İktisat-edebiyat İlişkisi Bağlamında “kuyucaklı Yusuf”

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İktisat ve Siyaset Kulübü tarafından düzenlenen, Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Sağlık’ın konuşmacı olarak katıldığı, “Kuyucaklı Yusuf” konulu söyleşi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşti.

İktisat-edebiyat İlişkisi Bağlamında “kuyucaklı Yusuf”
Söyleşiye katılanlara teşekkürlerini ileterek konuşmasına başlayan İktisat ve Siyaset Kulübü Başkanı Özlem Baran, “Herkesin de bildiği üzere edebiyat eserleri içinde doğdukları toplumun duygu ve düşünüşünü, hayatı algılama biçimlerini, sosyal psikolojinin bütün ayrıntılarını kendilerinde yaşatırlar. Edebiyatın insana sunduğu bilgi, yaşantıya dönüşmüş olarak karşımıza çıkar. Buradan hareketle edebiyat eserleri bir toplumun geçmişteki durumunu bilinmesinden başka, günümüze ait sonuçlara varmak bakımından da bütün sosyal bilimcilere yararlı belgeler olarak kullanılabilir” dedi.

İktisat ile edebiyatın bağlantısını açıklayan Prof. Dr. Şaban Sağlık, “Bana, ‘Bir edebiyatçının İktisatta ne işi var?’, ‘İktisat ile Edebiyatın ne alakası var?’ gibi sorular yöneltildi. İlk bakışta bu aradaki bağı kuramayanlar var. Fakat meseleye biraz daha felsefi anlamda derinlemesine baktığımızda çok yakın bir ilişki olduğunu görüyoruz. İktisat için şöyle bir tanım vardır: Doğanın sınırlı kaynakları ve insanın sınırsız istekleri arasında dengeyi kurmak isteyen bilim. Çok şey istiyoruz ama imkanımız olmadığı için onlara sahip olamıyoruz. Peki, istediğimiz halde ulaşamadıklarımız unutulup gidiyor mu? Tabii ki hayır. Bunlar bilinçaltımıza gidiyor. Sonrasında bizim çok defa kullandığımız mutluluk mutsuzluk kelimeleri ortaya çıkıyor. İşte burada sanatın çıkış noktası mutsuzlukta beliriyor. İmkanı olup isteklerine sahip mutlu sahip olamayanlar ise mutsuz olur. Bu manada dünyadaki en büyük felsefi ekollerden biri saydığımız Marksizm’i gündeme getirmemiz gerekiyor. Özellikle Hegel, Marx, Engels gibi diyalektik materyalizm felsefesini ortaya koyan filozoflar insanın ekonomiden kaynaklanan mutluluk ya da mutsuzluk hallerini sorgulamışlar, onu belirli bir felsefeye dönüştürmüşlerdir. Bu manada ekonomi, insanlar arasındaki mutluluk ya da mutsuzluk kavramları açısından bakıldığı anda, bir takım görüngüler ortaya koyuyor. Diyalektikte bu görüngülerden biridir” diye konuştu.

Kaynak: İHA