MHP Lideri Bahçeli: “Top Atana Gül Atmamız Akla ve Mantığa İhanettir”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bu top mermilerinin kazaen düştüğünü iddia etmek tam anlamıyla Baas ahlaksızlığı ve sefaletidir.Vatan ve milletimize açık bir saldırı oluyorken, top atana da gül atmamız akla ve mantığa ihanettir” dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, İlkadım Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası’nın açılış törenine katıldı.
Devlet Bahçeli burada yaptığı konuşmada Suriye meselesine değindi. Türk milletine gelebilecek her türlü saldırı veya yönelebilecek tehdidin anında cevap bulması ve karşılığını alması gerektiğini belirte Bahçeli, “Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz çarşamba günü Suriye tarafından atılan top mermisi Şanlıurfa ilimizin Akçakale ilçesine isabet etmiş, maalesef 3’ü çocuk 2’si kadın olmak üzere 5 kardeşimiz hayatını kaybederken 13 vatandaşımız da yaralanmıştır. Öncelikle Suriye’nin bu kirli ve alçak saldırısını yeniden kınıyor; ebediyete intikal eden kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet; ailelerine ve milletimize başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diliyorum. Akçakale’deki menfur saldırı şüphesiz ki çok önemlidir ve ihmale gelmeyecektir. Vatandaşlarımızı direkt hedefine alan bu hunhar girişim, meşru müdafaa çerçevesinde cevapsız bırakılmamıştır. Değişen angajman kuralları kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri anında Suriye’ye cevap vermiş ve bu yapılan saldırının kimsenin yanına bırakılmayacağını göstermiştir. Bu kesinlikle olması lazım gelen bir husustur. Suriye’den vatanımıza ve insanımıza yönelen tehdit dalgası, ilk başta sınır şehirlerimizi etkilemektedir. Muhaliflerle rejim güçleri arasındaki kanlı dövüş maalesef bu yolla Türkiye’ye de sıçramaktadır. Suriye’deki olaylar tırmanmakta, bölgesel kanama durdurulamayacak noktaya doğru gitmektedir. Suriye’den kaçan mülteciler sınırlarımıza yığılmakta ve hazırlanan kamplara yerleştirilmektedir. Hatay başta olmak üzere sınır illerimiz diken üstündedir. Huzursuzluk ve belirsizlik buraları tesiri ve hakimiyeti altına almıştır” diye konuştu.
“TÜRK DIŞ POLİTİKASI ISLAH EDİLMELİ”
Suriye’nin PKK’yı, Türkiye’nin de muhalifleri destekleyerek neticesi kan ve can kaybı olan bir kör dövüşünün içine girildiğini kaydeden Bahçeli, “Zaten sorun alanı olan sınır bölgelerimizdeki gelişmelerin Türkiye’nin hayrına olmayacağı açık ve ortadadır. Türkiye’ye yönelik mülteci akını istikrarsızlıkları da beraberinde getirmiştir. Bunlar arasında, muhtemeldir ki en başta Suriye ve diğer ülke ajanları cirit atmaktadır. Suriye’deki olaylar Türkiye’nin varlığını ve birliğini olumsuz etkilemektedir. Kanlı örgüt maşaları Şam yönlendirmesi altında cinayetlerini planlamaktadır. Beşşar Esad tıpkı babası gibi, bölücü örgüte kol kanat gererek saldırılarını yönlendirmektedir. Ortadoğu’daki isyandan nemalanarak provokasyonlarını yayma amacında olan terör örgütü, Suriye muhaliflerinin desteklenmesine karşı bir kirli cevap olarak kullanılmaktadır. Suriye, Irak ve İran ile Türkiye arasında köprülerin atılması yaraları derinleştirecek ve milletimizin açık hedef olmasını daha da temellendirecektir. Özellikle Suriye terörü araç olarak kullanan bir devlet olarak yıllardır varlığını sürdürmektedir. Bu itibarla AKP’nin hayalden sıyrılması, izlediği dış politika konseptinin hatalı olduğunu kabul ederek girdiği engebelerle dolu ve milletimize ağır külfetler getirecek istikametten çıkması gerekmektedir. Taşları daha fazla oynatmadan AKP komşu coğrafyalarla ilgili politikalarını tamir ve tashih etmelidir. Bize göre Türk dış politikası ıslah edilmeli, milli hedeflerin rayına yeniden oturtulmalıdır” şeklinde konuştu.
