Kan Şekerindeki Ani Düşüş ve Yükseliş Göz Sinirlerini Vuruyor

Türkiye’de 10 milyon kişinin mücadele ettiği diyabet hastalığı göz sağlığını da tehdit ediyor.

Kan Şekerindeki Ani Düşüş ve Yükseliş Göz Sinirlerini Vuruyor
Uzmanlar, kan şekerinde yaşanan ani yükseliş ve düşüşlerin gözün sinir tabakasını etkileyerek diyabetik retinopati hastalığına neden olabildiğini kaydetti

Antalya Dünyagöz’den Dr. Semra Liaphastika, özellikle 10 yıldan fazla diyabet hastası olan kişilerde diyabetik retinopati görülme sıklığının arttığını belirterek, “Tip 1 diyabet veya insüline bağımlı genç diyabetiklerde ergenlik çağından sonra diyabetik retinopati görülme sıklığı yaşla doğru orantılı olarak artıyor. Kan şekerinin düzensiz seyretmesi, kan şekerinde ani düşüş ve yükselişler retinanın bozulmasını ve retinopati hastalığının oluşmasına ve ilerlemesine neden oluyor” dedi.

Diyabet hastalarında kan şekeri kontrolünün göz sağlığı açısından da büyük önem taşıdığına dikkat çeken Dr. Liaphastika, şeker hastalığının kontrol altına alınmadığı takdirde ciddi görme kayıplarına ve ağrılı göz tansiyonu yükselmelerine neden olabileceğinin altını çizdi. Dr. Semra Liaphastika, şunları söyledi: “Şeker hastalığı retinadaki kılcal damarların yapısının ve hücre kaybına yol açarak damar geçirgenliğinin bozulmasına neden oluyor. Bunun yanı sıra sarı nokta bölgesinde sıvı ve yağlı maddelerin birikmesine ve beraberinde kılcal damarların tıkanarak beslenmeyen alanların ortaya çıkmasına yol açıyor. Bu durumda ise retinada kendiliğinden kanayabilen yeni damarlar oluşuyor, retinanın önünde ve içinde oluşan kanamalar gözün arka boşluğuna sızabiliyor. Sonuçta ciddi görme kayıpları, ağrılı göz tansiyonu yükselmelerine neden oluyor. Gebelik, hipertansiyon, kan yağlarının yüksekliği, böbrek hastalığı diyabetik retinopatiyi ağırlaştıran diğer faktörlerdir.” GÖZ DİBİ MUAYENESİ İLE ERKEN TEŞHİS Diyabetik retinopati hastalığında erken teşhisin önemini vurgulayan Dr. Semra Liaphastika, diyabet teşhisinin hemen ardından hastanın göz muayenesi olması gerektiğini belirtti.

Diyabet hastalarını 1 yıllık aralarla diyabet kontrollerinin bir parçası olarak rutin göz muayenelerine devam etmeleri konusunda uyaran Dr. Liaphastika, “Özellikle göz dibi muayenesi, retinada meydana gelen değişikliklerin erken safhada tespit edilmesini sağlar ve hastaya başarılı şekilde tedavi olma şansı sunar. Diyabet tanısı sonrası 1 yıllık aralarla 5 yılı geçen diyabet hastalarının 6 ayda bir, göz dibi problemi tespit edilen diyabetlilerin 3 ayda bir göz muayenesi olması gerekmektedir” diye konuştu.

Diyabetik retinopatiyi tedavi eden tek yöntemin lazerfotokoagulasyon olduğunu ifade eden Dr. Liaphastika, tedavi ile ilgili şu bilgileri verdi: “Argon laser ışığı kan damarlarındaki sızıntıyı engeller ve kan gitmeyen iskemik retinanın kapatılmasını sağlar. Bu tedavi uygun zamanda ve uygun şekilde uygulandığı takdirde şeker hastalığına bağlı ciddi görme kayıplarını önlemenin tek yoludur. Retinopati bulgularının erken dönemde tespit edilmesi, tedavi başarısının anahtarıdır.”
Kaynak: İHA