demir yumruğu, bir asırdır devam eden vesayetçi yapıyı darmadağın etmiş ve tarihe gömmüştür'' dedi.
Uğur, Gala Aktivite ve Yaşam Merkezi'nde düzenlenen partisinin Balıkesir İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda, bu tür toplantılarla, birlik beraberlik içinde güç topladıklarını ve çalışmalara devam ettiklerini söyledi.
AK Parti olarak olarak kimsesizlerin kimi, sessiz yığınların sesi olarak yola çıktıklarını ifade eden Uğur, 10 yılı iktidarda tamamladıklarını hatırlattı.
Uğur, bu 10 yıllık süre içinde üç genel seçim geçirdiklerini anımsatarak, AK Parti'nin milletin desteğiyle her seçimde oyunu artırarak bugünlere geldiğini anlattı.
Çizgilerinin, 1946'da ''Yeter söz milletindir'' diye yola çıkan Demokrat Parti'nin, Adalet Partisi'nin, Anavatan Partisi'nin, DYP'nin yol çizgisi olduğunu dile getiren Uğur, şöyle devam etti:
''Onlar millet için siyaset yaptılar. Meclis'in duvarında 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir' yazıyor. İşte bunu gerçekleştirmek için siyaset yaptılar ama maalesef darbeler, ihtilaller, darbelere teşebbüslerle, vesayetle her zaman yolları kesildi. Fırsat vermediler. İşte AK Parti, milletin iktidar olduğunu ispat etti. Bugün AK Parti'nin, merkez parti olduğunu, demokrasiye inandığını, bugün aramıza katılan arkadaşlarla göstermiş oluyoruz. Demokrasilerde milletten üstün güç yoktur. Millet adına siyaset yapanlar, maalesef layık oldukları muameleyi görmüş değillerdir. Millet adına meydana çıkan devlet adamlarının darağaçlarında can teslim ettiklerine şahit olduk. Milleti düşman belleyen bir zihniyet, bu memleketin evlatlarına hiç fırsat tanımamışlardır.''
Uğur, memleketin imkanlarını on yıllar boyu kendileri için cömertçe kullananların, milletin evlatlarına hiç fırsat tanımadığını ifade ederek, '' demişlerdir, fakat ne halka fırsat tanımışlar ne de cumhuriyetin içini doldurabilmişlerdir. Cumhuriyeti de halkı da istismar etmişlerdir. Onlar cumhuriyet diye bu milletin siyasi tarihine üç ihtilal ve sayısız darbe teşebbüsü sığdırdılar'' diye konuştu.
-''Milletimiz, 50 yıldır onlara iktidar yüzü göstermiyor''-
Bir siyasi partiden değil bir zihniyetten bahsettiğini belirten Uğur, şunları söyledi:
''O zihniyetin siyaset sahnesindeki uzantıları da aynı ağızla ve tarzda siyaset yapmaya devam ediyorlar. Karşılığını alabiliyorlar mı- Milletimiz, 50 yıldır onlara iktidar yüzü göstermiyor. Meclise sokuyor, ama iktidardan uzak tutuyor. Onları bugün de ellerinde bayraklarla meydanlarda görüyorsunuz. Bayram demiyor seyran demiyor bildiklerini okumaya devam ediyorlar. Askeri kışkırtamayanlar cumhuriyet nidalarıyla halkı kışkırtmaya çabalıyor. Bazen kendilerini tutamayıp eski alışkanlıkla 'ordu göreve' diye pankart açıyorlar, bazen de 'sahip çıkmıyorsunuz' diye askere sataşıyorlar.''
Uğur, cumhuriyetin de demokrasinin de yegane sahibinin millet olduğunu ifade ederek, milleti hesaba katmayanların hesabının şaştığını ve şaşacağını kaydetti.
27 Mayıs darbesinden sonra memlekete demokrasi gelmediğini, Türkiye'nin 10 yılda 10 hükümet gördüğünü anlatan Uğur, hükümet değişikliklerinden milletin başının döndüğünü, o dönemleri yatırım değil yaptırım dönemleri olarak adlandırmak gerektiğini dile getirdi.
