Baykal: Chp’de Ciddi Sorunların Şekillenmekte Olduğunu Görüyoruz
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, parti yönetimindeki insanların kendi ölçü ve anlayışları doğrultusunda “Ne yaparsak CHP daha başarılı olur” diye bir takım adımlar attığını söyledi.
Bu adımların ne tür sonuçlar vereceğinin yaşanarak görülebileceğini belirten Baykal, “Şu ana kadar ortaya çıkan durum bizim açımızdan her şeyin rahatladığını düşünmemizi elveren bir tablo değildir. Ciddi sorunların şekillenmekte olduğunu görüyoruz. Partimiz bu tartışmaları yaşıyor. Olabilir, her demokratik partide böyle tartışmalar vardır. Ben inanıyorum, partimiz bu tartışmaları en doğru bir şekilde değerlendirecektir. Partinin en etkili bir uygulama içine girmesinin gereklerini bulup, hayatta geçirir. Bu anlayışla bakmak gerekir.”dedi.
Eski CHP Parti Meclisi üyesi Soner Çetin’in oğlu Deniz Çetin’e kirve olmak üzere Adana’ya gelen Baykal, bugün de Hilton Oteli’nde kahvaltılı basın toplantısı düzenledi.
Eski CHP milletvekilleri Yılmaz Ateş, Tacidar Seyhan ve diğer partililerin katıldığı basın toplantısında Baykal, sözlerine başlarken Adana’daki ziyaretin somut bir hedefinin olmadığını vurguladı.
Partililerle bir araya gelip karşılıklı görüş alış verişinde bulunduğunu hatırlatan Baykal, “Hiçbir özel somut ve özel çalışma içinde olmadığımı herkesin çok iyi bilmesini istiyorum.” uyarısında bulundu.
Daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplayan Baykal, Adana’da kurultay delegeleriyle özel bir buluşma yapmadığını kaydetti.
KAYGILARIMIZ, SIKINTILARIMIZ VAR
Böyle bir talep ve hedefinin olmadığının altını çizen Baykal, “Buluşmada kimseye ‘sen kimsin, kurultay delegesi misin’ diye kimseye sormadım. Ben partililerimle buluştum, beraber yemek yedik, sohbet ettik. Düşüncelerimi söyledim, onları dinlemeye hazır bir noktadaydım. Böyle bir temas yaptık; ama bu somut bir kurultay delegesi anlayışı içinde yapılmış değildir. CHP’liler olarak ülkemizin ve partimizin durumunu yakından izleyip, değerlendiriyoruz. Arkadaşlarımın da benimle aynı görüş ve değerlendirme içinde oldukları izlenimini aldım. Partimiz iyi olsun istiyoruz. Ama bizi kaygılandıran, düşündüren bazı gelişmeler ortaya çıktığı zaman da bunu üzüntüyle karşılıyoruz. Bunun düzeltilmesi için kendi aramızda konuşuyoruz. Partimize sahip çıkıyoruz. Çukurova’daki arkadaşlarımın da bu dikkat içinde olduğunu gördüm. Kaygılarımız, sıkıntılarımız var; ama hiç şüphesiz umutlarımız ve iddiamız var.” şeklinde konuştu.
PARTİ YUKARIDAN ALINAN KARARLARA DAYALI YÖNETİLMEMELİDİR
CHP’de pek çok yerde ön seçim sisteminin kullanılması arayışının ön plana çıktığına dikkat çeken Baykal, bunların sürekli konuşulan ve konuşulmaya devam edecek konular olduğunu ifade etti.
Şartlara göre çözümlere göre değerlendirmelerin yapıldığını vurgulayan Baykal, “Yaşanıyor, sonuçlar değerlendiriliyor, bazen vazgeçiliyor. Şimdi biz böyle bir arayış içindeyiz. Parti içi sürecin olabildiğince örgütün ve halkın katılımı ile şekillenmesi için bir arayış var. Bu arayış oldukça ileri bir noktada. Parti yukarıdan alınan kararlara dayalı olarak bir yönetilmemelidir. Olabildiğince seçmen, halk doğrudan bu kararlara katılabilmelidir, diye bir düşünce ve arayış var. Biz de bu arayışı hep birlikte destekliyoruz.” açıklamasını yaptı.
