Kılıçdaroğlu: “dış Politikada Kavgalı Olmadığımız Kimse Kalmadı”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Dış politikada kavgalı olmadığımız kimse kalmadı.
Atalarımız, 'savaş zorunlu olmadıkça cinayettir' demişti. Bugün sıfır sorun diye başladık herkesle kavgalı hale geldik” dedi
Kılıçdaroğlu, TBMM Başkan Vekili Güldal Mumcu, CHP Genel Başkan yardımcıları Gökhan Günaydın, Sezgin Tanrıkulu ve CHP İzmir milletvekilleriyle İzmir Ticaret Odası’nı (İTO) ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, iç politikadaki en önemli sorunun terör olduğuna dikkat çekerek, terör sorununa siyasetin çözüm bulamadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Siyaset sorunu çözüm üretemedi, çözümsüzlük üretti. Sorundan kaçtı sorunu askere havale etti. 'Gidin siz çözün' dedi.
İki baldırı çıplakla başladık eleştiriye. Bugün geldiğimiz noktada binlerce şehit verdik binlerce gazimiz var. Sorunu çözmemiz gereken kimdi? Siyaset kurumu. Nerede çözülecekti? TBMM'de. Getirdik mi çözdük mü? Hayır. Sorun bizim çözme irademizin dışına taşmış olur ve kaybeden biz oluruz. Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurduk 4 siyasi parti var, ama çözülemiyor. Bir yol gösterdik, ama diğer siyasiler bunu yanaşmadı. Demek ki yeni bir iklime yeni bir anlayışa sorunları çözme konusunda yeni bir iradeye ihtiyaç var. Bunu kim yapabilir? Türkiye'yi en zor zamanlarda çekip çıkaran parti ki siz onu biliyorsunuz ona güç verin." “Dış politikada kavgalı olmadığımız kimse kalmadı” diyen Kılıçdaroğlu, “Atalarımız, 'savaş zorunlu olmadıkça cinayettir' demişti. Bugün sıfır sorun diye başladık herkesle kavgalı hale geldik. Dış politikada başarısız olursanız bunun ekonomi ve dış siyasette de yansımaları olur. Sınır komşularımızın olduğu yerlerde ticarette ciddi bir açmazla karşı karşıyayız. Aramız çok iyiydi bir sorunumuz yoktu. Dış politikayı kurgularken ülkenin çıkarları üzerine belirleyeceksiniz. Çıkarların dengelenmesi gerekir. Biz bunu yapmadık, yanlış yaptık, açmazla karı karşıyayız" dedi.
“SİSTEMİN DÜZELMESİNİN YOLU YENİ BİR EKONOMİ POLİTİKASINDAN GEÇER” Kılıçdaroğlu, yabancı sermayenin vergisiz kazancına değinerek ülkenin ekonomide de çıkmazda olduğunu iddia etti. 10 yılda altı kez mali af çıktığını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Sistemin düzelmesinin yolu yeni bir ekonomi politikasından geçer. Anahtarı reel ekonomi. Üreteceksiniz ve hakça bölüşeceksiniz. Finansı, reel ekonominin önüne geçirirseniz başarıyı yakalayamazsınız. Yılbaşında herhangi bir yabancı 1 milyon dolarını İMKB'ye yatırdığında ekim sonunda 1 milyon 463 bin dolar kar elde eder. 10 ayda yüzde 43 dolar bazında kar. Hiçbir tüccar sanayici esnaf 10 ayda yüzde 43 dolar bazında kar elde etmez. Yabancılar elde ediyor yani vergisiz kılçıksız. Bu karı hepimiz ödüyoruz. Bu ekonomi politikası işsizliği önler mi? Hayır. Olan işsize oluyor. Huzurlu bir toplum yaratmak istiyorsak üreten Türkiye'yi yeniden ayağa kaldırmamız lazım. Onun önündeki engelleri kaldırmamız lazım. Bu olduğu taktirde biz gelişebiliriz." Kılıçdaroğlu, Türkiye'de tarımın kötü durumda olduğunu, Konya kadar olan Hollanda'nın tarım ihracatının 80 milyar dolar iken Türkiye'nin 12 milyar dolar olduğuna dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, "Neyimiz eksik Hollanda'dan. Bir eksiklik var. 2012 yılında biz saman ithal eden ülke olduk. Bu tablo Türkiye'ye yakışan bir tablo değil. Meramız, yaylamız suyumuz, insanımız var. Bu tabloyu yaratan işadamı tüccar sanayici değil politikacı. Üzücü olan da bu zaten. Halkın seçtiği politikacı halkı samana muhtaç hale getiriyor" şeklinde konuştu “BAŞBAKAN'IN KULLANDIĞI DİL DOĞRU DEĞİL” Kılıçdaroğlu, İzmir Ticaret Odası'nda meclis üyelerinin sorusu üzerine açlık grevleri konusunda Başbakan’ın tavrını eleştirerek, “Ayrımcı bir dile izin vermeyiz. Başbakan'ın kullandığı dil doğru değil. Sert ifadelerden özellikle iktidarın kaçınması lazım. Her sorun çözülür mü? Bazı sorunları çözemeyebiliriz. Bir insan bedeninin ölüme yatırmışsa siz sert sözler kullanmamalısınız. Çünkü çocuklarımız evli, komşuluğumuz var. Terör farklı bir olay. Çözümü birlikte üreteceğiz" dedi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 1987 yılında 20 ekonomi arasında 14'ncü sıradayken bu yıl 18'nci sıraya gerilediğini belirterek, "Gazetelerin ekonomi sayfalarını açın başarılı bir ülke görüyorsunuz. 1987 yılında 20 büyük ekonomi arasında 14'ncü sıradayız. 2012 yılında 18'nci sıradayız. 'Çok parlağız' diyoruz, ama dört sıra gerilemişiz. Hedef neydi ilk 10. En az yüzde 7 büyüme ile girmemiz lazım. Birbirimizi kandırıyoruz" diye konuştu.