“BAAS AHLAKSIZLIĞI”
“Görüyorsunuz ki, AKP hükümetinin attığı yanlış adımlar, aldığı çarpık kararlar, girdiği tehlikeli ilişki ağları Türk milletini adeta hedef tahtası haline getirmiştir” diyen Bahçeli, “Suriyeli muhaliflere sınır bölgelerimizde barınma alanları açılması ve bunlara açıktan destek sağlanması milletimiz ve vatan topraklarımız için ilave riskler doğmasına neden olmuştur. AKP hükümetinin Suriye’nin içişlerine bu kadar müdahil olması doğru ve meşru bir durum olmadığı tartışma götürmez bir gerçektir. Bu ülkenin sabır ve haya eşiğini aşan tahrikleri artık telafisi olmayacak bir sınıra dayanmıştır. Hatırlarsanız 22 Haziran’da Suriye karasuları dışında eğitim uçuşunda bulunan bir RF-4 Fantom tipi uçağımız düşürülmüş ve iki pilotumuz şehit edilmiştir. Bununla birlikte sınır şehirlerimize belirli aralıklarla sekiz top mermisi düşmüş ve en sonunda Akçakale’de beş vatandaşımız hayatından olmuştur. Dün ise Hatay'ın Yayladağı ilçesi kırsalına Suriye yönünden gelen yeni bir top mermisi isabet etmiştir. Bu top mermilerinin kazaen düştüğünü iddia etmek ise tam anlamıyla Baas ahlaksızlığı ve sefaletidir” ifadelerini kullandı.
“VAHAMET DÜZEYİ YÜKSEK BİR SORUN”
Bahçeli konuşmasına şöyle devam etti: “Bizim için milletimizin güvenlik boyutuyla garanti altına alınması ve vatan topraklarının mütecaviz eğilimlerden korunması her şeyden öncelikli ve önemlidir. Bu durum tüm siyasi mülahazaların üstünde ve önündedir. Elbette bizim tavrımız ve tercihimiz savaş veya savaş çığırtkanlığı yapmak değildir. Ancak milletimiz hasım hale gelen ülkelerden doğrudan doğruya saldırıya maruz kalıyor ve iki de bir kanı dökülüyorsa buna da sessiz ve duyarsız kalmamız eşyanın tabiatına aykırı olacaktır. AKP’nin dış politikadaki yanlışlıklarını vurgulamak ve eleştirmek bir şeydir, ama Türk vatanının silahtan ve husumet kuşatmasından korumak için inisiyatif almak başka bir şeydir. Üstüne üstelik Suriye’nin kuzeyinde bölücü örgüt PKK ve Suriye kolu PYD’nin Irak’takine benzer bir yapılanma için fırsat kolladığı meydandadır. Geçtiğimiz Temmuz ayında, Esad güçlerinin izledikleri strateji kapsamında geri çekilmesiyle; Afrin, Derika, Hemko, Kobani, Amude ve Kamışlı Peşmerge destekli PKK ve PYD militanları tarafından kontrol altına alınmıştır.
Şimdi de bölücü örgüt PYD öncülüğünde teşekkül ettirilen sözde ‘Kürdistan Halk Tugayları Ordusu’ isimli nifak oluşumunun kuruluşunu içeren bir bildiri hayâsızca yayımlanmıştır. Bu haddi ve seviyeyi aşan girişimin ise devletleşme yolunda atılan adım olduğu küstahça ileri sürülmüştür. Türkiye sınırına yakın kent ve kasabaların terör örgütü ve uzantılarının eline geçmesi Türk milleti için vahamet düzeyi yüksek bir sorun alanı olarak karşımızdadır.”