-''Bugün yatalak da olsalar yargıya hesap veriyorlar''
Milletin yolunun her fırsatta kesildiğini belirten Uğur, şöyle devam etti:
''Bugün yatalak da olsalar yargıya hesap veriyorlar. 12 Mart'tan 12 Eylül'e, 9 yılda 11 hükümet iş başına geldi. Kasketli fötrlü başbakanlar, güya Türkiye'yi yönetiyorlardı, ama özde değil sözde yönetiyorlardı. Sokakta gençler birbirini kırarken, vatandaş yokluğa mahkum, kuyruklarda çile çekiyordu. Rahmetli Özal sayesinde nefes aldılar. 60 hükümet 30'a yakın başbakan geldi geçti. AK Parti'ye kadar darbelerin ardı arkası kesilmedi. 28 Şubat ve 27 Nisan'ın adını anmayacağım onlar zaten gereken cevabı aldılar. AK Parti iktidarının demir yumruğu, bir asırdır devam eden vesayetçi yapıyı darmadağın etmiş ve tarihe gömmüştür.''
Uğur, her şeyin rayına oturduğunu ifade ederek, ''Bu millete 50 yıldır bedel ödetenlerin bedel ödemekte olduğu bir dönemdeyiz. Kim olursa olsun herkes yaptığının bedelini vermelidir ve verecektir. Demokratik yapımız 30 yıl önce bugünkü noktaya yükseltilmiş olsaydı, Türkiye bugün kim bilir nerelerde olacaktı-'' dedi.
Türkiye, bugün her bakımdan 10 yıl öncesiyle mukayese edilmeyecek bir ilerlemeye kaydettiyse, bunu demokratik yapının güçlenmesine ve istikrarın sürmesine borçlu olduklarını ifade eden Uğur, 10 yıl sonra da Türkiye'nin dünya ekonomisinin en güçlü ilk 10 ülkesi arasında olacağını söyledi.
Uğur, Büyükşehir Kanunu'nu çıkarırken muhalefetin, milletin kafasını bulandırma adına her şeyi yaptığına da değinerek, ''İller Bankası'ndan, genel bütçe gelirlerinden aslan payını alacağız. Balıkesir belediyelerine gelen kaynak, iki katına çıkacak. Bunu istemiyor musunuz- Daha fazla Balıkesir'e hizmet gelmesini istemiyor musunuz- Balıkesir, önümüzdeki 10 yılda inanılmaz bir gelişme gösterecek. Bunu hepimiz göreceğiz'' şeklinde konuştu.
Muhabir: Zafer Akpınar / Haluk Yüksel
Yayıncı: A. Fatih Tekcan
Kaynak: AA
AK Parti olarak olarak kimsesizlerin kimi, sessiz yığınların sesi olarak yola çıktıklarını ifade eden Uğur, 10 yılı iktidarda tamamladıklarını hatırlattı.
Uğur, bu 10 yıllık süre içinde üç genel seçim geçirdiklerini anımsatarak, AK Parti'nin milletin desteğiyle her seçimde oyunu artırarak bugünlere geldiğini anlattı.
Çizgilerinin, 1946'da ''Yeter söz milletindir'' diye yola çıkan Demokrat Parti'nin, Adalet Partisi'nin, Anavatan Partisi'nin, DYP'nin yol çizgisi olduğunu dile getiren Uğur, şöyle devam etti:
''Onlar millet için siyaset yaptılar. Meclis'in duvarında 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir' yazıyor. İşte bunu gerçekleştirmek için siyaset yaptılar ama maalesef darbeler, ihtilaller, darbelere teşebbüslerle, vesayetle her zaman yolları kesildi. Fırsat vermediler. İşte AK Parti, milletin iktidar olduğunu ispat etti. Bugün AK Parti'nin, merkez parti olduğunu, demokrasiye inandığını, bugün aramıza katılan arkadaşlarla göstermiş oluyoruz. Demokrasilerde milletten üstün güç yoktur. Millet adına siyaset yapanlar, maalesef layık oldukları muameleyi görmüş değillerdir. Millet adına meydana çıkan devlet adamlarının darağaçlarında can teslim ettiklerine şahit olduk. Milleti düşman belleyen bir zihniyet, bu memleketin evlatlarına hiç fırsat tanımamışlardır.''
Uğur, memleketin imkanlarını on yıllar boyu kendileri için cömertçe kullananların, milletin evlatlarına hiç fırsat tanımadığını ifade ederek, '' demişlerdir, fakat ne halka fırsat tanımışlar ne de cumhuriyetin içini doldurabilmişlerdir. Cumhuriyeti de halkı da istismar etmişlerdir. Onlar cumhuriyet diye bu milletin siyasi tarihine üç ihtilal ve sayısız darbe teşebbüsü sığdırdılar'' diye konuştu.
