'berlin Kaplanı' Filminin Galası Berlin'de Yapıldıberlin
Wegner ile Özcan Mutlu ve çok sayıda davetli katıldı.
Seyirciler tarafından coşkuyla karşılanan Ata Demirer ve ekibi , filmden sonra sahneye çıkarak sinemaseverleri selamladı .
Demirer burada yaptığı konuşmada , Berlin Kaplanı filminde anlattığı hikayeyi kendisinin yaşamadığını belirterek , ' ' Fakat o kadar çok akrabam var ki , çocukluğum bu hikaye ile geçti . Her yaz beklerdik gurbetten akrabalarımız gelsin bize eşofmanlar getirsinler , çikolata getirsinler . Bin tane şey yaşadım ve onlar birikti . 40 yaşıma gelince onları film yapmak nasip oldu . Siz de sanırım eğlendiniz , çok güldünüz . Ben de güldüm beraber . Duygusal tarafı da hoş olmuş , en azından bizim hikayemiz oldu . Gurbette bir hikayemiz olmuş oldu . Çok teşekkür ediyorum ' ' dedi .
- ' ' Hikaye tamamen çocukluğumun bana bir hediyesi ' ' Daha sonra düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirer , filmde gurbetçiler ile ilgili klişelerden uzak durulduğu yönündeki bir soruya karşılık , ailesinin bir kısmının Almanya ' da yaşadığını belirterek , ' ' Çocukluğum zaten Almanya ' daki akrabalarımızın yazın gelişleri ile renklenen bir durumdaydı . Hikaye de tamamen çocukluğumun bana bir hediyesi . Ben öyle bakamadım olaya . Çünkü tanıdığım çok iyi gurbetçi arkadaşlarım var ' ' şeklinde konuştu .
Daha sert şakalar yapılabileceğini , belki daha yüksek tonda karşılık bulacak şakalara ulaşmanın mümkün olabilineceğini ifade eden Demirer , ' ' Fakat kalp kırmaya değmez bir şey ve gereksiz . Çünkü kimse mükemmel değil ve bence gurbetteki vatandaşımızın şöyle bir mükemmelliği var artı olarak , bunu kesinlike tüm samimiyetimle söylüyorum . Ben naifliklerinin çok yüksek dozda olduğunu düşünüyorum . O da uyaranların burada daha az olması . Yani biz maalesef uyaranların daha çok olduğu bir yerden geliyoruz ve o bizi daha hızlı düşünmeye biraz daha farklı düşünebilmeye itebiliyor . Hani ' insan yaşadığı yere benzer ' durumu burada da geçerli ' ' ifadelerini kullandı .
İçinden geldiği gibi yazdığını , sinemayı , bir gün , üstünden bir zaman geçtikten sonra tekrar seyredildiğinde keyif almak için yaptığını belirten Demirer , kendisinin ileride de utanmayacağı , mutlu olacağı şeyler yapmaya çalıştığı için bu yönde iş ürettiğini , bunun da aynı zamanda inandığı bir şey olduğunu kaydetti .
Kaynak: AA
Demirer burada yaptığı konuşmada , Berlin Kaplanı filminde anlattığı hikayeyi kendisinin yaşamadığını belirterek , ' ' Fakat o kadar çok akrabam var ki , çocukluğum bu hikaye ile geçti . Her yaz beklerdik gurbetten akrabalarımız gelsin bize eşofmanlar getirsinler , çikolata getirsinler . Bin tane şey yaşadım ve onlar birikti . 40 yaşıma gelince onları film yapmak nasip oldu . Siz de sanırım eğlendiniz , çok güldünüz . Ben de güldüm beraber . Duygusal tarafı da hoş olmuş , en azından bizim hikayemiz oldu . Gurbette bir hikayemiz olmuş oldu . Çok teşekkür ediyorum ' ' dedi .
- ' ' Hikaye tamamen çocukluğumun bana bir hediyesi ' ' Daha sonra düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demirer , filmde gurbetçiler ile ilgili klişelerden uzak durulduğu yönündeki bir soruya karşılık , ailesinin bir kısmının Almanya ' da yaşadığını belirterek , ' ' Çocukluğum zaten Almanya ' daki akrabalarımızın yazın gelişleri ile renklenen bir durumdaydı . Hikaye de tamamen çocukluğumun bana bir hediyesi . Ben öyle bakamadım olaya . Çünkü tanıdığım çok iyi gurbetçi arkadaşlarım var ' ' şeklinde konuştu .
Daha sert şakalar yapılabileceğini , belki daha yüksek tonda karşılık bulacak şakalara ulaşmanın mümkün olabilineceğini ifade eden Demirer , ' ' Fakat kalp kırmaya değmez bir şey ve gereksiz . Çünkü kimse mükemmel değil ve bence gurbetteki vatandaşımızın şöyle bir mükemmelliği var artı olarak , bunu kesinlike tüm samimiyetimle söylüyorum . Ben naifliklerinin çok yüksek dozda olduğunu düşünüyorum . O da uyaranların burada daha az olması . Yani biz maalesef uyaranların daha çok olduğu bir yerden geliyoruz ve o bizi daha hızlı düşünmeye biraz daha farklı düşünebilmeye itebiliyor . Hani ' insan yaşadığı yere benzer ' durumu burada da geçerli ' ' ifadelerini kullandı .
İçinden geldiği gibi yazdığını , sinemayı , bir gün , üstünden bir zaman geçtikten sonra tekrar seyredildiğinde keyif almak için yaptığını belirten Demirer , kendisinin ileride de utanmayacağı , mutlu olacağı şeyler yapmaya çalıştığı için bu yönde iş ürettiğini , bunun da aynı zamanda inandığı bir şey olduğunu kaydetti .