CUMHURBAŞKANININ GÖREV SÜRESİ 5 YILDIR
Bir soru üzerine cumhurbaşkanının görev süresine ilişkin tartışmalara değinen Deniz Baykal, gelişmeleri üzüntüyle karşıladığını ifade etti. Baykal, şöyle devam etti: “Bu anayasa yapılırken, kimsenin tereddüdü yoktu. Anayasa, cumhurbaşkanın görev süresi konusunda çok nettir. Şu anda anayasanın ifade ettiği görüşü, kendi siyasetleri bakımından uygun bulanlar, bulmayanlar var. Bu tartışma hukuki değil, siyasidir. Hiçbir zaman siyaset tartışması yapılmaması gereken bir konu, bu zemine taşınmıştır. Cumhurbaşkanı devam etsin mi etmesin mi ?. tartışmasına getirilmiştir. Böyle bir şey olmaz. Anayasa neyse o. Hepimiz biliyoruz ki anayasa parlamentonun süresini 5 yıldan 4’e; cumhurbaşkanını görev süresini 7’den 5 yıla indirdi. Tartışma götürmez bir gerçek. Anayasanın hükmü ve gerçeği bu. Şimdi kanun çıkartalım diye çırpınıyorlar. Ortada süreyle ilgili yasal bir düzenlemeye mi ihtiyaç var? Anayasa’nın 5 yıl dediği süreyi yasayla 7 yıl yapmaya çalışıyorlar. Eğer 7 yılsa uygulayın. Hayır ama, yasal bir dayanak lazım. Yasal dayanağın da anayasal dayanağının olması gerekir. Bu Türkiye’ye yakışmayan bir tartışmadır. Çok acı. Hiçbir ciddi temeli yoktur. Anayasa’nın cumhurbaşkanı ile ilgili hükmü 5 yıldır. Bu anaya değişmediği sürece. Şimdi ‘benim siyasi hesaplarıma uyun şekilde 7 yıla çeker miyiz diye, bir gayret sergiliyoruz. Türkiye gibi devlet geleneği olan bir ülkede böylesine cambazlıkların yapılmasını, anlamak mümkün değildir. Derin bir üzüntü içindeyim. Eğer mutlaka büyük bir devlet yararı varda, sayın cumhurbaşkanını orada 7 yıl tutmak gerekiyorsa derhal anayasal düzenleme yapılmalı. Hiç olmazsa hukuku kırıp dökmeyin. Bir defalık yapmak istiyorsanız, bir defalık yapın. O dahi şayanı tercihtir. Kişiye göre düzenleme olacak. Anayasa’nın kanunla değiştirilmesinden daha uygundur.” Cumhurbaşkanlığı makamına aday olmadığını belirten Baykal,“Böyle bir arayışım ve düşüncem söz konusu değildir. Bu net bir anlayıştır.”değerlendirmesini yaptı.
ESKİ GENEL KURMAY BAŞKANI YÜCE DİVANDA YARGILANMALI
Baykal, eski genelkurmay başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanmasını eleştirdi. Bu hususta sorulan soruyu cevaplandıran Baykal, “Ne günlere kaldık, demek geçiyor insanın aklından” cevabını verip, şunları söyledi: “Bunu bir ilerleme ve ileri demokrasinin icabı diye sunmak ve kabul ettirmek isteyen arkadaşlarımı anlıyorum. Ama çok yanlış yapıyorlar. Elbette herkes yargılanır, her suçun hesabı sorulur. Eğer tutuklama söz konusu ise suçun çok ciddi, inandırıcı, tartışma götürmez, hukuk ve kamu vicdanını tatmin edecek, somut deliler ortaya koymak lazım. Yargı bir siyasi hesaplaşma ve intikam aracı olamaz. Hukuk eğitimi almış bir kimsenin bu tespitleri yapması –tahmin edemezsiniz– çok ağır bir vicdan sıkışmasına yol açar. Yargıya saygısızlık yapmak, aklımızın kenarından daha geçmez. Ama yargıda o saygının gereğini ortaya koymak durumundadır. Koyamadığı zaman içte sıkışma başlıyor. Şimdi böyle bir sıkışma dönemi yaşıyoruz. Genelkurmay başkanları görevleri ile ilgili suçlarda Anayasa Mahkemesinde yargılanır. Bir anayasa hükmü. Hemen hayata geçer. Çünkü bir özel hüküm. Bu tutuklamalar darbe tehlikesi olduğundan değil, darbe tehlikesi kalmadığı için yapılıyor. ”
“CHP’ye tekrar genel başkanlık konusunda teklif gelmesi” hususundaki bir soruyu Baykal, “Bu söylentiler boş spekülasyonlar, fazla ciddiye almayın. Ben ne söylüyorsam, o. Ben ikili söylem ve eylemi olan bir siyasetçi değilim. Bir şeye niyetim varsa onu hissettir, söylerim. Partimizin böyle bir arayış girmeyeceğini umut ediyorum. Partimizin normal süreçler içinde kendisini yönetip, bir çıkış yolu bulup, başaracağı umudu ve dileği içindeyim.” cevabını verdi.