-''Milletimiz, 50 yıldır onlara iktidar yüzü göstermiyor''-
Bir siyasi partiden değil bir zihniyetten bahsettiğini belirten Uğur, şunları söyledi:
''O zihniyetin siyaset sahnesindeki uzantıları da aynı ağızla ve tarzda siyaset yapmaya devam ediyorlar. Karşılığını alabiliyorlar mı- Milletimiz, 50 yıldır onlara iktidar yüzü göstermiyor. Meclise sokuyor, ama iktidardan uzak tutuyor. Onları bugün de ellerinde bayraklarla meydanlarda görüyorsunuz. Bayram demiyor seyran demiyor bildiklerini okumaya devam ediyorlar. Askeri kışkırtamayanlar cumhuriyet nidalarıyla halkı kışkırtmaya çabalıyor. Bazen kendilerini tutamayıp eski alışkanlıkla 'ordu göreve' diye pankart açıyorlar, bazen de 'sahip çıkmıyorsunuz' diye askere sataşıyorlar.''
Uğur, cumhuriyetin de demokrasinin de yegane sahibinin millet olduğunu ifade ederek, milleti hesaba katmayanların hesabının şaştığını ve şaşacağını kaydetti.
27 Mayıs darbesinden sonra memlekete demokrasi gelmediğini, Türkiye'nin 10 yılda 10 hükümet gördüğünü anlatan Uğur, hükümet değişikliklerinden milletin başının döndüğünü, o dönemleri yatırım değil yaptırım dönemleri olarak adlandırmak gerektiğini dile getirdi.
-''Bugün yatalak da olsalar yargıya hesap veriyorlar''
Milletin yolunun her fırsatta kesildiğini belirten Uğur, şöyle devam etti:
''Bugün yatalak da olsalar yargıya hesap veriyorlar. 12 Mart'tan 12 Eylül'e, 9 yılda 11 hükümet iş başına geldi. Kasketli fötrlü başbakanlar, güya Türkiye'yi yönetiyorlardı, ama özde değil sözde yönetiyorlardı. Sokakta gençler birbirini kırarken, vatandaş yokluğa mahkum, kuyruklarda çile çekiyordu. Rahmetli Özal sayesinde nefes aldılar. 60 hükümet 30'a yakın başbakan geldi geçti. AK Parti'ye kadar darbelerin ardı arkası kesilmedi. 28 Şubat ve 27 Nisan'ın adını anmayacağım onlar zaten gereken cevabı aldılar. AK Parti iktidarının demir yumruğu, bir asırdır devam eden vesayetçi yapıyı darmadağın etmiş ve tarihe gömmüştür.''
Uğur, her şeyin rayına oturduğunu ifade ederek, ''Bu millete 50 yıldır bedel ödetenlerin bedel ödemekte olduğu bir dönemdeyiz. Kim olursa olsun herkes yaptığının bedelini vermelidir ve verecektir. Demokratik yapımız 30 yıl önce bugünkü noktaya yükseltilmiş olsaydı, Türkiye bugün kim bilir nerelerde olacaktı-'' dedi.
Türkiye, bugün her bakımdan 10 yıl öncesiyle mukayese edilmeyecek bir ilerlemeye kaydettiyse, bunu demokratik yapının güçlenmesine ve istikrarın sürmesine borçlu olduklarını ifade eden Uğur, 10 yıl sonra da Türkiye'nin dünya ekonomisinin en güçlü ilk 10 ülkesi arasında olacağını söyledi.
Uğur, Büyükşehir Kanunu'nu çıkarırken muhalefetin, milletin kafasını bulandırma adına her şeyi yaptığına da değinerek, ''İller Bankası'ndan, genel bütçe gelirlerinden aslan payını alacağız. Balıkesir belediyelerine gelen kaynak, iki katına çıkacak. Bunu istemiyor musunuz- Daha fazla Balıkesir'e hizmet gelmesini istemiyor musunuz- Balıkesir, önümüzdeki 10 yılda inanılmaz bir gelişme gösterecek. Bunu hepimiz göreceğiz'' şeklinde konuştu.
Muhabir: Zafer Akpınar / Haluk Yüksel
Yayıncı: A. Fatih Tekcan