“EN ÇOK ÇALIŞAN BAŞKANIM” Kılıçdaroğlu, kendisinin en çok çalışan genel başkan olduğunu belirterek, "En çok çalışan genel başkan benim. Hiç mütevazi olamam. 24 saatte Rize'ye, Hopa'ya gittim. Bugün buradayım. Daha öce pek çok ile gittim. Bir kişi bile beni dinlemeye gelse ona gidip demokrasiyi anlatacağım. İnsana saygının gereğidir. Benim sesim ne kadar çıkar. Sorumluluk sadece bizde mi hayır" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, bir işadamlarının sorusu üzerine halkın sevdiği ve güvenini kazananların belediye başkan adayı olacağını belirterek, "Halkın sevdiği güvendiği kişiler kimse onlar aday olacak. Çünkü belediye başkanlığı farklı bir şeydir. Halktan kopuk olmayacak. Sabahın altısında esnaf dükkanını açmışsa gidip onun çayını içecek. Halkın arasında olacak, kahvede, lokantada olacak. Belediye başkanlığı milletvekilliği gibi değil. Belediye başkanlığı halkın arasında halkla beraber olacak fıkra anlatacak sohbet edecek omzuna vuracak belediye başkanı budur. En iyi belediye başkanları da tarihimize bir bakın sosyal demokrat belediye başkanlarıdır" dedi.
Belediye başkan adaylarının anketle ve örgüt içinde yapılacak eğilim yoklaması ile belirleneceğini belirten Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin ilçe belediye başkanlığına aday olmayacağını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ziyaretin ardından işadamlarıyla Tüccarlar Lokali'nde akşam yemeğine katıldı.
Kaynak: İHA
Kılıçdaroğlu, TBMM Başkan Vekili Güldal Mumcu, CHP Genel Başkan yardımcıları Gökhan Günaydın, Sezgin Tanrıkulu ve CHP İzmir milletvekilleriyle İzmir Ticaret Odası’nı (İTO) ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, iç politikadaki en önemli sorunun terör olduğuna dikkat çekerek, terör sorununa siyasetin çözüm bulamadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Siyaset sorunu çözüm üretemedi, çözümsüzlük üretti. Sorundan kaçtı sorunu askere havale etti. 'Gidin siz çözün' dedi.
İki baldırı çıplakla başladık eleştiriye. Bugün geldiğimiz noktada binlerce şehit verdik binlerce gazimiz var. Sorunu çözmemiz gereken kimdi? Siyaset kurumu. Nerede çözülecekti? TBMM'de. Getirdik mi çözdük mü? Hayır. Sorun bizim çözme irademizin dışına taşmış olur ve kaybeden biz oluruz. Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurduk 4 siyasi parti var, ama çözülemiyor. Bir yol gösterdik, ama diğer siyasiler bunu yanaşmadı. Demek ki yeni bir iklime yeni bir anlayışa sorunları çözme konusunda yeni bir iradeye ihtiyaç var. Bunu kim yapabilir? Türkiye'yi en zor zamanlarda çekip çıkaran parti ki siz onu biliyorsunuz ona güç verin." “Dış politikada kavgalı olmadığımız kimse kalmadı” diyen Kılıçdaroğlu, “Atalarımız, 'savaş zorunlu olmadıkça cinayettir' demişti. Bugün sıfır sorun diye başladık herkesle kavgalı hale geldik. Dış politikada başarısız olursanız bunun ekonomi ve dış siyasette de yansımaları olur. Sınır komşularımızın olduğu yerlerde ticarette ciddi bir açmazla karşı karşıyayız. Aramız çok iyiydi bir sorunumuz yoktu. Dış politikayı kurgularken ülkenin çıkarları üzerine belirleyeceksiniz. Çıkarların dengelenmesi gerekir. Biz bunu yapmadık, yanlış yaptık, açmazla karı karşıyayız" dedi.