“PEŞMERGE-PKK-PYD ŞİRRET İTTİFAKI”
Peşmerge başının girişimi ile ortak mücadele kararı olan terörist unsurların, Türkiye sınırlarının hemen yanı başında Kürdistan’ın batı kısmını hayata geçirmek için ellerini ovuşturduğunu, önce özerklik ve ardından da bağımsızlık için uygun zamanı beklediğini ifade eden Bahçeli, “Ele geçirilen yerlerde örgüt paçavralarının asılması, hükümet binalarının işgal altına alınması ve ‘Kürdistan’ı kuruyoruz’ çığlıkları sınırlarımızın hemen dibindeki vahim hadiselerin özeti şeklindedir. Mardin’in karşısındaki Amude’nin, stratejik önemde bulunan ve Nusaybin’den Suriye’ye açılan pencere olan Kamışlı’nın Peşmerge-PKK-PYD şirret ittifakı tarafından denetim ve kontrol altına alınması çok kritik gelişmelere ortam açacaktır. Nitekim Suriye’nin kuzeyindeki otorite boşluğunu yeni bir Peşmerge yönetiminin doğum sancıları olarak görmek lazımdır. Batı ve Doğu hattı oluşan Kürdistan’ın üçüncü ayağı da Türkiye’den koparılacak topraklarla tesis edilecektir. Hain plan ve amaç budur. Ne var ki, Milliyetçi Hareket Partisi’nin buna rıza göstermesi de mümkün değildir. Suriye’deki kardeş kavgasının ve ivmesini sürekli artıran iç savaşın artçı depremlerinin ülkemiz bağlamında projelendirilen etnik ve mezhep ayrımını körükleme ihtimalini gün geçtikçe kuvvet kazanmaktadır. Bunun için Suriye’nin tecavüzkar eğilimlerinin önüne geçmek, sınırlarımızın hemen yanı başında Kürdistan’ın ikinci fazına ulaşmasını etkisizleştirmek amacıyla hükümet tarafından geçtiğimiz Perşembe günü TBMM’ne getirilen tezkereyi destekledik ve arkasında durduk” açıklamasında bulundu.
“TOP ATANA DA GÜL ATMAMIZ AKLA VE MANTIĞA İHANETTİR”
Türkiye Cumhuriyeti’nin elini güçlendirmek için üzerlerine düşen sorumluluğu gönül huzuruyla yerine getirdiklerini vurgulayan Bahçeli, şöyle konuştu: “Biz Türkiye’nin menfaati ve Türk milletinin güvenliği için her fedakarlığı yaparız, her bedeli de Allah’ın izniyle seve seve öderiz. Ancak Meclis’te tezkere kararına verdiğimiz ‘evet’ oyu AKP’nin dış politikasına bir güvenin eseri değildir. AKP’yi ne kadar eleştirsek de, politikalarını ne kadar zayıf ve tükenmiş bulsak da, eğer söz konusu vatan müdafaası olursa herkesten fazla kendimizi ileri sürer ve gözümüz kırpmadan da üzerimize düşeni yaparız. Hudutlarımızda vatandaşlarımız can verirken, top mermileri peşi sıra üzerimize gelirken bizim hala siyasi kısır döngünün içinde vakit kaybetmemiz düşünülemeyecektir. Bizim isteğimiz savaş değildir. Bu konudaki görüşlerimiz net ve oldukça belirgindir. Niyetimiz Türk milletini sonu belirsiz bir maceraya sürüklemek hiç değildir. Şartları oluşmadıktan ve olgunlaşmadıktan sonra savaşmanın cinayet olduğunu biz çok iyi biliyoruz. Ancak vatan ve milletimize açık bir saldırı oluyorken, top atana da gül atmamız akla ve mantığa ihanettir.” Bahçeli’nin konuşmasının ardından İlkadım Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası’nın açılışı gerçekleştirildi.
