Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir Açıklama Yaptı
Diyarbakır'da İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi'nin temel atma töreni yapıldı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Dicle Nehri üzerindeki kirlilik yükünü önemli oranda azaltacak olan İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi'nin temel atma töreninde yaptığı konuşmada, 8 bin yıl boyunca bu kentte yaşamın hiç kesintiye uğramadığını, Dicle Nehri'nin Diyarbakır'a can verdiğini belirtti.
Diyarbakır'da bir yılda 64 milyon ton arıtılmış suyun musluktan içildiğini, bu suyun doğaya geri bırakılması sürecinin bulunduğunu kaydeden Baydemir, ''Atılabilecek en büyük adımlardan bir tanesini atmak için bir araya geldik. Projeyle Dicle Nehri'ne vefa borcunu ödeyeceğiz'' diye konuştu.
-Bakan Bayraktar'a teşekkür-
Desteği ve ilgiyi esirgemeyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'a teşekkür eden Baydemir, aynı desteği ve ilgiyi önümüzdeki yapılacak olan Katı Atık Bertarafı ve Ayrıştırması Tesisi için de beklediklerini dile getirdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bahattin Kaptan da Türkiye'de daha temiz bir çevrede yaşama isteğinin son dönemlerde gittikçe arttığını, bu doğrultuda hem yerel yönetimlere hem de merkezi yönetimde ortak bir bilinç oluştuğunu söyledi.
Bu bilincin oluşmasında Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinde olmasının da çok büyük rolü bulunduğunu aktaran Kaptan, bu çerçevede mevzuatta yapılan düzenlemeler ve AB'ye verilen taahhütler sonucunda son zamanlarda ülke genelinde çevresel yatırımlarda önemli bir artış gözlendiğini belirtti.
Kentsel atık sularının bertarafı konusunda görevin yerel yönetimlerde olduğunu, yerel yönetimlerin bu yatırımları kendi kaynaklarıyla yaptığını vurgulayan Kaptan, ancak Türkiye'de yerel yönetimlerin gerek kaynak sıkıntısı gerekse de çevre yatırımlarının maliyetinin yüksekliği nedeniyle bu alanda kendilerine ilave destek sağlamanın hasıl olduğunu dile getirdi. Bu bağlamda Türkiye'de iki mekanizma oluşturulduğunu, merkezi yönetimin özellikle nüfusu 25 binden az olan belediyelere yönelik olarak 2 yıldır yürürlüğe koyduğu bir projenin bulunduğunu kaydeden Kaptan, projede yıllık genel bütçeden 500 milyon lira civarında kaynak ayrıldığını anlattı.
-Projelerin maliyeti 800 milyon avro-
Kaynakla belediyelerin çevre sektöründeki projelerine yüzde 50 oranında hibe desteğinin sağlandığını bildiren Kaptan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Yaklaşık 400 belediye bu fonlardan yararlanmaktadır. AB fonlarının mali yardımı kapsamında desteklediği projelerle bu mekanizmaya dahil edebiliriz. Bu çerçevede güçlü bir yapı oluşturulmuştur. Bir ayağı AB ikinci ayağı Çevre Bakanlığı ve üçüncü ayağı ise yerel yönetimlerimiz olan belediyelerimizdir. Bakanlığımız bünyesinde 39 proje yürütülmektedir. Bu projelerin toplam maliyeti 930 milyon avrodur. İkinci parti hazırlık kapsamında da 33 ayrı proje üzerinde çalışmalarımız devam etmektedir. Bu projelerin toplam maliyeti ise 800 milyon avro tutarındadır. Diyarbakır Atık Su Arıtma Tesisi Projesi 79 milyon avro maliyetiyle 39 projemizin en büyüğüdür. Dicle Nehri'ne, Diyarbakır'a, çevreye ve insana veda etmemek için bu tesisleri yapıyoruz. Bu tesislerin yapımında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.''
AB Türkiye Delegasyonu Mali İşler Başkanı Wolfgang Schaeleger ise bugün AB adına Diyarbakır'da bulunarak bu son derece önemli olan tesisin açılışında bulunmaktan memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
-Çevre sektöründe en büyük proje-
''Proje kendi başına çevre sektöründeki en büyük projeyi oluşturmaktadır. Bu çerçevede AB'nin projeye 66 milyonluk avroluk bir hibe desteği sağladığını duyurmaktan büyük bir onur duyuyorum'' diyen Schaeleger, projeyi desteklediklerini, projenin Türkiye'de çevre alanında yüksek seviye koruma sağlanmasına yardımcı olacağına, ilgili AB direktifleri ile uyumu temin edeceğine ve bunun sonucunda Türkiye'nin AB'ye katılımını kesinlikle hızlandıracağına inandığını aktardı.
Projenin Diyarbakır'da yaklaşım 1 milyon kişiye yönelik içme suyu ve atıksu hizmetlerini iyileştireceğini vurgulayan Schaeleger, ayrıca Dicle Nehri'ni ve böylece Dicle'nin hem Türkiye'de hem de hudut ötesinde yaşayan milyonlarca kişinin sağlığını koruyacağı için büyük bir önem taşıdığını bildirdi.