“SİSTEMİN DÜZELMESİNİN YOLU YENİ BİR EKONOMİ POLİTİKASINDAN GEÇER” Kılıçdaroğlu, yabancı sermayenin vergisiz kazancına değinerek ülkenin ekonomide de çıkmazda olduğunu iddia etti. 10 yılda altı kez mali af çıktığını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Sistemin düzelmesinin yolu yeni bir ekonomi politikasından geçer. Anahtarı reel ekonomi. Üreteceksiniz ve hakça bölüşeceksiniz. Finansı, reel ekonominin önüne geçirirseniz başarıyı yakalayamazsınız. Yılbaşında herhangi bir yabancı 1 milyon dolarını İMKB'ye yatırdığında ekim sonunda 1 milyon 463 bin dolar kar elde eder. 10 ayda yüzde 43 dolar bazında kar. Hiçbir tüccar sanayici esnaf 10 ayda yüzde 43 dolar bazında kar elde etmez. Yabancılar elde ediyor yani vergisiz kılçıksız. Bu karı hepimiz ödüyoruz. Bu ekonomi politikası işsizliği önler mi? Hayır. Olan işsize oluyor. Huzurlu bir toplum yaratmak istiyorsak üreten Türkiye'yi yeniden ayağa kaldırmamız lazım. Onun önündeki engelleri kaldırmamız lazım. Bu olduğu taktirde biz gelişebiliriz." Kılıçdaroğlu, Türkiye'de tarımın kötü durumda olduğunu, Konya kadar olan Hollanda'nın tarım ihracatının 80 milyar dolar iken Türkiye'nin 12 milyar dolar olduğuna dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, "Neyimiz eksik Hollanda'dan. Bir eksiklik var. 2012 yılında biz saman ithal eden ülke olduk. Bu tablo Türkiye'ye yakışan bir tablo değil. Meramız, yaylamız suyumuz, insanımız var. Bu tabloyu yaratan işadamı tüccar sanayici değil politikacı. Üzücü olan da bu zaten. Halkın seçtiği politikacı halkı samana muhtaç hale getiriyor" şeklinde konuştu “BAŞBAKAN'IN KULLANDIĞI DİL DOĞRU DEĞİL” Kılıçdaroğlu, İzmir Ticaret Odası'nda meclis üyelerinin sorusu üzerine açlık grevleri konusunda Başbakan’ın tavrını eleştirerek, “Ayrımcı bir dile izin vermeyiz. Başbakan'ın kullandığı dil doğru değil. Sert ifadelerden özellikle iktidarın kaçınması lazım. Her sorun çözülür mü? Bazı sorunları çözemeyebiliriz. Bir insan bedeninin ölüme yatırmışsa siz sert sözler kullanmamalısınız. Çünkü çocuklarımız evli, komşuluğumuz var. Terör farklı bir olay. Çözümü birlikte üreteceğiz" dedi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 1987 yılında 20 ekonomi arasında 14'ncü sıradayken bu yıl 18'nci sıraya gerilediğini belirterek, "Gazetelerin ekonomi sayfalarını açın başarılı bir ülke görüyorsunuz. 1987 yılında 20 büyük ekonomi arasında 14'ncü sıradayız. 2012 yılında 18'nci sıradayız. 'Çok parlağız' diyoruz, ama dört sıra gerilemişiz. Hedef neydi ilk 10. En az yüzde 7 büyüme ile girmemiz lazım. Birbirimizi kandırıyoruz" diye konuştu.
“EN ÇOK ÇALIŞAN BAŞKANIM” Kılıçdaroğlu, kendisinin en çok çalışan genel başkan olduğunu belirterek, "En çok çalışan genel başkan benim. Hiç mütevazi olamam. 24 saatte Rize'ye, Hopa'ya gittim. Bugün buradayım. Daha öce pek çok ile gittim. Bir kişi bile beni dinlemeye gelse ona gidip demokrasiyi anlatacağım. İnsana saygının gereğidir. Benim sesim ne kadar çıkar. Sorumluluk sadece bizde mi hayır" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, bir işadamlarının sorusu üzerine halkın sevdiği ve güvenini kazananların belediye başkan adayı olacağını belirterek, "Halkın sevdiği güvendiği kişiler kimse onlar aday olacak. Çünkü belediye başkanlığı farklı bir şeydir. Halktan kopuk olmayacak. Sabahın altısında esnaf dükkanını açmışsa gidip onun çayını içecek. Halkın arasında olacak, kahvede, lokantada olacak. Belediye başkanlığı milletvekilliği gibi değil. Belediye başkanlığı halkın arasında halkla beraber olacak fıkra anlatacak sohbet edecek omzuna vuracak belediye başkanı budur. En iyi belediye başkanları da tarihimize bir bakın sosyal demokrat belediye başkanlarıdır" dedi.
Belediye başkan adaylarının anketle ve örgüt içinde yapılacak eğilim yoklaması ile belirleneceğini belirten Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin ilçe belediye başkanlığına aday olmayacağını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ziyaretin ardından işadamlarıyla Tüccarlar Lokali'nde akşam yemeğine katıldı.