Açılışta MHP Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek, İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, MHP İl Başkanı Şaban Kılıç ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kaynak: İHA
Devlet Bahçeli burada yaptığı konuşmada Suriye meselesine değindi. Türk milletine gelebilecek her türlü saldırı veya yönelebilecek tehdidin anında cevap bulması ve karşılığını alması gerektiğini belirte Bahçeli, “Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz çarşamba günü Suriye tarafından atılan top mermisi Şanlıurfa ilimizin Akçakale ilçesine isabet etmiş, maalesef 3’ü çocuk 2’si kadın olmak üzere 5 kardeşimiz hayatını kaybederken 13 vatandaşımız da yaralanmıştır. Öncelikle Suriye’nin bu kirli ve alçak saldırısını yeniden kınıyor; ebediyete intikal eden kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet; ailelerine ve milletimize başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diliyorum. Akçakale’deki menfur saldırı şüphesiz ki çok önemlidir ve ihmale gelmeyecektir. Vatandaşlarımızı direkt hedefine alan bu hunhar girişim, meşru müdafaa çerçevesinde cevapsız bırakılmamıştır. Değişen angajman kuralları kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri anında Suriye’ye cevap vermiş ve bu yapılan saldırının kimsenin yanına bırakılmayacağını göstermiştir. Bu kesinlikle olması lazım gelen bir husustur. Suriye’den vatanımıza ve insanımıza yönelen tehdit dalgası, ilk başta sınır şehirlerimizi etkilemektedir. Muhaliflerle rejim güçleri arasındaki kanlı dövüş maalesef bu yolla Türkiye’ye de sıçramaktadır. Suriye’deki olaylar tırmanmakta, bölgesel kanama durdurulamayacak noktaya doğru gitmektedir. Suriye’den kaçan mülteciler sınırlarımıza yığılmakta ve hazırlanan kamplara yerleştirilmektedir. Hatay başta olmak üzere sınır illerimiz diken üstündedir. Huzursuzluk ve belirsizlik buraları tesiri ve hakimiyeti altına almıştır” diye konuştu.
“TÜRK DIŞ POLİTİKASI ISLAH EDİLMELİ”
Suriye’nin PKK’yı, Türkiye’nin de muhalifleri destekleyerek neticesi kan ve can kaybı olan bir kör dövüşünün içine girildiğini kaydeden Bahçeli, “Zaten sorun alanı olan sınır bölgelerimizdeki gelişmelerin Türkiye’nin hayrına olmayacağı açık ve ortadadır. Türkiye’ye yönelik mülteci akını istikrarsızlıkları da beraberinde getirmiştir. Bunlar arasında, muhtemeldir ki en başta Suriye ve diğer ülke ajanları cirit atmaktadır. Suriye’deki olaylar Türkiye’nin varlığını ve birliğini olumsuz etkilemektedir. Kanlı örgüt maşaları Şam yönlendirmesi altında cinayetlerini planlamaktadır. Beşşar Esad tıpkı babası gibi, bölücü örgüte kol kanat gererek saldırılarını yönlendirmektedir. Ortadoğu’daki isyandan nemalanarak provokasyonlarını yayma amacında olan terör örgütü, Suriye muhaliflerinin desteklenmesine karşı bir kirli cevap olarak kullanılmaktadır. Suriye, Irak ve İran ile Türkiye arasında köprülerin atılması yaraları derinleştirecek ve milletimizin açık hedef olmasını daha da temellendirecektir. Özellikle Suriye terörü araç olarak kullanan bir devlet olarak yıllardır varlığını sürdürmektedir. Bu itibarla AKP’nin hayalden sıyrılması, izlediği dış politika konseptinin hatalı olduğunu kabul ederek girdiği engebelerle dolu ve milletimize ağır külfetler getirecek istikametten çıkması gerekmektedir. Taşları daha fazla oynatmadan AKP komşu coğrafyalarla ilgili politikalarını tamir ve tashih etmelidir. Bize göre Türk dış politikası ıslah edilmeli, milli hedeflerin rayına yeniden oturtulmalıdır” şeklinde konuştu.