Daha sonra Baydemir, Kaptan ve Schaeleger temel atma butonuna bastı.
Muhabir: Aziz Aslan / Nurten Aslan
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu
Kaynak: AA
Diyarbakır'da bir yılda 64 milyon ton arıtılmış suyun musluktan içildiğini, bu suyun doğaya geri bırakılması sürecinin bulunduğunu kaydeden Baydemir, ''Atılabilecek en büyük adımlardan bir tanesini atmak için bir araya geldik. Projeyle Dicle Nehri'ne vefa borcunu ödeyeceğiz'' diye konuştu.
-Bakan Bayraktar'a teşekkür-
Desteği ve ilgiyi esirgemeyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'a teşekkür eden Baydemir, aynı desteği ve ilgiyi önümüzdeki yapılacak olan Katı Atık Bertarafı ve Ayrıştırması Tesisi için de beklediklerini dile getirdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bahattin Kaptan da Türkiye'de daha temiz bir çevrede yaşama isteğinin son dönemlerde gittikçe arttığını, bu doğrultuda hem yerel yönetimlere hem de merkezi yönetimde ortak bir bilinç oluştuğunu söyledi.
Bu bilincin oluşmasında Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinde olmasının da çok büyük rolü bulunduğunu aktaran Kaptan, bu çerçevede mevzuatta yapılan düzenlemeler ve AB'ye verilen taahhütler sonucunda son zamanlarda ülke genelinde çevresel yatırımlarda önemli bir artış gözlendiğini belirtti.
Kentsel atık sularının bertarafı konusunda görevin yerel yönetimlerde olduğunu, yerel yönetimlerin bu yatırımları kendi kaynaklarıyla yaptığını vurgulayan Kaptan, ancak Türkiye'de yerel yönetimlerin gerek kaynak sıkıntısı gerekse de çevre yatırımlarının maliyetinin yüksekliği nedeniyle bu alanda kendilerine ilave destek sağlamanın hasıl olduğunu dile getirdi. Bu bağlamda Türkiye'de iki mekanizma oluşturulduğunu, merkezi yönetimin özellikle nüfusu 25 binden az olan belediyelere yönelik olarak 2 yıldır yürürlüğe koyduğu bir projenin bulunduğunu kaydeden Kaptan, projede yıllık genel bütçeden 500 milyon lira civarında kaynak ayrıldığını anlattı.
-Projelerin maliyeti 800 milyon avro-
Kaynakla belediyelerin çevre sektöründeki projelerine yüzde 50 oranında hibe desteğinin sağlandığını bildiren Kaptan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Yaklaşık 400 belediye bu fonlardan yararlanmaktadır. AB fonlarının mali yardımı kapsamında desteklediği projelerle bu mekanizmaya dahil edebiliriz. Bu çerçevede güçlü bir yapı oluşturulmuştur. Bir ayağı AB ikinci ayağı Çevre Bakanlığı ve üçüncü ayağı ise yerel yönetimlerimiz olan belediyelerimizdir. Bakanlığımız bünyesinde 39 proje yürütülmektedir. Bu projelerin toplam maliyeti 930 milyon avrodur. İkinci parti hazırlık kapsamında da 33 ayrı proje üzerinde çalışmalarımız devam etmektedir. Bu projelerin toplam maliyeti ise 800 milyon avro tutarındadır. Diyarbakır Atık Su Arıtma Tesisi Projesi 79 milyon avro maliyetiyle 39 projemizin en büyüğüdür. Dicle Nehri'ne, Diyarbakır'a, çevreye ve insana veda etmemek için bu tesisleri yapıyoruz. Bu tesislerin yapımında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.''
AB Türkiye Delegasyonu Mali İşler Başkanı Wolfgang Schaeleger ise bugün AB adına Diyarbakır'da bulunarak bu son derece önemli olan tesisin açılışında bulunmaktan memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
-Çevre sektöründe en büyük proje-
''Proje kendi başına çevre sektöründeki en büyük projeyi oluşturmaktadır. Bu çerçevede AB'nin projeye 66 milyonluk avroluk bir hibe desteği sağladığını duyurmaktan büyük bir onur duyuyorum'' diyen Schaeleger, projeyi desteklediklerini, projenin Türkiye'de çevre alanında yüksek seviye koruma sağlanmasına yardımcı olacağına, ilgili AB direktifleri ile uyumu temin edeceğine ve bunun sonucunda Türkiye'nin AB'ye katılımını kesinlikle hızlandıracağına inandığını aktardı.
Projenin Diyarbakır'da yaklaşım 1 milyon kişiye yönelik içme suyu ve atıksu hizmetlerini iyileştireceğini vurgulayan Schaeleger, ayrıca Dicle Nehri'ni ve böylece Dicle'nin hem Türkiye'de hem de hudut ötesinde yaşayan milyonlarca kişinin sağlığını koruyacağı için büyük bir önem taşıdığını bildirdi.
Daha sonra Baydemir, Kaptan ve Schaeleger temel atma butonuna bastı.
Muhabir: Aziz Aslan / Nurten Aslan
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu