Ergenekon Davasında, Abdulvahit Özkaya’nın Çapraz Sorgusu Yapıldı
Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında, tutuksuz sanık Abdulvahit Özkaya’nın çapraz sorgusu yapıldı.
Özkaya, fişleme yaptığı yönündeki iddiaları reddetti. Hüseyin Görüm’e verdiği belirtilen belgeler hakkında ise “Kimseye böyle bir belge vermedim.” dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen 65'i tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davası'nın 260. duruşması başladı.
Duruşmada, Mustafa Balbay, Veli Küçük, İbrahim Şahin, Tuncay Özkan ve Danıştay Saldırısı dosyası sanığı Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 31 tutuklu sanık hazır bulundu. Eski Genelkurmay İlker Başbuğ, Mehmet Haberal, Levent Ersöz ve Doğu Perinçek'in de aralarında bulunduğu 34 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.Duruşmada, davanın tutuksuz sanığı Abdulvahit Özkaya’nın çapraz sorgusu yapıldı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Saffet Çerçi ile ilgili fişlemeler yaparak Hüseyin Görüm'e verdiğiniz iddia ediliyor. Bu belge de Murat Çağlar'ın otomobilinde bulunmuş." hatırlatmasını yaparak Özkaya’dan bu konuda savunma yapmasını istedi.Özkaya ise Saffet Çerçi'nin komşusu olduğunu belirterek, "Herkesin bir merakı vardır. Benim merakım da bu tip yazılar ve makaleler yazmak. Bu yazdığım yazıları çocuklarıma hatıra olsun diye saklarım. Kimseye böyle bir belge vermedim." dedi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Özkaya’ya, dava sanıklarından Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Mehmet Fikri Karadağ, Taner Ünal, Sevgi Erenerol ve Kemal Kerinçsiz'in de aralarında bulunduğu bazı fotoğrafları göstererek fotoğraftakileri tanıyıp tanımadığını sordu.
Davanın tutuksuz sanığı Hüseyin Görüm'ü, komşusu olan bir esnafa gelip gitmesinden dolayı tanıdığını belirten Özkaya, "Hatay'lıyım ve yemek kültürüm çok zengindir. Mutafağa çok önem veririm. Sekreterime, dükkana kim gelirse gelsin yemek yedirmeden bırakmaması yönünde talimat verdim. Hüseyin Görüm de bu vesile ile sık sık gelip giderdi. Zamanla kendisi ile çok samimi olduk." dedi.
Kur'an-ı Kerim'i çok sevdiğini ve bildiğini, Arapçayı da çok iyi konuştuğunu belirten Özkaya, bu nedenle Görüm'ün zaman zaman yanına gelerek bazı sure ya da ayetler konusunda kendisinden açıklama ya da çeviri yapmasını istediğini anlattı. Özkaya, sözlerine, "Benden öğrendiği bilgiler ile eline Kuran'ı da alan Hüseyin Görüm, sonra da Türkiye'ye İsa oldu, Musa oldu. Hüseyin Görüm, bana bir piyangodur. Kuvayi Milliye, güç birliği diye hayaller kuran bir arkadaştır." diye konuştu.
Hüseyin Görüm'ün daveti üzerine Maltepe'de bir konteynerde kuru fasulye yemeye gittiklerini belirten Özkaya, "Orada Muzaffer Tekin ile tanıştım. Daha sonra da bir at yarışı organizasyonu vardı. Oraya da ailemle birlikte gitmiştim. Orada Fikri Karadağ (Ergenekon davasın tutuklu sanığı) ile karşılaştım. Ancak Fikri Karadağ'ı daha önce de Kuvayı Milliye Derneğinin Genel Başkanı olduğunda hayırlı olsun ziyaretine gitmişttiğimde tanımıştım." dedi.
Sanık Özkaya, kendisine gösterilen fotoğraflardaki bazı kişileri basından tanıdığını, diğerlerini ise hiçbir şekilde tanımadığını söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen 65'i tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davası'nın 260. duruşması başladı.
Duruşmada, Mustafa Balbay, Veli Küçük, İbrahim Şahin, Tuncay Özkan ve Danıştay Saldırısı dosyası sanığı Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 31 tutuklu sanık hazır bulundu. Eski Genelkurmay İlker Başbuğ, Mehmet Haberal, Levent Ersöz ve Doğu Perinçek'in de aralarında bulunduğu 34 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.Duruşmada, davanın tutuksuz sanığı Abdulvahit Özkaya’nın çapraz sorgusu yapıldı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Saffet Çerçi ile ilgili fişlemeler yaparak Hüseyin Görüm'e verdiğiniz iddia ediliyor. Bu belge de Murat Çağlar'ın otomobilinde bulunmuş." hatırlatmasını yaparak Özkaya’dan bu konuda savunma yapmasını istedi.Özkaya ise Saffet Çerçi'nin komşusu olduğunu belirterek, "Herkesin bir merakı vardır. Benim merakım da bu tip yazılar ve makaleler yazmak. Bu yazdığım yazıları çocuklarıma hatıra olsun diye saklarım. Kimseye böyle bir belge vermedim." dedi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Özkaya’ya, dava sanıklarından Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Mehmet Fikri Karadağ, Taner Ünal, Sevgi Erenerol ve Kemal Kerinçsiz'in de aralarında bulunduğu bazı fotoğrafları göstererek fotoğraftakileri tanıyıp tanımadığını sordu.
Davanın tutuksuz sanığı Hüseyin Görüm'ü, komşusu olan bir esnafa gelip gitmesinden dolayı tanıdığını belirten Özkaya, "Hatay'lıyım ve yemek kültürüm çok zengindir. Mutafağa çok önem veririm. Sekreterime, dükkana kim gelirse gelsin yemek yedirmeden bırakmaması yönünde talimat verdim. Hüseyin Görüm de bu vesile ile sık sık gelip giderdi. Zamanla kendisi ile çok samimi olduk." dedi.
Kur'an-ı Kerim'i çok sevdiğini ve bildiğini, Arapçayı da çok iyi konuştuğunu belirten Özkaya, bu nedenle Görüm'ün zaman zaman yanına gelerek bazı sure ya da ayetler konusunda kendisinden açıklama ya da çeviri yapmasını istediğini anlattı. Özkaya, sözlerine, "Benden öğrendiği bilgiler ile eline Kuran'ı da alan Hüseyin Görüm, sonra da Türkiye'ye İsa oldu, Musa oldu. Hüseyin Görüm, bana bir piyangodur. Kuvayi Milliye, güç birliği diye hayaller kuran bir arkadaştır." diye konuştu.
Hüseyin Görüm'ün daveti üzerine Maltepe'de bir konteynerde kuru fasulye yemeye gittiklerini belirten Özkaya, "Orada Muzaffer Tekin ile tanıştım. Daha sonra da bir at yarışı organizasyonu vardı. Oraya da ailemle birlikte gitmiştim. Orada Fikri Karadağ (Ergenekon davasın tutuklu sanığı) ile karşılaştım. Ancak Fikri Karadağ'ı daha önce de Kuvayı Milliye Derneğinin Genel Başkanı olduğunda hayırlı olsun ziyaretine gitmişttiğimde tanımıştım." dedi.
Sanık Özkaya, kendisine gösterilen fotoğraflardaki bazı kişileri basından tanıdığını, diğerlerini ise hiçbir şekilde tanımadığını söyledi.