“BAAS AHLAKSIZLIĞI”
“Görüyorsunuz ki, AKP hükümetinin attığı yanlış adımlar, aldığı çarpık kararlar, girdiği tehlikeli ilişki ağları Türk milletini adeta hedef tahtası haline getirmiştir” diyen Bahçeli, “Suriyeli muhaliflere sınır bölgelerimizde barınma alanları açılması ve bunlara açıktan destek sağlanması milletimiz ve vatan topraklarımız için ilave riskler doğmasına neden olmuştur. AKP hükümetinin Suriye’nin içişlerine bu kadar müdahil olması doğru ve meşru bir durum olmadığı tartışma götürmez bir gerçektir. Bu ülkenin sabır ve haya eşiğini aşan tahrikleri artık telafisi olmayacak bir sınıra dayanmıştır. Hatırlarsanız 22 Haziran’da Suriye karasuları dışında eğitim uçuşunda bulunan bir RF-4 Fantom tipi uçağımız düşürülmüş ve iki pilotumuz şehit edilmiştir. Bununla birlikte sınır şehirlerimize belirli aralıklarla sekiz top mermisi düşmüş ve en sonunda Akçakale’de beş vatandaşımız hayatından olmuştur. Dün ise Hatay'ın Yayladağı ilçesi kırsalına Suriye yönünden gelen yeni bir top mermisi isabet etmiştir. Bu top mermilerinin kazaen düştüğünü iddia etmek ise tam anlamıyla Baas ahlaksızlığı ve sefaletidir” ifadelerini kullandı.
“VAHAMET DÜZEYİ YÜKSEK BİR SORUN”
Bahçeli konuşmasına şöyle devam etti: “Bizim için milletimizin güvenlik boyutuyla garanti altına alınması ve vatan topraklarının mütecaviz eğilimlerden korunması her şeyden öncelikli ve önemlidir. Bu durum tüm siyasi mülahazaların üstünde ve önündedir. Elbette bizim tavrımız ve tercihimiz savaş veya savaş çığırtkanlığı yapmak değildir. Ancak milletimiz hasım hale gelen ülkelerden doğrudan doğruya saldırıya maruz kalıyor ve iki de bir kanı dökülüyorsa buna da sessiz ve duyarsız kalmamız eşyanın tabiatına aykırı olacaktır. AKP’nin dış politikadaki yanlışlıklarını vurgulamak ve eleştirmek bir şeydir, ama Türk vatanının silahtan ve husumet kuşatmasından korumak için inisiyatif almak başka bir şeydir. Üstüne üstelik Suriye’nin kuzeyinde bölücü örgüt PKK ve Suriye kolu PYD’nin Irak’takine benzer bir yapılanma için fırsat kolladığı meydandadır. Geçtiğimiz Temmuz ayında, Esad güçlerinin izledikleri strateji kapsamında geri çekilmesiyle; Afrin, Derika, Hemko, Kobani, Amude ve Kamışlı Peşmerge destekli PKK ve PYD militanları tarafından kontrol altına alınmıştır.
Şimdi de bölücü örgüt PYD öncülüğünde teşekkül ettirilen sözde ‘Kürdistan Halk Tugayları Ordusu’ isimli nifak oluşumunun kuruluşunu içeren bir bildiri hayâsızca yayımlanmıştır. Bu haddi ve seviyeyi aşan girişimin ise devletleşme yolunda atılan adım olduğu küstahça ileri sürülmüştür. Türkiye sınırına yakın kent ve kasabaların terör örgütü ve uzantılarının eline geçmesi Türk milleti için vahamet düzeyi yüksek bir sorun alanı olarak karşımızdadır.”
“PEŞMERGE-PKK-PYD ŞİRRET İTTİFAKI”
Peşmerge başının girişimi ile ortak mücadele kararı olan terörist unsurların, Türkiye sınırlarının hemen yanı başında Kürdistan’ın batı kısmını hayata geçirmek için ellerini ovuşturduğunu, önce özerklik ve ardından da bağımsızlık için uygun zamanı beklediğini ifade eden Bahçeli, “Ele geçirilen yerlerde örgüt paçavralarının asılması, hükümet binalarının işgal altına alınması ve ‘Kürdistan’ı kuruyoruz’ çığlıkları sınırlarımızın hemen dibindeki vahim hadiselerin özeti şeklindedir. Mardin’in karşısındaki Amude’nin, stratejik önemde bulunan ve Nusaybin’den Suriye’ye açılan pencere olan Kamışlı’nın Peşmerge-PKK-PYD şirret ittifakı tarafından denetim ve kontrol altına alınması çok kritik gelişmelere ortam açacaktır. Nitekim Suriye’nin kuzeyindeki otorite boşluğunu yeni bir Peşmerge yönetiminin doğum sancıları olarak görmek lazımdır. Batı ve Doğu hattı oluşan Kürdistan’ın üçüncü ayağı da Türkiye’den koparılacak topraklarla tesis edilecektir. Hain plan ve amaç budur. Ne var ki, Milliyetçi Hareket Partisi’nin buna rıza göstermesi de mümkün değildir. Suriye’deki kardeş kavgasının ve ivmesini sürekli artıran iç savaşın artçı depremlerinin ülkemiz bağlamında projelendirilen etnik ve mezhep ayrımını körükleme ihtimalini gün geçtikçe kuvvet kazanmaktadır. Bunun için Suriye’nin tecavüzkar eğilimlerinin önüne geçmek, sınırlarımızın hemen yanı başında Kürdistan’ın ikinci fazına ulaşmasını etkisizleştirmek amacıyla hükümet tarafından geçtiğimiz Perşembe günü TBMM’ne getirilen tezkereyi destekledik ve arkasında durduk” açıklamasında bulundu.
“TOP ATANA DA GÜL ATMAMIZ AKLA VE MANTIĞA İHANETTİR”
Türkiye Cumhuriyeti’nin elini güçlendirmek için üzerlerine düşen sorumluluğu gönül huzuruyla yerine getirdiklerini vurgulayan Bahçeli, şöyle konuştu: “Biz Türkiye’nin menfaati ve Türk milletinin güvenliği için her fedakarlığı yaparız, her bedeli de Allah’ın izniyle seve seve öderiz. Ancak Meclis’te tezkere kararına verdiğimiz ‘evet’ oyu AKP’nin dış politikasına bir güvenin eseri değildir. AKP’yi ne kadar eleştirsek de, politikalarını ne kadar zayıf ve tükenmiş bulsak da, eğer söz konusu vatan müdafaası olursa herkesten fazla kendimizi ileri sürer ve gözümüz kırpmadan da üzerimize düşeni yaparız. Hudutlarımızda vatandaşlarımız can verirken, top mermileri peşi sıra üzerimize gelirken bizim hala siyasi kısır döngünün içinde vakit kaybetmemiz düşünülemeyecektir. Bizim isteğimiz savaş değildir. Bu konudaki görüşlerimiz net ve oldukça belirgindir. Niyetimiz Türk milletini sonu belirsiz bir maceraya sürüklemek hiç değildir. Şartları oluşmadıktan ve olgunlaşmadıktan sonra savaşmanın cinayet olduğunu biz çok iyi biliyoruz. Ancak vatan ve milletimize açık bir saldırı oluyorken, top atana da gül atmamız akla ve mantığa ihanettir.” Bahçeli’nin konuşmasının ardından İlkadım Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası’nın açılışı gerçekleştirildi.
Açılışta MHP Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek, İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, MHP İl Başkanı Şaban Kılıç ve çok sayıda vatandaş katıldı.